TÜRK-İŞ’in Eylül 2025 verilerine göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 27 bin 970 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 91 bin 109 TL’ye yükseldi. Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise 36.305 TL olarak hesaplandı. Mevcut asgari ücretle geçinmek, hem aileler hem de tek başına çalışan bireyler için her geçen ay daha da zorlaşıyor.
Konfederasyonun her ay düzenli olarak yayımladığı araştırmaya göre, gıda enflasyonu aylık %3,17 oranında arttı. Son 12 aylık değişim oranı %41,05 olurken, yıllık ortalama artış %40,95 olarak hesaplandı. Yılın ilk dokuz ayında mutfak harcamaları %32,67 oranında yükseldi.
ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNMEK HER AY DAHA ZOR
Eylül ayında, yalnızca tek başına çalışan bir asgari ücretli ile yaşama maliyeti arasındaki fark 14.201 liraya çıktı. Bu fark, bir önceki aya göre 1.323 TL daha arttı. Böylece, yoksulluk sınırı dört asgari ücretin üzerine çıkarak, hanelerin geçim şartlarını daha da ağırlaştırdı.
İRİS CİBRE: “TARİHTE İLK KEZ FARK BU SEVİYEDE”
Finansal piyasalar uzmanı İris Cibre, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, açlık sınırının asgari ücretin %21 üzerine çıkmasını, “Tarihte ilk defa açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki fark Eylül’de bu seviyede” sözleriyle yorumladı. Cibre, şu ifadeleri kullandı:
“Kaç ailenin evine 90 TL giriyor bu ülkede?
Yıl sonunda %20 zam yapsalar dahi, 2025’teki kaybı yerine koyamazlar.
Öncü gösterge olarak da pek hoş bir aylık artış değil: %3,17.”
SEPETTE EN ÇOK ARTAN: YUMURTA, TAVUK, YAĞLI TOHUMLAR
Gıda fiyatlarındaki artış, özellikle hayvansal ürünler ve yağ grubunda belirginleşti. Tavuk etinin fiyatı iki ayda %20, yumurtanın fiyatı ise son iki ayda %26 oranında arttı. En çarpıcı artış ise fındıkta yaşandı: Ağustos’ta kilogramı ortalama 1.029 TL olan fındık, Eylül’de 1.659 TL’ye yükselerek %60 zamlandı.
Sebze fiyatlarında genel bir artış görülürken, meyve fiyatlarında küçük bir gerileme kaydedildi. Patates fiyatı %15 düşerken, kuru soğan fiyatı sabit kaldı. Ortalama sebze fiyatı 64,06 TL, meyve fiyatı ise 105 TL olarak hesaplandı.
TÜKETİCİ, FİYATI DÜŞÜK GIDAYA YÖNELİYOR
TÜRK-İŞ’in açıklamasında, “Aileler, düşük geliriyle beslenme ve diğer harcamaları karşılayabilmek için tüketim malları arasında tercihte bulunmak zorunda kalıyor. Bu da çoğu zaman sağlıksız ve dengesiz beslenmeye yol açıyor.” ifadelerine yer verildi.
YOKSULLUK SINIRI: ÜCRET DEĞİL, HANE GELİRİ
TÜRK-İŞ, yoksulluk sınırı tutarının, işçinin alması gereken net maaşı değil, bir haneye girmesi gereken toplam gelir düzeyini gösterdiğini vurguluyor. Çalışmada kullanılan “beslenme kalıbı” ise Hacettepe Üniversitesi’nin verilerine dayanıyor. Gıda dışı harcamalar ise TÜİK’in hane halkı tüketim anketlerine göre belirleniyor.
Konfederasyon, Eylül ayı itibarıyla gıda ve temel ihtiyaçlar için gerekli olan harcama düzeylerinin, dar gelirli vatandaşların ulaşamayacağı seviyelere çıktığını ve mevcut gelir düzeylerinin asgari yaşam şartlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirtiyor.
