Yardım gönüllüsü koordinasyonsuzluğu anlattı: Bürokratik yazılar ve imza bekleniyordu

Yardım gönüllüsü koordinasyonsuzluğu anlattı: Bürokratik yazılar ve imza bekleniyordu

Türkiye'yi sarsan depremde canla başla çalışan gönüllülerden yalnızca biri olan Merve Özkorkmaz, afet bölgesinde yaşadıklarını anlattı. Enkaz bölgelerindeki koordinasyonsuzluğu ve geç kalınmışlığı aktaran Özkorkmaz, AFAD'ın bürokratik işlemlere sıkıştırılarak işlevsiz hale getirildiğini de belirtti.

Kahramanmaraş merkezli iki deprem 10 ili vurdu. Depremde yaşamını yitirenler 31 bini aşarken enkaz kurtarma çalışmaları devam ediyor. Deprem

Depremin ilk gününden itibaren Türkiye'nin dört bir yanından yardım gönüllüleri afet bölgesine gidiyor. Burada yaşananlar ise kimi zaman mucizelere şahitlik edilmesini sağlarken çoğu zaman da yürekleri dağlıyor. O gönüllülerden olan Merve Özkorkmaz da afet bölgesinden yaptığı yayınlar ve paylaşımlar nedeniyle en fazla bilgi alınan isimlerden biri haline geldi.

MAHALLEDE OLUŞTURULAN KURTARMA EKİBİ

Gidiş sürecini anlatan Özkorkmaz, mahallelerinde kurtarma ekibi oluşturduklarını ve eğitim aldıklarını belirterek "Stres yönetimi, kriz planlaması, mahalle afet merkezi kurulması, iple kurtarma, yatay dikey yaralı taşıma sistemlerinin kurulması, enkazda hilti, elektrikli testere, jeneratör kullanımı, enkazda güvenli geçit inşa etme, afet lojistiği, sel ve su baskınında arama kurtarma, yangın ve ev kazaları, geniş kapsamlı ilk yardım eğitimlerini saha pratikleri ile birlikte 6 ayda tamamladık" dedi.

'KİMSE FAAL AFAD BİNASININ NEREDE OLDUĞUNU BİLMİYORDU'

Deprem sabahı Sapanca ekibinden 5 kişi yola çıktıklarını ifade eden Özkorkmaz, Gaziantep afet merkezine yönlendirildiklerini belirtti. Burada afet merkezini bulma sürelerinin 2 saati aştığını ifade eden Özkorkmaz, "Boşaltılan ve taşınan 2 farklı lokasyona yanlış gittik ve kimse faal AFAD binasının nerede olduğunu bilmiyordu. Bu saatler sonunda üçüncü lokasyonda binaya vardık ve 1 saat otobüste sevk edileceğimiz yeri bekledik. Gaziantep’in İslahiye ilçesine yönlendirildik. Yolda trafik vardı, yakınlarına ulaşmaya çalışanlar ve şehirden kaçmaya çalışanlar yolu tıkamıştı ve yoldaki yarıklardan pek çok araç geçemiyordu" diye konuştu.

SAATLERLE YARIŞIRKEN VERİLEN KOMUT: UYUYUN, SABAH ÇIKARSINIZ

Trafik nedeniyle 1 saatlik anayolu 4 saatte geçerek İslahiye'ye gittiklerini bu defa da yıkılmış olan köprüyle karşılaştıklarını anlatan yardım gönüllüsü, kriz merkezine 14 saat sonra varabildiklerini söyledi. Afet merkezine vardıklarında 1 polis arabasının, bir tankın, 1 mobil TIR'ın kapalı bir şekilde beklediğini söyleyen Özkorkmaz şunları söyledi:

"Tuvaletler taşmıştı. İçecek su, yatacak yer, sarılacak battaniye yoktu. Polis benden, ben askerden, kriz merkezi jandarmadan su istiyordu, kimsede içecek su yoktu. Elektik vardı bir tek jeneratör sayesinde. Biz komut almaya hazır beklerken bize şöyle dendi: ‘Otobüste uyuyun, sabah çıkarsınız.’

Eğitimlerde saniyelerle yarıştırılırken gerçek bir afet anında uyuyun komutu aldık. Yıkılan binaların tespiti ve gelen ekiplerin dağıtımı yapılamamıştı, bürokratik yazılar ve imzalar bekleniyordu, acil durumda bile harekete geçilemiyordu.

'YETKİLENDİRME YAPILMADI, SORUMLULUK ALINMADI'

AFAD’ın devlet bürokrasisinin içinde nasıl işlevsiz kaldığını o an anladım. İlk ekibin helikopter ve malzeme ile direkt alana, kriz merkezine bile değil mahallelere sevkiyatı sağlanabilir, AFAD’ın içinden çıkamadığı envanteri biz bu süreçte çok kısa zamanda oluşturabilir, ihtiyaç duyulan makine ve teçhizat konusunda bilgilendirme yapabilirdik. Yetkilendirme yapılmadı, sorumluluk alınmadı.

'NEDEN SORULARIMIN CEVABI YOKTU'

Kar soğuğunda enkaza müdahale edemediğimiz dakikalarda uyuyamadım. Otobüsten inip alandaki ekip başlarından bilgi almaya çalıştım. Neden sorularımın cevabı yoktu, kötü bir niyet de yoktu, herkes birbirinin suratına boş boş bakıyordu, devlet destekli bir afet kurumunun iş yapamamazlığıydı karşımdaki; ancak zaten bu kurumu bu yıla kadar bu halde var etmek, buna göz yummak kötü niyetin ta kendisi idi. Sabah aç, susuz, uykusuz, tuvaletini yapamamış bir şekilde alana sevk edildik."

