Bir aydır katliam karantinasında olan Halep’te korkunç saldırılar yaşanıyor. Rus uçakları havadan ölüm yağdırıyor, Şii milisler ve rejim de evlere girip sivilleri katlediyor. Elindeki bölgeleri kaybeden muhalifler ise yalnız bırakıldıklarını düşünüyor.
Halep’in doğusunda muhaliflerin elinde tuttuğu bölgelere 15 Kasım’dan bu yana korkunç saldırılar düzenleyen Esad rejimi, Rusya ve İran destekli milisler önceki gece ‘zafer’ ilan etti; dünya, yüzlerce sivilin katledildiği saldırılara sessiz kaldı. Kuşatma altındaki muhaliflerin 3 bölgeden daha çekilmesiyle bazı kaynaklara göre 40, bazılarına göre ise 60 bin kişi 6 kilometrekarelik alanda hayatta kalmaya çalışıyor. Şii milisler ve Esad ordusu, sığınacak yeri kalmayan ve bölgeden çıkamayan sivillerin durumunu gözetmeksizin havadan ve karadan ağır silahlarla mahalleleri vuruyor. Şiddetli saldırılar ve iletişim araçlarının büyük ölçüde devre dışı kalması nedeniyle sivil katliamının boyutları tam olarak tespit edilemiyor. Sivillerin bir kısmı rejimin ele geçirdiği bölgelerde kalırken, Esad ordusu halkın bir kısmının bazı yollardan dışarı çıkmasına izin veriliyor. Ailelerin nereye götürüldükleri konusundaki belirsizlik ise sürüyor. Ancak özellikle İran’ın komuta ettiği Şii milisler, tahliyeleri engellemeye çalışarak sivil kaybının artmasına neden oluyor.
15 Kasım’dan bu yana bin 71 kişinin öldürüldüğü doğu Halep’te önceki gün 4 çocuk ve 9 kadın diri diri yakılarak, 67 erkek de kurşuna dizilerek katledildi. 21. yüzyılın en korkunç katliamına tanık olunurken iş işten geçtikten sonra dünya kamuoyu ‘harekete geçme’ eğiliminde. Bölgeden gelen korkunç haberleri duyurmak ve kınamaktan başka bir şey yapmayan Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği, halka kan kusturan Şam rejimine bağlı güçlerin evlere girerek sivilleri öldürdüğünü, dün 11’i kadın 13’ü çocuk en az 82 sivilin hayatını kaybettiğine dair bilgiler aldıklarını duyurdu. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Sözcüsü Jens Laerke de bölgeye doğrudan erişimleri olmadığını dile getirdi. UNICEF ise aileleri yanlarında olmayan 100 çocuğun ağır saldırı altındaki bir binada mahsur kaldığını duyurdu. Esad güçlerinin bir yetimhaneyi vurduğu ve binada ağır tahribat meydana geldiği öğrenildi.
HERKES ÖLÜMÜ BEKLİYOR
Moskova-Şam yapımı katliamda hayatta kalmaya çalışan onbinlerce kişi aynı zamanda açlıkla da boğuşuyor. Geçici Suriye Hükümeti Halep Halk Meclisi Başkanı Brita Hagi Hassan, önceki gün itibarıyla Halep’teki depoların rejim güçlerinin eline geçtiğini söyledi. Hassan, rejim güçlerinin insanları dar bir alana sıkıştırarak katliam yaptığını belirterek “Rejim, dün itibarıyla Halep’teki depolarımızı ele geçirdi, un depolarına el koydu, şu an Halep’te gıda kalmadı” dedi. Halep’teki trajedinin her geçen dakika daha da kötüye gittiğini ifade eden ve dünya ülkelerine seslenen Hassan, “İnsani geçitler açılmalı. Zaman geçmeden insanlar kurtarılmalı. Artık direniş diye bir şey kalmadı. Herkes ölümü bekliyor” diye konuştu.
