BÜŞRA CEBECİ
TOKİ’nin ‘İlk Evim-Arsam’ projesi kapsamında yüz binlerce kişinin yaşadığı arsa mağduriyetini KARAR manşetten duyurmuştu. 2022’de başlatılan ve 5 milyondan fazla vatandaşın başvurduğu “İlk Evim” projesinde de benzer bir tablo ortaya çıktı. Yüz binlerce vatandaş hem arsasını hem de evini beklerken, belirsizlik bizzat yetkili ağızdan doğrulandı. 6 Şubat depremlerinden sonra projenin yavaşladığını kabul eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 250 binden fazla evin yapımına “henüz başlandığını” açıkladı.
Ancak bu “başlangıç”, mağdurlar için 7 yıllık bir bekleyiş anlamına geldi. KARAR’a konuşan mağdurlar, 3 yıldır evlerini beklediklerini ve sözleşmeleri ancak yeni imzalayabildiklerini söyledi. 3 yıldır ev hayali kuran vatandaşa, teslim için belirlenen yasal süre ise 48 ay (4 yıl) olarak tebliğ edildi. Böylece 2022’de başvuran ve asil olarak hak kazanan vatandaşların evlerine kavuşması toplamda 7 yılı bulacak.
ÖDEYEMEYEN YANDI: TOKİ ENFLASYON FARKINI ALIYOR AMA VATANDAŞA VERMİYOR
Süreç sadece zaman kaybıyla sınırlı kalmadı; taksit ve cayma koşulları dar gelirli vatandaş için büyük bir “varlık tuzağına” dönüştü. Sözleşmeye göre taksitler memur zammı oranında, yılda iki kez artacak. Hatta mevzuata göre TOKİ’nin, memur zammı düşük kalırsa taksitleri “enflasyon oranında” artırma hakkı da bulunuyor. Sistemin en can alıcı noktası ise ödeme güçlüğü durumunda devreye giriyor. Vatandaş taksitleri ödeyemez duruma gelip sistemden çıkmak isterse; TOKİ, vatandaşın yatırdığı parayı iade ederken enflasyon farkını gözetmiyor. Yıllarca ödenen para, pul olmuş haliyle (nominal değerle) iade ediliyor.
Daha da vahimi, vatandaş ev teslim edildikten sonra ödeyemez duruma düşerse; içerideki parasından “piyasa rayici” üzerinden kira kesiliyor. Böylece vatandaşın yılların birikimi buharlaşıyor ve ev hayali kursağında kaldığı gibi elindeki sermayeden de oluyor.
‘HAKKIM YANMASIN DİYE İMZALADIM’
Sürecin hem yönetimsel krizini hem de ekonomik çıkmazını en net yaşayanlardan biri 28 yaşındaki özel sektör çalışanı U.Ş. oldu. 2022’deki “İlk Evim” projesine Tuzla etabından başvuran ve asil olarak hak kazanan U.Ş., yaşadıkları süreci “bir dizi hayal kırıklığı” olarak özetledi. Tuzla’daki 20 bin 920 hak sahibinden 9 bin 466’sının, kendilerine sorulmadan Arnavutköy’deki projelere kaydırıldığını belirten U.Ş., yaşanan kargaşayı şöyle anlattı:
“Biz Tuzla için hak sahibi olduk ama kuralarda gördük ki binlerce kişi Arnavutköy’e kaydırılmış. Buna itiraz ettik, direndik ve ilk etapta imza atmadık. O dönem TOKİ bize, ‘Sözleşmeyi imzalamayanlar için Tuzla’daki kalan stok daireler için ikinci bir kura yapacağız, oradan çıkmazsa da bir sonraki Anadolu Yakası projesinde hakkınız baki kalacak’ sözünü verdi. Ancak bu söz tutulmadı. İkinci kurada hem imzalayanları hem imzalamayanları aynı torbaya attılar ve ‘hakkın baki kalması’ durumu rafa kalktı.”
Sonuç olarak hakkının tamamen yanmaması için istemeye istemeye sözleşmeyi imzaladığını belirten U.Ş., “İnşaat seviyesi henüz yüzde 30’larda olmasına rağmen yüzde 10 peşinat verip sözleşme imzaladım. İlk taksidimi Ocak ayında ödeyeceğim” dedi.
Kendisinin ailesiyle yaşadığı için kira ödemediğini, bu sayede taksitleri göğüsleyebildiğini belirten U.Ş., kirada oturan hak sahipleri için ise matematiğin imkansız olduğunu vurguladı:
“Sistemin en büyük açmazı, anahtar teslimi yapılmadan ödemelerin başlaması. Birçok arkadaşımız hem kira hem taksiti ödeyemeyeceği için hakkından vazgeçiyor. Bugünün şartlarında kirada oturan bir vatandaşın en az 15 bin TL kira gideri var. TOKİ taksiti de en düşük 10 bin TL’den başlıyor. Yani sadece barınmak için cebinden çıkması gereken para 25 bin TL. Bu rakam asgari ücretin bile üzerinde. Bu şartlarda dar gelirli bu yükü nasıl kaldırsın?”
‘MAAŞIM YILDA BİR, TAKSİDİM YILDA İKİ KEZ ZAMLANIYOR’
Sözleşme şartlarının ağırlığı, 29 yaşındaki hak sahibi E.B.’nin düzeniniyse şimdiden bozdu. Editörlük yapan E.B’nin maaşı memur gibi yılda iki kez artmıyor. U.Ş. gibi 3 yıl önce başvuru yapan ve hak kazanan E.B., ekonomik yükü kaldıramadığı için düzenini bozmak zorunda kaldı. Hem peşinat, hem mevcut evinin kirası hem de TOKİ taksitlerine yetişmesinin imkansız olduğunu belirten E.B., bu sebepten kendi evini kapatıp ailesinin evine yerleştiğini anlattı. “Dar gelirli için ev sahibi olmak hayal” diyen E.B., ödeme planlarının gerçek hayatla örtüşmediğini, hem kira hem de bu taksitlerin dar gelirli kimse tarafından karşılanamayacağını dile getirdi.
