Uzmanı uyardı: Tavuk kıyması sağlık riski taşıyor! Çok hızlı bakteri üretiyor

Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Toprak, son günlerde artan tavuk eti zehirlenmelerine değinerek, ekonomik krizden dolayı sıkça tercih edilen tavuk kıymasının sağlık riskleri barındırdığı uyarısında bulundu. İşte detaylar...

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın gerçekleştirdiği denetimler kapsamında, bir piliç firmasının 'Annemin Köftesi Piliç Kasap Köfte' adlı üründe 'listeria monocytogenes' bakterisine rastlandı. Bakanlık, halk sağlığını tehdit eden söz konusu ürünlerin toplatılmasına karar verdi.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Toprak, denetim sonuçlarının gıda güvenliği açısından önemine dikkat çekti.

Uğur Toprak, söz konusu bakterinin ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirterek, "Listeria monocytogenes dediğimiz aslında ciddi bir zoonoz hastalığı ve patojen bir mikroorganizma. Sağlıklı bireylerde çok fazla problem yaratmasa da özellikle anne, anne adaylarında, bebekler, çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi düşük olan kişilerde ölümle sonuçlanan durumlarla karşılaşabiliyoruz" ifadelerini kullandı.

"TAVUKTAN YAPILAN KIYMADA SAĞLIK RİSKİ OLABİLİR"

Kırmızı et fiyatlarının yükselmesi nedeniyle tavuk ürünlerine yönelimin arttığını, ancak özellikle tavuk kıymasına dair bilimsel uyarıların yıllardır yapıldığını hatırlatan Uğur Toprak, şunları söyledi:

"Ülke ekonomisindeki problemler kaynaklı, kırmızı ete ulaşamayanların tavuk etine yönelmesiyle başladı. O dönem bu konuşulduğu zaman da biz şuna da itiraz etmiştik. Çeşitli üniversitelerde yapılan araştırmalarda özellikle tavuktan yapılan kıymada bu tür problemlere daha çok rastlandığı ortaya çıkmıştı.

Yapılan araştırmalar bunu gösteriyor. Bu yüzden bunun yapılmaması gerekiyor diye düşünüyoruz. Ama tabii ki ülkenin ekonomik şartları nedeniyle kırmızı et tüketemeyenlere de beyaz ette bu takım köfte ürünlerine veya benzer ürünlere ulaşması sağlanıyor. Bizce bu ciddi bir problem aslında."

"AÇIKLAMA YAPILSAYDI İNSANLAR TÜKETMEYECEKTİ"

Uğur Toprak, firmanın açıklamasına göre numunelerin 10 Şubat'ta Sakarya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından alındığını, analizlerin tamamlanmasının ardından ürünlerin toplatıldığını aktardı. Ancak son tüketim tarihi 10 Mart olan ürünle ilgili kamuoyunun ancak 10 Nisan'da bilgilendirildiğine dikkati çeken Uğur Toprak, şöyle konuştu:

"Bu ürünlerin ne zaman üretildiğini bilmiyoruz. Yine firma 'Son tüketim tarihi 10 Mart'tı' diyor. Şimdi 10 Şubat'ta ürün alındı analizleri yapıldı. Analizin 5 gün sürdüğünü düşünsek 15-16 Şubat'ta firmaya bildirim yapılsa toplansa bir 15 günlük sürede bu ürünler toplanmış oluyor.

Ama bundan önce tüketilenler ne oldu? İnsanlar bunu tüketti. Bununla ilgili bir bildirim yapılmadı. Biz 10 Nisan'da yeni öğreniyoruz. Bu toplatılmadan önce bu ürünleri alıp buzdolabında tutup ondan sonra tüketebilen insanlar oluyor.

Bunun açıklaması yapılsaydı bu insanlar da bunu tüketmeyecekti, belki imha edecekti. Bu ciddi bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Tabii yine soracağım bir soru, neden bugün biz bunları öğreniyoruz? Bunlar ciddi sorulması gereken ve üzerinde düşünülmesi gereken konular."

"ŞEFFAFLIK EKSİKLİĞİ CİDDİ BİR SORUN"

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın uzun süre problemli ürün listesi yayınlamadığını, geçtiğimiz ekim ayından bu yana yayınladığını belirten Uğur Toprak, şu bilgileri paylaştı:

"Tarım ve Orman Bakanlığı çok uzun zamandır yayınlamıyordu. Geçtiğimiz Ekim ayından bu yana 'günlük yayınlamaya çalışıyoruz' dendi. Ama burada iki tane buton var. Bu iki butondan bir tanesi sağlığa direkt etkileyecek kısım deniyor. İkinci kısım da taklit ve tağşiş olarak geçiyor.