Suriye Türkmen Meclisi de yaşanan kriz için “Dünyanın gözleri önünde yok oldu, bitti Halep. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar önce açlığa sonra ölüme terk edildiler” açıklamasında bulundu. İnsan Hakları İzleme Örgütü de Halep’in her yerine acil şekilde insani yardımların ulaştırılabilmesi için çağrı yaptı. Son günlerde elindeki alanların büyük çoğunluğunu kaybeden muhalif gruplardan Ahrar Şam ise mücadelelerinde yalnız bırakıldıklarını belirtti. “Halep’i kim yalnız bıraktı? 1.5 milyar Müslüman, ben, sen, biz, siz... Herkes Halep’i yalnız bıraktı” diyen muhalif grup, Müslümanları Arakan, Filistin ve Halep için harekete geçmeye sadece sosyal medyada paylaşımda bulunarak yol alınamayacağını kaydetti.
ÖLÜMDEN KAÇIŞ YOLU AÇILDI
Türkiye'nin 6 kilometrelik alana sıkışan onbinlerce sivili katliamdan kurtarmak için yürüttüğü çabalar sonuç verdi. Ankara'nın girişimiyle Halep'in doğusundaki muhalif güçler ile Rusya öncülüğündeki rejim güçleri arasında ateşkes sağlandı. Akşam 19.00 sularında sonuçlanan görüşmelerde, kuşatma altındaki bölgede bulunanların güvenli şekilde tahliye edilmesi konusunda mutabakata varıldı. Mutabakata göre, ilk etapta bölgede sıkışan sivillerin Halep’in batısında ÖSO'nun kontrolündeki İdlib'e çıkarılmasına öncelik verilecek. Sivilleri güvenli şekilde tahliye edecek otobüsler bölgeye ulaştı. İkinci etapta, kent merkezinin doğusundaki silahlı muhaliflerin de güvenli şekilde tahliyelerini öngörüyor. Yetkililer, mutabakatın, silahlı muhalif grupların bölgeden hafif silahlarıyla güvenli biçimde ayrılmasını da kapsadığını kaydetti. Varılan ateşkes ve tahliye mutabakatına Türkiye arabuluculuk etti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Müftüoğlu konuyla ilgili, "Ülkemiz haftalardır insani koridorun hayata geçirilmesi yönünde çaba sarfetmekteydi. Bu çabalarımız son günlerde artarak sürdürülmüştü. Bugün ateşkesin sağlanması yönünde bir adım atılmış olması sevindirici olmakla birlikte kırılgan bir ortamın bulunduğunu her zaman göz önünde bulundurmakta ve temkinli davranmakta yarar bulunmaktadır. Mutabakatın işleyişi yakından takip edilecektir" açıklamasını yaptı. İlk etapta İdlib'e nakledilecek sivillerin burada kalıp kalmayacakları, Türkiye üzerinden Azez ve Halep'in kuzey kırsalına geçirilip geçirilmeyecekleri ise Türk ve Rus yetkililer arasında bugün yapılacak görüşmelerden sonra belli olacak.
ÇOCUKLARIN CESETLERİ KÖMÜR OLDU
Halep’te korkunç saldırılara maruz kalanlar, bölgede yaşanan katliamı sosyal medyadan duyuruyor. Sokakların açık bir mezarlığa dönüştüğü kentten yükselen çığlıklar duyanları kahrediyor.
SOYKIRIMI DURDURUN
* Aktivist Lina el Şami: “Beni duyabilecek herkese sesleniyorum. Kuşatılmış Halep’te şu anda bir soykırımla karşı karşıyayız. Bu son videom olabilir. Esed diktatörüne karşı çıkan 50 binden fazla insan bombardımanla öldürülmekle tehdit ediliyor. Burada hiçbir güvenli alan ve hayat şansı yok. Her yeni bomba, yeni bir katliam demek. insanlığı kurtarın. Soykırımı durdurun.”
İNSANLAR PARÇALANIYOR
* Aktivist Mr. Alhamdo: (Bir öğretmenin yaşadıkları) “Lamar onu kucağıma almam için beni durdurdu. Acaba onu bir kez daha görebilecek miyim? Halep’te kıyamet günü. Bombalar sivillerin başlarına yağıyor. İnsanlar koşuyor, koşuyor, ama nereye gideceklerini bilmiyor. Belki bu çağrı, son çağrı olacak. Kızımı ve diğer çocukları kurtarın. Bu sessizlik neden. İnsanlar parçalanıyor. İnsanlar yerlerde yaralı olarak yatıyor ve kimse onlara yardım etmiyor.”
