Geniş çapta 6 ay süren araştırma, haftalık 4 gün çalışmanın personelin mutluluğunu artırdığını ve iş veriminin yükseldiğini ortaya koydu. Çalışanlara yapılan ankette de haftada 4 günlük çalışmanın, yüzde 25 maaş zammına eşdeğer olduğu sonucu çıktı. İşte detaylar...
Haftada 4 gün çalışmaya ilişkin yapılan ilk büyük ölçekli çalışma tamamlandı. Katılan 33 şirketten hiçbiri standart 5 günlük çalışmaya geri dönmüyor. Çalışma sonuçlarına göre 4 günlük programdaki çalışanlar, evden çok ofisten çalışmaya daha meyilli.
University College Dublin ve Cambridge University College'daki meslektaşlarıyla ortaklık yapan Boston College'da ekonomist ve sosyolog olan baş araştırmacı Juliet Schor, "Bu önemli çünkü 2 günlük hafta sonu insanların işine yaramıyor. Birçok ülkede, 1938'den itibaren kutsalmış gibi kabul edilen bir çalışma haftası var ve bu, çağdaş yaşamla örtüşmüyor. İşi olan insanların refahı için çalışma haftasının yapısını ele almamız çok önemli" dedi.
6 AY SÜREN ARAŞTIRMA SONUÇLANDI
Çalışma, Yeni Zelanda merkezli kar amacı gütmeyen 4 Day Week Global tarafından koordine edilen ve devam eden 6 aylık pilot programlarda düzinelerce şirketin yer aldığı bir dizi pilot çalışmanın ilki oldu.
ABD ve Kanada'da yapılan denemeler geçen ay başladı. Avrupa ve Güney Afrika kuruluşlarında yapılacak pilot bir uygulama ise 2023 Şubat ayında başlıyor. Bu denemelerde, araştırmacılar kuruluşların daha hafif programlarla nasıl ilerlediğinin uzun vadeli takibini yapacak ve veri toplayacak.
TÜKENMİŞLİK, STRES, YORGUNLUK...
İlk veriler ABD, İrlanda ve Avustralya'daki kuruluşlardan toplanarak, 969 çalışanı 10 aylık bir süre boyunca ücretlerinde herhangi bir değişiklik olmaksızın çalışma haftalarını ortalama 6 saat azalttıkları için takip etti.
Verimlilik, esenlik ve yorgunluk gibi düzinelerce gösterge, şirketler geçiş yaptıkça gelişti. Bulgular, işletmelerin ve çalışanlarının, devam eden yüksek tükenmişlik, stres ve yorgunluk oranlarıyla pandemiden kurtulmak için mücadele ettiği bir zamanda ortaya çıktı.
İSTİFALAR DÜŞTÜ, İŞE ALIMLAR ARTTI
Gelirler, deneme sırasında yaklaşık yüzde 8 arttı ve 1 yıl öncesine göre de yüzde 38 yükseldi. Bu da deneme sürecinde sağlıklı bir büyümeye işaret ediyor. Kuruluşlar 4 günlük programların etkisini 10 puanlık bir ölçekte ortalama 7,7 olarak olumlu olarak değerlendirdi. Çalışan devamsızlığı ayda 0,6 günden 0,4'e düşerken, istifalar marjinal olarak düştü ve yeni işe alınan çalışanlar da arttı. Şirketler genel deneyimi 10 üzerinden 9 olarak derecelendirdi.
Pilot uygulamasını Eylül ayında bitiren ve kalıcı olarak 4 günlük bir program benimseyen kitle fonlaması şirketi Kickstarter'ın baş strateji sorumlusu Jon Leland, "Personel arasında kesinlikle çok daha yüksek katılım seviyeleri gördük. Şimdiye kadar kaydettiğimizden daha yüksekti" dedi.
Leland, Kickstarter çalışanlarının yeni programla uzun vadeli kalmaya daha kararlı olduklarını ve 4 günden fazla çalışması gereken bir yönetici olarak kişisel olarak ofisle ilgili bazı görevleri üç güne sıkıştırmayı çok daha kolay bulduğunu söyledi.
"GENEL DURUM OLUMLU"
Çalışmanın zayıf yönlerinden biri tüm katılımcı kuruluşların katılmayı kendi seçmiş olmaları. Birçok lider 4 günlük çalışmaya karşı önyargılı. Ancak katılan çalışanların yüzde 97, daha az iş stresi, tükenmişlik, endişe, yorgunluk ve daha az uyku sorunu yaşadıkları 4 günlük programa devam etmek istediklerini söyledi.
4 Day Week Global'in eski CEO'su Joe O'Connor, "Sağlık sonuçları gerçekten harika. Genel olarak durum sadece son derece olumlu" dedi. Çalışanlar ayrıca iş ve aile arasında daha az çatışma yaşadıklarını ve işten eve gerekli ev işlerini yapamayacak kadar yorgun geldiklerini daha az bildirmeye başladı. Özellikle, fazladan izin günleri ikinci iş için değil bunun yerine hobiler, ev işleri ve kişisel bakım için kullanıldı.
Araştırmaya katılan kuruluşlar teknoloji (yüzde 36), profesyonel hizmetler (yüzde 27) ve kar amacı gütmeyen kuruluşları (yüzde 9) kapsıyor, geri kalanı sanat, imalat, inşaat, eğitim, gıda, sağlık ve perakende sektörlerine dağılıyor. Çoğu çalışan, Birleşik Krallık, Yeni Zelanda ve Kanada'da az sayıda olmak üzere ABD, İrlanda ve Avustralya'da bulunuyordu.
"YÜZDE 25 ZAMMA EŞDEĞER"
Kritik olarak, çalışanlar işlerinin yoğunluğunda bir artış bildirmediler. 2 aylık bir ön planlama programı, yüksek viteste çalışmak yerine gereksiz, verimsiz ve mükerrer işleri ortadan kaldırarak çalışma saatlerinin azaltılmasına yönelik detayları içeriyordu. Çoğu şirket 4 günlük programları benimsedi ancak küçük bir yüzde, 5 günlük daha kısa programları tercih etti.
Deneme sonrasında çalışanlar, eski programa geri dönmek için zam isteyeceklerini söyledi. Ancak yüzde 13'ü hiçbir paranın kendilerini haftada 40 saat çalışmaya geri getiremeyeceğini belirtti. Bir çalışanın bir ankette, "4 günlük çalışma yüzde 25'lik maaş artışına eşdeğer" diye yazdı.
