Bugüne kadar olan hemen hemen tüm depremi nokta atışı bilmesiyle dikkatleri çeken deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Haber Türk TV'deki canlı yayında, kamuoyunda yıllardır konuşulan deprem senaryolarına yeni bir boyut getirdi. Sunulan haritalar üzerinden yaptığı değerlendirmelerde, İstanbul için en riskli bölgeleri ve bu bölgelerde beklenen depremin büyüklüğünü açıkladı.
"Depremi bilen adam" Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Celal Şengör için canlı yayında çok ağır konuştu
"SİLİVRİ FAYI TEK PARÇA KIRILACAK"
Üşümezsoy, 1999 Marmara depreminden sonra İstanbul'da bir fayın kırılacağı tezinin Adalar Fayı üzerinden geliştirildiğini, ancak bu fayın ölü olduğunu ve deprem üretmeyeceğini söyledi. Bunun yerine, yıllardır vurguladığı gibi Silivri'den geçen bir fayın tehlike potansiyeli taşıdığını belirtti.
"Ben tam 20 yıldan beri yalnızca Silivri-Kumburgaz çukurundaki fayın kırılabileceğini söylüyorum. Burası 35 kilometrelik bir faydır ve derinliği 10 kilometredir. Bu fayın yaratacağı deprem 6.5'un altındadır."
Üşümezsoy, bu fayın 6.2 büyüklüğünde bir depremle kırılabileceğini ve bu durumun Avcılar ve Esenyurt gibi ilçeler için risk taşıdığını ifade etti. Ancak 100 kilometrelik bir fay hattının tek seferde kırılarak 7.2 büyüklüğünde bir deprem yaratacağı tezinin yanlış olduğunu, çünkü fayın iki ayrı parçadan oluştuğunu belirtti. Bu nedenle Marmara Denizi'nde beklenen depremin büyüklüğü, genel kabulün aksine daha düşük olacağını vurguladı.
İSTANBUL'DA GÜVENLİ İLÇELER HANGİLERİ?
Prof. Dr. Üşümezsoy, Marmara Denizi'ndeki fay hatlarına en uzak olan ve bu nedenle en güvenli ilçelerin Pendik, Kartal ve Gebze olduğunu söyledi. Üşümezsoy, 1894 yılında kırılan fayın bu bölgelerde olduğunu ancak 1999 depreminden sonra buradaki faylarda bir hareketlilik gözlenmediğini belirtti.
"İSTANBUL'U EKONOMİK OLARAK ÇÖKERTİR"
Bektaş, her ne kadar beklenen deprem 7.2 değil 6.2 olsa da, İstanbul gibi dev bir metropolde yaşanacak her büyüklükteki depremin büyük bir risk taşıdığına dikkat çekti. Nüfus yoğunluğu ve yapılaşma nedeniyle olası bir depremin can ve mal kaybına yol açarak Türkiye ekonomisini sosyal ve ekonomik yönden çökertebileceği uyarısında bulundu.
