Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi tarafından yapılan araştırmada, 25-65 yaş arası ve farklı sosyoekonomik düzeylerden bireyler değerlendirildi. Psikiyatri Uzmanı Dr. Melis Dağtekin, uyku problemlerinin tek bir nedene bağlı olmadığını, altta yatan başka sağlık sorunlarının da etkili olabileceğini söyledi ve profesyonel destek almanın önemine dikkat çekti.
Araştırmada kadınların uykuya dalmakta erkeklere göre iki kat daha fazla zorlandığı, evli olmayanların uykuya dalma güçlüğünün evlilere kıyasla iki kat daha fazla olduğu görüldü. Daha önce ruhsal sorun yaşamış kişilerin uykuya dalmakta üç kat daha fazla güçlük çektiği belirlendi.
Dağtekin, evli bireylerin daha kolay uyumasının, sağlıklı ilişki bağlarının oksitosin hormonu üretimini artırması ve güven duygusu yaratmasıyla ilişkili olduğunu açıkladı. Uyku bozukluklarının yalnızca uykuya dalma değil, uykuyu sürdürme ve erken uyanma problemlerini de kapsadığını belirten uzman, bu durumun hayat kalitesini doğrudan etkilediğini vurguladı.
Araştırmaya katılanların yüzde 56’sı istedikleri saatten önce uyandıklarını, yüzde 20’si ise sık sık erken uyanma problemi yaşadığını ifade etti. Bu sorunlar, evli veya evli olmayanlar arasında farklılık göstermese de, ruhsal semptomları olan kişilerde uykuya tekrar dalmada zorluk oranı 2,5 kat daha fazla olarak gözlendi.
Tedavi yöntemleri arasında davranışsal teknikler, düzenli spor ve gerektiğinde kısa süreli ilaç tedavisi bulunuyor. Dağtekin, uyku bozukluklarının altta yatan organik veya psikiyatrik hastalıkların belirtisi olabileceğine dikkat çekerek, erken müdahalenin başarı oranını artırdığını söyledi.
Araştırma, Haziran 2025’te İstanbul’un farklı semtlerinde, kolayda örneklem yöntemiyle yürütüldü. Katılımcıların yüzde 57,2’si kadın, yüzde 42,8’i erkek; yüzde 57,7’si evli, yüzde 60’ı üniversite veya yüksek lisans mezunu olarak belirlendi.
