İçişleri Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkında, belediyenin konser harcamalarında usulsüzlük yapıldığı iddialarına ilişkin soruşturma yapılmasına izin verdi. İzin kararı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine alındı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma: 33 konser ile ilgili kamu zararı iddiası
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ABB’nin konser harcamalarıyla ilgili yürüttüğü soruşturma kapsamında, Yavaş ve Uzunoğlu hakkındaki iddiaların "görevi kötüye kullanma" ve "denetim görevini ihmal" suçları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni talep etmişti.
ABB’nin konser harcamaları davasında iddianame kabul edildi: İlk duruşma 6 Ocak’ta
Bakanlığın bu talebi olumlu karşılayarak, adı geçen iki isim hakkında soruşturma sürecinin başlatılmasına onay verdiği öğrenildi.
ABB'ye konser soruşturmasında 9 tutuklama talebi
YAVAŞ: EN KISA SÜREDE DANIŞTAY'A İTİRAZ EDECEĞİZ
Mansur Yavaş, "Yasal hakkımızı kullanarak en kısa sürede Danıştay’a itiraz edeceğiz." açıklaması yaptı.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Yavaş, soruşturma iznine şöyle tepki gösterdi.
"Hatırlanacağı üzere; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “konser soruşturması” kapsamında, adımın dahi yer almadığı bir iddianame için İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni talep edilmişti. Bu talep üzerine Bakanlık belediyemize müfettiş görevlendirmiş, ben de yazılı ifademi sunmuştum. Bakanlık; daha önce ifade dahi almaya gerek görmediği bu konuda, bu kez benim ve Özel Kalem Müdürüm hakkında “soruşturma izni” kararı vermiştir.
Oysa geçmiş döneme ilişkin onlarca şikâyette, birimlerin yaptıkları işlerden belediye başkanının sorumlu tutulamayacağı yönünde kararlar verilmişken bugün tam tersi bir uygulamaya gidilmesi, açık bir çifte standarttır. Herkese ayrı ayrı işleyen bu adalet anlayışının kabul edilmesi mümkün değildir. Biz, adaletin er ya da geç tecelli edeceğine ve bu kararın da yargıdan döneceğine olan inancımız tamdır. Unutulmasın; hukuk bir gün herkese lazım olacaktır. Ayrıca yasal hakkımızı kullanarak en kısa sürede Danıştay’a itiraz edeceğiz. Daha kapsamlı açıklamayı ise pazartesi günü kamuoyuyla paylaşacağım."
YAVAŞ TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hakkında İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma izni istemesine tepki göstermişti. Yavaş, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada "gönüllü olarak ifade vermeye" hazır olduğunu vurgulamıştı.
Görev süreci boyunca "defalarca devletin kendi kurumları, Mülkiye Müfettişleri ve MASAK yetkilileri tarafından kapsamlı incelemeler" yapıldığını belirten Yavaş, "Belgeler, dosyalar, hesaplar satır satır incelendi. Sonuç açık ve nettir: Her işlemimiz şeffaftır, her kuruşun kaydı vardır" demişti.
Yavaş açıklamasında, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma yürütmesi için İçişleri Bakanlığı'ndan izin almasına gerek yoktur. Çağırırlarsa, gönüllü olarak ifadeye vermeye hazırız. Çünkü bizim gizleyecek, çekinecek, saklayacak hiçbir şeyimiz yoktur. Kolaylık sağlamak, sürecin uzamasına fırsat vermemek adına izin alınmasını bile gerek görmüyoruz. Hesabını veremeyeceğimiz tek bir işlemimiz yoktur" ifadelerine yer vermişti.
SORUŞTURMA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından düzenlenen tevdii raporu, MASAK incelemesi, Sayıştay incelemesi ve bilirkişi raporlarına göre, ABB'de 32 konser hizmet alımında belediyenin, 154 milyon 453 bin 221,60 lira zarara uğratıldığı iddia edilmişti.
Soruşturma kapsamında 23 Eylül'de aralarında eski belediye bürokratları ve şirket yetkililerinin de bulunduğu 14 şüpheli, "görevi kötüye kullanma" ve "ihaleye fesat karıştırma" suçlarından gözaltına alınmıştı.
Emniyetteki işlemlerin ardından Ankara Adliyesi'ne getirilen şüpheliler, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısına ifade verdikten sonra sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti.
Şüphelilerden 5'i çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından, "zimmet" ve "kamu kurum veya kuruluşların ihalesine fesat karıştırmak" suçundan tutuklanırken, 9 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Soruşturma tamamlanarak 5'i tutuklu 14 sanık hakkında "nitelikli zimmet" suçundan 7 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle 59 sayfalık iddianame hazırlanmıştı.
İddianame, Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
