Yenilenebilir enerjiye yönelik çözümler her geçen gün daha yaratıcı bir hâl alıyor. Bu kez öncü bir adım Japonya’dan geldi. Tokyo başta olmak üzere kalabalık şehirlerde hayata geçirilen sistem sayesinde, insanların attığı her adım elektriğe dönüşüyor. Üstelik bu sistemle tren istasyonları, alışveriş merkezleri ve okul kampüsleri daha çevreci hale geliyor.
SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?
Bu çığır açan teknoloji, "piezoelektrik" prensibine dayanıyor.
Yer döşemesinin altına yerleştirilen özel kristal veya seramik malzemeler, insanlar yürüdükçe uygulanan basınçla elektrik üretiyor.
Bu elektrik ise doğrudan LED aydınlatma, bilgi ekranları ve düşük voltajlı elektronik sistemlerde kullanılıyor.
Her adım yaklaşık 0.1 watt saniye enerji üretse de, yoğun bir istasyonda dakikada binlerce insanın geçmesiyle ciddi bir enerji potansiyeli ortaya çıkıyor.

TÜRKİYE’DE DE UYGULANABİLİR Mİ?
Bu sistem Japonya dışında İngiltere ve Hollanda gibi ülkelerde de denenmiştir. Tokyo’nun Shibuya İstasyonu, bu teknolojinin en bilinen test alanlarından biridir. Uzmanlara göre, yaya trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde bu tür sistemler Türkiye gibi ülkelerde de uygulanabilir ve kentsel enerji tüketimini azaltma konusunda katkı sağlayabilir.
PİEZOELEKTRİK ZEMİN VERİMLİ Mİ ?
Bu sistem verim sağlasa da belirli sınırlar içinde kullanıma olanak tanımaktadır. Sistem büyük enerji kaynaklarının yerini almasa da, yardımcı enerji üretimi için oldukça verimlidir. Özellikle LED lambalar, küçük ekranlar, yönlendirme sistemleri gibi düşük enerji tüketen aygıtlarda aktif olarak kullanılabiliyor.
Ayrıca bu uygulamalarla çevre bilinci artırılıyor ve sürdürülebilir enerji kullanımının önemi toplumla daha somut şekilde paylaşılmış oluyor.

MALİYETİ NE KADAR?
Teknolojinin en büyük sorunu ilk kurulum maliyetidir. 1 metrekarelik piezoelektrik zemin için yaklaşık 300 ila 1200 dolar arasında değişen maliyet söz konusudur. Ancak sistem kurulduktan sonra bakım gereksinimi düşük, ömrü ise oldukça uzundur.
GELECEĞİN ŞEHİRLERİNDE YERİ HAZIR
Ayak sesinden enerji üretimi, özellikle akıllı şehir projeleri, yeşil kampüsler, havaalanları ve stadyumlar gibi yoğun yaya hareketinin olduğu bölgelerde gelecekte çok daha yaygınlaşacak gibi görünüyor. Japonya’nın öncülük ettiği bu çevreci yöntem, küçük adımlarla büyük değişimlere kapı aralıyor.
