Susurluk davasının hükümlülerinden eski Özel Harekat Polisi Ziya Bandırmalıoğlu ve Emekli Polis Şahin Aslan'ın öldüğü çatışmaya ilişkin dava görülmeye başlandı. Davanın sanıkları kendilerini korumak için öldürdüklerini ileri sürerken mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, tarafların mütalaa ve esasa yönelik beyanlarını hazırlamaları için duruşmayı 22 Mayıs’a erteledi.
Susurluk ilçesi Çatalceviz mevkisinde 1996'da meydana gelen trafik kazası sonucu, Mercedes'i kullanan Hüseyin Kocadağ, üzerinde Mehmet Özbay kimliği bulunan Abdullah Çatlı ve Melahat Özbay sahte kimlikli Gonca Us ölmüş, DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak yaralı olarak kurtulmuştu. Kaza devlette görevli insanlarla mafyanın yan yana gelmiş olmasından dolayı Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük skandallarından biri olarak kayıtlara geçmişti.
DAVA BAŞLADI
Susurluk davasının hükümlülerinden eski Özel Harekat Polisi Ziya Bandırmalıoğlu ve Emekli Polis Şahin Aslan ise 2 yıl önce Kadıköy'deki ünlü bir restoranda çıkan çatışma sonucu ölmüştü. Çatışmaya ilişkin 4’ü tutuklu biri firari 8 sanığın yargılanmasına başlandı. Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Fuat Çakır, Ayhan Çakır, Mehmet Çakır ve başka suçtan tutuklu olan Caner Koç Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
İSTENEN CEZALAR BELLİ OLDU
Mütalaada, Mehmet Çakır hakkında "kasten öldürme" suçundan iki kez müebbet hapis cezası ile "suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma” ve "ruhsatsız silah taşıma" suçlarından 3 yıl 6 aydan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Fuat Çakır ve Ayhan Çakır’ın "kasten öldürme" suçunu haksız tahrik altında işledikleri belirtilen mütalaada, sanıkların 24’er yıldan 36’şar yıla kadar cezalandırılması istenirken, tutuklu sanık Fuat Çakır’ın "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma" ve "ruhsatsız silah taşıma" suçlarından toplamda 6 yıldan 15 yıla kadar hapis ile cezalandırılması talep edildi.
Mütalaada Ayhan Çakır’ın ise, "suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma” ve "ruhsatsız silah taşıma" suçlarından 3 yıl 6 aydan 7 yıla kadar hapsi istendi.
Diğer sanıklar İbrahim Baltacı, Mehmet Öksüz, Mert Muhammed Beyoğlu ve Caner Koç’un "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma" ve "suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma ve yardım etme" suçlarından 2 yıldan 8 yıla kadar değişen sürelerde cezalandırılmaları mütalaada talep edildi.
'KENDİ CANIMIZI KURTARMAK İÇİN HAREKET ETTİK'
Duruşmada söz alan Ayhan Çakır, “Ben olay nedeniyle yaralandım ve sakatlandım. Kendi canımızı kurtarmak için hareket ettik. Uzunca bir süredir tutukluyum. Tahliyemi ve beraatımı talep ederim” dedi.
'CANIMIZI KORUMAKTAN BAŞKA ŞANSIMIZ YOKTU'
Sanık Fuat Çakır ise, “Olay yerinde 59 mermi patlamıştır. Biz sanıklar olarak bu mermilerle yaralandık. Bizim oradan kurtulmamız bir istisnadır. Canımızı kurtarmak için kendimizi savunduk. Ben eğer o gün alacak tahsilatı yapacak olsaydım kendi ofisimde yapardım. Bu olayda kendi canımızı korumak dışında bir şansımız yoktu” dedi.
'ÖLDÜRMEYİ AKLIMDAN GEÇİRMEDİM'
Sanık Mehmet Çakır, “Olay günü abim olan Fuat Çakır ile yemek yiyorduk. Maktullerin tehditvari konuşmaları oldu. Yaşamak için ve kendimizi savunmak için bu eylemi gerçekleştirdik. Ben bu olayda bir kez bile maktulleri öldürmeyi aklımdan geçirmedim. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” dedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, tarafların mütalaa ve esasa yönelik beyanlarını hazırlamaları için duruşmayı 22 Mayıs’a erteledi.
