Kurtlardan ayrılıp binlerce yıllık bir yolculukla insanların en yakın dostuna dönüşen köpekler, bugün dünyanın her yerinde ailelerin bir parçası olarak görülüyor. Peki bu derin bağlılık nasıl ortaya çıktı ve köpekleri bu kadar sevmemizin bilimsel temeli ne?
Günümüzde yaşayan tüm köpeklerin atalarının, hatta en küçük ırkların bile, antik kurtlara dayandığı biliniyor. Bu ilk ataların soyu tükense de köpeklerin en yakın yaşayan akrabaları hâlâ bozkurtlar. Buna rağmen bu vahşi türün, bir noktada insanlara yaklaşarak evcilleşme sürecine girmesi uzun zamandır incelenen bir konu.
EVCİLLEŞME SÜRECİNE DAİR FARKLI TEORİLER
Köpeklerin insanların evcilleştirdiği ilk hayvan olduğu kabul ediliyor. 2017 tarihli antik DNA araştırmaları, köpeklerin büyük olasılıkla 20–40 bin yıl önce Avrupa’da tek bir kökenden evrimleştiğini gösterdi. Ancak evcilleşmenin nasıl başladığı hâlâ tartışmalı. Bir teoriye göre insanlar, daha uysal kurt yavrularını seçerek avlarda yardımcı olacak köpeklere dönüştürdü. Bir diğer güçlü görüş ise, kurtların yiyecek arayışıyla insan yerleşimlerine yaklaşıp süreç içinde kendilerini evcilleştirdiği yönünde.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Oxford Üniversitesi’nden Prof. Greger Larson, evcilleşmenin planlı bir süreçten ziyade karşılıklı faydaya dayalı doğal bir yakınlaşma olduğunu savunuyor. İnsanlar kurtlardan güvenlik ve yardım görürken, kurtlar da düzenli gıdaya erişmiş oldu. Bu işbirliği kuşaklar içinde davranışlara yerleşti.
YÜZLERCE IRK, BİNLERCE YILLIK ORTAK YAŞAM
İnsanların seçici üretimi, köpeklerin avcılıktan çobanlığa, rehberlikten güvenliğe pek çok görevde kullanılmasını sağladı. Bu müdahale, bugün yüzlerce farklı köpek ırkının ortaya çıkmasına yol açtı. Antrozoolog John Bradshaw, köpeklerin bu nedenle en fazla çeşitlenen memeli türü olduğunu belirtiyor.
Zamanla köpeklerin insanlar için rolü, iş arkadaşı olmaktan çıkıp aile bireyine dönüşmeye başladı. Newcastle Üniversitesi’nin evcil hayvan mezarlıkları üzerine yaptığı araştırma, 19. yüzyılda “dost ve yoldaş” olarak görülen köpeklerin 20. yüzyıldan itibaren “aile üyesi” olarak anıldığını ortaya koyuyor.
SEVİMLİLİK BİYOLOJİSİ: NEDEN DAYANILMIYOR?
Köpek yavrularının insanlara bu kadar çekici gelmesi de bilimsel olarak açıklanıyor. Yavruların 8–12 hafta arasındaki dönemi hem sosyalleşmeleri hem de “en tatlı hâlleri”ne ulaşmaları açısından kritik. Bu dönemde hayatta kalmak için bağ kurmaya ihtiyaç duyan yavrular, insanlara daha sevecen görünmelerini sağlayan yüz kaslarına bile sahip.
2019’da yapılan bir çalışma, köpeklerin göz çevresindeki kasların insanlarda ilgi uyandıracak şekilde evrimleştiğini ortaya koydu. Bu mimikler, köpeklerin insanlarla iletişimini güçlendiriyor.
KARŞILIKLI SEVGİ MÜMKÜN MÜ?
Köpeklerin insanlara duyduğu bağlılık araştırmalarla da destekleniyor. Emory Üniversitesi’nden Prof. Gregory Berns, köpeklere MRI sırasında sakin durmayı öğreterek yaptığı çalışmada, beyinde olumlu beklentiyle ilişkilendirilen bölgenin en çok tanıdık bir insan kokusu algılandığında aktive olduğunu gördü. Bilim insanları, köpeklerin davranışlarının büyük bölümünü insanlarla ilişki kurma motivasyonunun yönlendirdiğini düşünüyor.
Köpekleri yalnızca biz sevmiyoruz; bu çok eski birlikteliğin temeli karşılıklı bir bağ olabilir.
