19 Mart süreciyle derinleşen ekonomik kriz başta olmak üzere mevcut meseleler çözüm beklerken iktidarın tek bir düzenlemeyle halledebileceği ‘sezaryen’ için tartışma başlatıp ‘suçlu avına çıkması’ dikkat çekti. Muhalefet yapılanları ‘gündem değiştirme çabası’ olarak yorumladı.
GÜVEN ZEDELENDİ DÖVİZ REZERVLERİ ERİDİ
İBB Başkanı İmamoğlu ve ekibine yönelik 19 Mart’ta başlayan gözaltı ve tutuklama sürecinin ekonomik maliyeti yüksek oldu. Ekonomist Robin Brooks, siyasi gerilimin yabancı yatırımcının ülkeye olan güvenini zedelediğini belirtti. Sermaye kaçışının ve döviz müdahalelerinin aynı şekilde devam etmesi durumunda, Merkez Bankası’nın rezerv pozisyonunun daha da zayıflayabileceği uyarısında bulundu.
MUHALEFETE GÖRE ‘GÜNDEM DEĞİŞTİRME ÇABASI’
Ekonomik krizin yanısıra, adalet ve demokrasi talepleri cevap beklerken, bir futbol maçında pankartla başlatılan ‘sezaryen’ tartışmasında hemen aksiyon alınarak ‘planlı sezaryen uygulamalarının’ yasaklanması dikkat çekici bulundu. İktidar muhalefete yüklenip doktor ve anne adayı arasında yaşanan meselede suçlu avına çıktı. Muhalefetten ‘gündem değiştirme çabası’ yorumu geldi.
BU HİÇ ‘NORMAL’ DEĞİL
İBB Başkanı İmamoğlu ve ekibine yönelik 19 Mart’ta başlayan gözaltı süreci sonrası yaşananlar, 1 aydır tartışılırken bir anda “normal doğum” polemiği baş gösterdi. Muhalefet “Yapılanlar, gündem değiştirme çabası” derken “Siz çocukların dünyaya nasıl geleceğini düşünmek yerine doğanların geleceğini düşünün” tepkisi geldi.
Türkiye uzun süredir bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini tartışıyor. Bir yanda devam eden İmralı süreci diğer yanda Erdoğan’nın üçüncü defa aday olup olmayacağı konuşuluyorken 19 Mart’ta bir anda her şey değişti. Önce üniversite diploması iptal edilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ardından çalışma arkadaşlarıyla beraber gözaltına alınıp tutuklandı. Ayrıca çok sayıda CHP’li yerel yönetici ve siyasi parti lideri şu an cezaevinde... Sürecinin maliyeti, ekonomide var olan krizi daha da derinleştirdi. Merkez Bankası, piyasaları toparlamak için bugüne kadar 50 milyar dolar rezerv satmak zorunda kaldı. Faiz yüzde 46’ya gelirken enflasyon yine yükselişe geçti.
YENİ YÖNETMELİK
Ülkede tüm bunlar yaşanırken, adalet ve demokrasi talepleri cevap beklerken, geçen hafta Süper Lig maçında açılan “Doğal olan normal doğum” pankartı, dikkatleri başka yöne çekti. İktidar muhalefete yüklenip doktor ve anne adayı arasında yaşanan meselede suçlu avına çıktı.
Pankarta yönelik tepkilere sert cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Hakaret, eleştiri, hiç kimseye saygısızlık yok. Sadece ülkemizde giderek büyüyen bir sorunun çözümüne katkı sunma amacı vardı. Ama buna rağmen malum odaklar hemen harekete geçtiler. Son derece çirkin ifadelerle bir haftadır ortalığı velveleye verenlere şunu soruyorum: Bakanlığımızın normal doğumu teşvik etmesi, cerrahi müdahale yerine normal doğumu özendirmesi sizi niçin bu kadar rahatsız ediyor? Ne yapalım? Siz rahatsız oluyorsunuz diye bunlarla mücadele etmeyelim mi? Tedbir almayalım mı? Toplumu doğru yönlendirmeyelim mi? Bizim bu hezeyanlara, birilerinin ideolojik saplantılarına ayıracak vaktimiz yok. Bu konuyla ilgili tavizsiz duruşumuzu bundan sonra da muhafaza edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanlığı ise, önceki gün normal doğumu teşvik etmek amacıyla planlı sezaryeni kısıtlayan tedbirler aldı. Resmi Gazete’de yayımlanan yeni yönetmelikle; artık tıp merkezinde planlı sezaryen yapılamayacak. Ameliyathanesi bulunmayan sağlık kuruluşlarında doğum ünitesi kurulmasına izin verilmeyecek.
KABUL EDİLEMEZ
Muhalefet, söz konusu açıklama ve adımları “Gündem değiştirme çabası” şeklinde nitelendirdi. Son yönetmeliğin “politik şiddet” olduğunu belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka şunları kaydetti: “İktidara sesleniyorum; kadınlar doğum yapıp yapmayacağını, yapacaksa bu doğumu nasıl gerçekleştireceğini size sormayacak. Biz bedenimiz üzerindeki kararları kendi özgür irademizle veririz. Siz çocukların dünyaya nasıl geleceğini düşünmek yerine doğanların geleceğini düşünün. Bir spor müsabakasında bile kadının bedeni üzerinden mesaj veren, propagandaya dönüşen bu tutum kabul edilemez.”
