Kayseri’nin Melikgazi ilçesi Ağırnas Mahallesi, sadece burada bulunan ve dünyada başka örneği olmayan dorak taşı ile öne çıkıyor. Yapısı diğer taşlardan farklı olan dorak taşı, özellikle yoğurt süzme işlemlerinde kullanılarak hem lezzeti artırıyor hem de yoğurdun daha uzun süre taze kalmasını sağlıyor.
Bu eşsiz taş, Osmanlı döneminde Mimar Sinan’ın doğduğu köy olarak bilinen Ağırnas’ta çıkarılıyor ve günümüzde ustaların ellerinde hayat buluyor.
YILLARDIR DORAK TAŞI SANATINI YAŞATIYOR
Babasından öğrendiği meslekle günümüzde sayılı dorak taşı ustalarından biri olan Oğuz Ayata, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Somut Olmayan Kültür Mirası Taşıyıcısı kimliğine layık görüldü.
Ayata, dorak taşını şu sözlerle anlattı:
“Yaklaşık 7-8 yıldır dorak taşı yapıyorum. Babamdan öğrendim ve yüzyıllardır kullanılan ekipmanlarla bu sanatı sürdürüyorum.Elektrik malzemesi kullanmadan taş işliyorum; yoğurt süzme işleminde kullanılan dorak taşı, toprağını yoğurda bırakmıyor ve uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Bu sanatı miras olarak yaşatmak istiyorum; birkaç kişi de olsa benden sonra devam ettirsin.”

TESCİL VE SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS STATÜSÜ
Oğuz Ayata, dorak taşının önemini ve tescil sürecini, “Yoğurdun 2 bin 200 yıldır Türk mutfağında yer aldığını biliyoruz. Bu taşın da uzun yıllardır kullanıldığını göstermek ve sanatımızı tanıtmak istedim. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvurdum, örnekler sundum ve Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı kimliğini aldım.” Diyerek anlattı.
Ayata, bu kimlikle birlikte sanatını ve geleneği yaşatmaya devam edeceğini belirtiyor.
YOĞURTLA BULUŞAN EŞSİZ BİR GELENEK
ÇEKÜL Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy, dorak taşının hem tarihsel hem de kültürel önemine dikkat çekti:
“Ağırnas, Mimar Sinan ile simgeleşmiş bir belde ve dorak taşı da bu bölgenin benzersiz değerlerinden biri. Türkiye’de dorak taşı işçiliği ile uğraşan tek yer Ağırnas Koramaz Vadisi. Bu taşın kesilip işlenmesi ve yoğurt süzme amacıyla kullanılması, günümüzde de geleneksel bir iş kolu olarak devam ediyor. Dorak yoğurdu ve taşın kullanımı giderek artıyor; ayran, omlet ve çeşitli tariflerde lezzet artırıcı olarak değerlendiriliyor. Bu ürünün coğrafi işaretle tescillenmesi ve markalaşması da mümkün.”
Ayata, dorak taşının kendisinden sonra da yaşatılmasını istediğini belirterek, “Burada taşla ilgilenen çocuklar çoğu zaman ürküp kaçıyor; ama birkaç kişi bu sanatı öğrenirse miras devam eder.” İfadelerini kullandı
Prof. Dr. Özsoy ise, dorak taşının hem kültürel hem gastronomik bir değer olarak Kayseri’nin markalaşmasına katkı sağlayacağını belirtiyor.