BİZ AÇIZ, ÖLÜYORUZ
* Yaşlı bir Halepli: “Biz ölüyoruz, açız. Çocuklarımız kesiliyor. Kadınlarımız çöktü. Nerdesiniz? Bizi dinleyenler, Allah’tan korkun. Ey Müslümanlar! Nerdesiniz? Hiçbir şeyimiz kalmadı. Duyan kimse bizi kurtartsın. n Halepli çocuk Ammar: Uçak sabahtan beri bizi vuruyor. Hastane yok. Çocukların cesetleri kömür oldu. İlaç yok. Yemek yok.”
SADECE TÜRKİYE YANIMIZDA
* Yardım gönüllüsü Faris ebu İslam’ın son mesajı: “Allah bizi unutmayacak ve Allah bize kapı açacak. Şimdi sadece Türkiye bizimle beraber. Korku, buradaki en büyük şey. Herkes eli yüreğinde yaşıyor. Bomba sesi geliyor, insanlar ağlamaya başlıyor. Buradaki insanların yaşadığını bir kendileri, bir de Allah biliyor. Hakkınızı helal edin.”
EVLATLARIMIZI ÖLDÜREBİLİR MİYİZ?
* Bombalar altında can veren Halepliler, intikam saldırılarına da maruz kaldı. Birleşmiş Milletler yetkilileri, muhalifleri desteklediği düşünülen sivillere yönelik cinayet, işkence, cinsel saldırı yapıldığı bilgilerini paylaştı. Katliama ilişkin Karar’ın güvenilir kaynaklardan ulaştığı bilgilere göre bölgedeki siviller, İslam alimlerinden “Kadınlarımız ve kızlarımızı cinsel saldırıdan kurtarmak için öldürebilir miyiz?” diyerek fetva istiyor. -HİLAL ÖZTÜRK
YAŞANANLAR YÜREĞİMİZİ YAKIYOR
* ABD Dışişleri Sözcüsü John Kirby: Çok derin bir hayal kırıklığı içerisindeyiz fakat Rusya’nın Halep’te ateşkes sağlanmasına yanaşmamasına şaşırmadık. Rejimin ve destekçilerinin saldırıları anlaşma sağlanıncaya kadar devam edecek.
* Almanya Başbakanı Angela Merkel: Yaşanan durum tam bir felaket. Bizim yüreğimizi yakıyor. Bunu gerçekten söylemek lazım. İnsani yardım konusunda Suriye rejimiyle Rusya ve İran’ın da anlayış göstermesi için bütün yolları deneyeceğiz.
* Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: Konuşmaktan yorulduk. Rusya, bunu koridorların güvene alındıktan sonra yapılmasını istiyor. Ancak, Amerikalılar bir şeyin yapılması için parmağını dahi oynatmadı. Kaybedilen zamanı sivillerin çıkarılması için kullanabilirdik.
* Birleşmiş Milletler: Halep’te yaşananlar Duma’da, Rakka’da ve İdlib’de de tekrar edebilir. Katliam durdurulmalı. Biz de kendi halkına karşı işlenen ihlalleri, sorumlularının hesap vereceği inancıyla belgeliyoruz.
'BU KANI DURDURUN'
Halep’te sivilleri hedef alan saldırılar Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto edildi. Önceki gece Özgür-Der üyesi yaklaşık yüz kişi, İstiklal Caddesi’nde toplandı. “Emperyalist Rusya, Suriye’den defol” pankartı taşıyan grup, saldırılarda yaşamını yitirenler için dua etti. Grup, Esad, Rusya ve İran aleyhine slogan atarak dua okudu. Dün öğle saatlerinde de yine bir grup protestocu aynı noktada Rusya’ya tepki gösterdi. Türkiye’nin farklı noktalarında da Halep’teki siviller için eylemler vardı.
Kilis’te Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan yaklaşık bin kişilik grup, Türkçe, Arapça, İngilizce ve Rusça “Halep yıkılıyor”, “Halep’te insanlık ölüyor” yazılı dövizler taşıyan gruptakiler, saldırılarda yaşamını yitirenler için dua da etti. Eylemde küçük yaştaki sivillerin ölümüne dikkat çekmek için kanı temsil eden kırmızı renge boyanan bebekler taşındı. Ankara’da da bir grup Suriyeli üniversiteli Rusya Büyükelçiliği önünde toplandı. Kur’an okuyan gençler olaysız şekilde dağıldı.