Orası da ikiye bölünmüş. Ama burada şu yok. Mikrobiyolojik problemli olan ürünler, afratoksin, okratoksin dediğimiz mikrotoksin değerleri üzerinde olan ürünler ve özellikle pestisit kalıntılı ürünler neden yok? Bunlar da olmalı diyorduk.

Bu dediğimizin ne kadar önemli olduğunu aslında bugün görmüş olduk. Çünkü listeria monocytogenes bir mikroorganizma, bir mikrobiyolojik problemden kaynaklanıyor. Biz bunu bakanlığın yayınlamış olduğu lisede görmüyoruz."

"İMHA TUTANAKLARI VE İMHA GÖRÜNTÜLERİ KAMUOYUYLA PAYLAŞILMIYOR"

Geçmişte yaşanan bazı hijyen skandallarını hatırlatan Uğur Toprak, şunları söyledi:

"Özellikle gerek yurt dışından dönen ürünlerde gerek bu türlü sıkıntılı yaşadığımız ürünlerde bunlara sıkça rastlıyoruz. Daha önce de sütle banyo yapan insanları görmüştük. Zeytinlerin salamurasına girenleri görmüştük. Bunlarla ilgili de hep imha edildiği söylendi.

Tarım ve Orman Bakanlığı bir kere geçtiğimiz günlerde Mersin'de bir ürünün imhasıyla ilgili bir görüntü yayınladı. Onun dışında hiçbiriyle ilgili bir görüntü yayınlanmadı, bu konuda da şeffaflık eksikliği var. İmha tutanakları ve imha görüntüleri kamuoyuyla paylaşılmıyor.

Bu da insanların kafasında makul şüphe oluşturuyor. Firmanın yapmış olduğu yazılı açıklamada Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin gözetiminde imha edildiği söyleniyor. Bildiğimiz bilgi firmanın yapmış olduğu açıklama kadar."

"TÜRKİYE'DE VERİ EKSİKLİĞİ VAR"

ABD Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre yalnızca listeria monocytogenes bakterisinden kaynaklı ölümlerin yılda 300'ün üzerine çıkmasına ilişkin ise Uğur Toprak şunları kaydetti:

"Ne yazık ki Türkiye'nin en büyük sıkıntılarından bir tanesi de veri eksikliği. Gerek gıda zehirlenmelerinde olsun gerek bu tür vakalarda olsun. Maalesef ki bununla ilgili net bir veri Amerika'da şu kadar da Türkiye'de de bu kadar bildiğim kadarıyla diyemiyoruz. Ama şunu yapmak gerekiyor. Tabii ki tavuk ürünleri tüketmeyin gibi şeylere giremeyiz. Sadece daha dikkatli olmak gerekiyor.

Tabii ki burada firmalara da büyük görevler düşüyor. Ona göre hem mikrobiyolojik analizlerini hem gıda mühendisleri ve veteriner hekimler bu işlerde görev alması gerekiyor. Hem üreticinin dikkatli olması hem de tüketicinin de etiket okumasını yapıp ürünü aldığı gibi direkt saklaması, hızlı bir şekilde dolaba konulup tüketilmeli."

"GIDA GÜVENLİĞİNDEN TASARRUF OLMAZ"

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın denetim kadrosunun yetersizliğine işaret eden Uğur Toprak, şöyle konuştu:

"Bakanlığın kontrol teşkilatına her ne kadar mevcut bakan ve bir önceki bakan yeterli dese de gıda kontrol ekibindeki görevli arkadaşlarımızın sayısının yeterli olmadığını, iş yükünün çok olduğunu defaatle söylüyoruz. Bakanlık tasarruf tedbirlerini bir kenara bırakıp 'gıda güvenliğinden tasarruf olmaz' diyoruz.

İvedi bir şekilde başta gıda mühendisi olmak üzere gıda kontrol sayısını arttırıp hızlı bir şekilde ve etkin bir şekilde denetimlerini yapması gerekiyor. Firmaların da aynı şekilde kendi ürettiği ürünlerden numunelerini, analizlerini kendileri de yapıp veya yaptırıp bu ikili şekilde birbirlerini denetlemeleri gerekiyor."

"UYGULAMADA CİDDİ ANLAMDA PROBLEMLER YAŞIYORUZ"

Uğur Toprak, taklit ve tağşiş ürünlerde uygulanan cezaların kağıt üzerinde ağır olsa da, pratikte caydırıcı olmadığını ifade etti. "Aynı firmanın aynı ürünü 4 kez 5 kez görebiliyoruz. Bu durumda da şeffaflık eksikliği devam ediyor. Bazı yasalarımız gerçekten çok iyi ama biz yasalarda değil, uygulamada ciddi anlamda problemler yaşıyoruz" dedi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN