Sanatçı İbrahim Tatlıses ile oğlu Ahmet Tatlıses arasında süren vesayet davasına ilişkin önemli bir gelişme yaşandı. Ahmet Tatlıses'in avukatı tarafından yapılan yeni açıklamada, dava sürecinin devam ettiği ve İbrahim Tatlıses'in şahsına ve şirketlerine ait mal varlıkları üzerinde tedbir kararlarının yürürlükte olduğu belirtildi.
Tatlıses ailesinde sular durulmuyor: Soyadımdan başka hiçbir şeyim yok
BirGün'de yer alan habere göre; türkücü İbrahim Tatlıses'in mal varlıklarına tedbir konulduğu yönündeki bilgi, bir süredir devam eden hukuki süreç kapsamında ortaya çıktı. Oğlu Ahmet Tatlıses, babasının akıl sağlığından şüphe ettiğini öne sürerek mahkemeye başvurmuş ve vesayet davası açmıştı.
DAVA SÜRECİ DEVAM EDİYOR, TEDBİR KARARLARI YÜRÜRLÜKTE
Davanın İbrahim Tatlıses lehine sonuçlandığı yönündeki iddiaların ortaya çıkması üzerine, Ahmet Tatlıses'in avukatı yazılı bir açıklama yaptı. Bu açıklamada, söz konusu haber ve paylaşımların gerçeği yansıtmadığı vurgulandı.
Avukatın açıklamasında, dava sürecinin henüz sonuçlanmadığı ve devam ettiği net bir şekilde ifade edildi. Aynı zamanda, bu hukuki süreç boyunca İbrahim Tatlıses'in hem şahsına hem de sahibi olduğu şirketlere ait mal varlıklarına konulan tedbir kararlarının halen yürürlükte olduğu bilgisi paylaşıldı.
BİR SONRAKİ DURUŞMA 30 OCAK 2026'DA
Avukatlık makamı tarafından yapılan detaylı açıklamada, yargılamanın bir sonraki duruşmasının tarihinin 30 Ocak 2026 olduğu bildirildi.
Açıklamada yer alan hukuki taleplerde, kısıtlı adayı İbrahim Tatlıses'in ve şirketlerinin vesayet altına alınması için talep gerekçeleri ayrıntılı olarak sıralandı. Bu gerekçeler arasında; akıl zayıflığı, akıl zayıflığının yanı sıra savurganlık, mal varlığı yönetimini kötü yöneterek kendisini ve ailesini yoksulluk tehlikesine düşürmesi, alkol, kumar bağımlılığı ve genel güvenliği tehlikeye sokması bulunuyor.
Bu gerekçeler doğrultusunda, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 405. ve 406. maddeleri uyarınca vesayet altına alınması ve kısıtlı adayından maddi menfaat elde etme imkanı olmayacak bir kişinin vasi olarak atanması talep edildi.
Ayrıca, kısıtlı adayının TMK 406. maddesi yönünden kısıtlanmasının mümkün olmaması halinde, TMK 429. maddesi kapsamında kendisine yasal danışman atanması hususunda açılan dosyanın tefrik edilmesi istendi. Bu dosyanın yeni bir esas numarası üzerinden kaydedilerek yargılamaya bu numara üzerinden devam edilmesine ve mevcut dosya kapsamında konulan vesayet tedbir şerhlerinin de yeni esas numarası üzerinden devamına karar verilerek açık yargılamaya devam olunduğu belirtildi.
