Gaziantep'in köklü el sanatlarından biri olan bakırcılık, şehrin tarihi dokusunu koruyan sayılı zanaatlar arasında yer alıyor. Bu mesleğin son temsilcilerinden Memik Bakır, 50 yıllık ömrünün neredeyse tamamını, rahmetli babasından devraldığı bakırcılık sanatına adamış durumda.
Bakır, henüz ilkokul çağlarındayken, bakır ustası olan babasının atölyesinde mesleğin inceliklerini öğrenmeye başladı. Çocuk yaşlarda başladığı bu zanaatta, babası ve kardeşiyle birlikte çalışarak zamanla ustalaştı. Eskiyen, yıpranan bakır ürünlere yeniden hayat vererek, babasının yarım asırdan fazla sürdürdüğü mesleği aynı titizlikle devam ettiriyor.
Emekli öğretmenin organik girişimi! Hobi olarak başladı, 3 yılda 850 etlik horoz sahibi oldu
40 YILDIR BU MESLEĞİ YAPIYOR ANCAK YETİŞEN ELEMAN YOK
Babasının vefatından sonra dükkanın başına geçen Memik Bakır, sağlığı elverdiği sürece çekiç sesinin hiç susmamasını istiyor. Ancak asıl endişesi, kaybolmaya yüz tutmuş bu ata yadigârı mesleği devredecek kimseyi bulamamak. Bakır, günün erken saatlerinde ilk günkü heyecanla açtığı dükkânında, mesleğe ilginin azlığından yakınıyor:
"50 yaşındayım. Meslek, baba mesleği, ve 10 yaşından beri bu işi yapıyorum. Farklı meslekler de icra ettiğimiz olmuştur. Fakat genelde bu mesleğin içerisindeyiz. Yıllardan beri de bu mesleği yapıyorum. Çocukluğumuzdan beri babamız bizi elimizden tutup getirdi. Allah kendisine rahmet eylesin. Babamın sayesinde bir meslek sahibi olduk. Bundan sonraki süreçte ise bizden sonra herhangi bir yetişen eleman yok. Malum her meslekte olduğu gibi arkamızdan gelen yok ve kimse yetişmiyor. Yetişen bir eleman topluluğu yoktur. Kolay kolay eleman yetiştiremiyoruz. Artık bundan sonra herhalde son nesil biziz. Ne olacağını bilmiyoruz. Elimizden geldiğince zanaatımızı icra etmeye çalışıyoruz."

BAKIR SAĞLIĞA DA İYİ GELİYOR
Mesleğini büyük bir sevgiyle yaptığını dile getiren Bakır, bakır ürünlerin sağlık açısından öneminin arttığına da dikkat çekti:
"Yeni ürünler üretmeye çalışıyoruz. Bakır işi gerçekten şu dönemde çok önem kazanmaya başladı. Bakırın önemli olduğunu kullanım yerlerinde de görüyoruz. Çaydanlık, ayran bardağı, su bardağı yapıyoruz. Bakır kullanım yerlerinde o kadar sağlıklı ki anlatmayla bitiremeyiz. Bakırın faydalı çok. Okula giderdik ve tatil dönemlerinde babamız bizi iş yerine getirirdi. Yanımızdaki kalfalarımızdan kalem tutmayı, çekiç sallamayı ve bakırı çizmeyi zamanla o dönemlerde öğrendik."

BABA MESLEĞİ HAYATI OLDU
Bakır, mesleği babasından kalan dükkanda sürdürmekten duyduğu gururu ve mesleğe olan bağlılığını şu sözlerle tamamladı:
"Baba mesleği olduğu için çalışıyoruz. Daha önce farklı mesleklerde çalıştım. Fakat bu saatten sonra en güzel işimiz bu ve baba mesleği olduğu için mesleğimizi severek yapıyorum. Çünkü farklı mesleklere yönelmek istemedik. Bakırın ne aşamalardan geçtiğini, bakırın nereden geldiğini, tornasını, tesviyesini ve kalayını, hepsini babamızdan öğrendik. Babamız bize sağ olsun mesleği öğretti."