30. saatlerde alana ulaştıklarını ancak ekipmanlarının olmadığını söyleyen Özkorkmaz, arkalarından gönderilecek olan ekipmanlarının trafik nedeniyle ulaşmadığını aktardı. İkinci çalışma günlerinin ise bilgi alma, alan analizi, enkazda sesle kontrol gibi işlemlerle geçtiğini anlatan Özkorkmaz, şu ifadeleri kullandı:

'İKİNCİ GÜN ENKAZ ALTINDAN GELEN SESLER ARTIK GELMEMEYE BAŞLADI'

Üçüncü gün kriz merkezi kalabalıklaştı, koordinasyon hızlandı ancak kalabalığa yetişemedi, ufak vinç ve ufak ekskavatörlerle çatıyı kaldırma denendi, başarısız olundu. İkinci gün enkaz altından gelen sesler artık gelmemeye başladı. Köpekle kontrol yapıldı, ancak canlılık belirtisine ulaşılamadı. Enkazdan hafif ceset kokuları gelmeye başladı. Rüzgar çok olduğundan koku alamamış olabilir diyerek enkaz alanımızın değiştirilmemesine karar verildi. Akşamında kriz merkezine döndüğümüzde temiz mobil tuvalet vardı, mobil TIR işlevlendirilmiş, 2 adet çadır kurulmuş, sıcak yemek pişirilmişti. İlk defa elimizi yıkadık, ilk defa uyuduk.

'DÖRDÜNCÜ GÜN MAKİNELER ALANDAYDI'

Dördüncü gün neredeyse bütün çeşitteki ve büyüklükteki makineler alandaydı, yabancı ekipler gelip gidiyordu, helikopter sesleri ilk kez duyuluyordu. Tüm süreci aynı inşaat ustası yönetti, biz sadece güvenlik zaiyatı olan noktalarda ona müdahale ettik. Bize zaman zaman küstü, her seferinde ikna edip döndürdük. Kendisinin de aynı enkazın altında akrabaları vardı. Yakınlarını bekleyenlerin sabrı taşmıştı, önce bize, sonra birbirlerine girdiler. İlk saatler ortamı sakinleştirmek ve kolluk kuvveti desteği istemekle geçti. Eksiksiz olunmasını takiben olabildiğinde müthiş bir hızla çatı kaldırıldı, katların blokları bölünerek alındı. Bu işlemler güvenli şekilde altındaki olası canlı bireylere zarar vermemek için dikkatli ilerliyordu. Enkazımızdan devamlı cansız bireylerin bedenleri ve uzuvları ambulansla kontrol sonrası cenaze nakil araçlarına sevk ediliyordu.

'HARCANMIŞLIKTAN DUYGU DURUMUMUZ KONTROL EDİLEMEZ HALDEYDİ'

Beşinci gün hem arama kurtarmacı, hem de yardım etmek isteyen bireysel kitleler İslahiye’ye akmıştı. Yeni gelen yerli ve yabancı ekiplerin sismik dinleme cihazları, termal kameraları, köpekleri, envai çeşit malzemeleri ve bizden kat ve kat iyi uzmanlıkları ve tecrübeleri vardı. Bizim enkaz lokasyonumuz değiştirilmişti. Artık yattığımız ve işgal ettiğimiz yer, yediğimiz yemek bizi utandırır hale gelmişti, yorgunluk, harcanmışlıktan duygu durumumuz kontrol edilemez haldeydi. Sapanca ekibi olarak alandan ayrılmaya, yerimizi taze arama kurtarmacılara bırakmaya karar verdik."

'DONAN İNSAN SAHNELERİ KARŞISINDA METANETİMİ KORUYAMADIM'

Kendisinin çok dirayetli olmasına rağmen kurtarmacı olamayacağına karar verdiğini anlatan Ökorkmaz, enkaz atlında çalıştığı sırada gördüğü dehşet verici tabloyu anlattı. "Yaptığım taramada görmüş olduğum insan uzuvları ve nükleer saldırı olmuş gibi donan insan sahneleri karşısında metanetimi koruyamadım. Çok geç kaldığımız için kendimi suçladım. Dışarıda bekleyen yakınların gözü önünde bağıra bağıra ağladım. Yapmamam gerekirdi, tüm arama kurtarmacılardan özür dilerim" diyen yardım gönüllüsü kendisini mahalledekilerin teselli ettiğini aktardı

'AFAD'I VASIFSIZ HALE GETİREN HERKESİN ÖZÜR DİLEYEREK İSTİFA ETMESİ GEREKİYOR'

AFAD'ın bürokratik işlemlerle işlevsiz hale getirildiğini söyleyen Özkorkmaz, "Acil durumda bağımsız aksiyon alması beklenen AFAD kurumunu saatlerce imza, karar, yazı bekleyen bürokrasiye mecbur bırakacak kadar vasıfsız hale getiren, bu durumda payı olan, imzası olan en dipten en tepeye her bir kişinin ülke insanlarından özür dileyerek acil şekilde istifa etmeleri gerekiyor. Bu işleri bu kişilerden çok daha iyi yapabilecek uzman, tecrübeli kişiler var. Bu işler sorumluluk gerektiren işler ve bu sorumluluklardan bir tanesi de hatayı önlemek kadar yanlış yaptığını kabul etmek ve istifa edebilmektir" dedi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN