IŞIL ÇALIŞKAN
Piyanist, besteci ve akademisyen Selen Gülün, dokuz kadın müzisyenin destek verdiği ‘Kadınlar Matinesi’ adlı bir albüm çıkardı. 2011’de Roma Donne in Jazz Festivali’nde Türkiye’deki kadın şarkıcıların parçalarını düzenleyip İtalyan müzisyenlerle seslendiren Gülün, Kadınlar Matinesi’nin tohumlarını işte bu projeden sonra atmış. Günden güne projeye destek veren kadın müzisyen sayısı artınca, proje 2014 yılından itibaren İstanbul’da bir konser dizisine dönüşmüş. Projede, yer alan caz sanatçısı Değer Deniz’in 2015’te İstanbul Beyoğlu’ndaki evinde saldırıya uğrayıp öldürülmesiyle derinden sarsılan müzisyenlerin albüm yapma fikri “Hep birlikte üretme zamanı şimdi değilse ne zaman?” düşüncesinden çıkmış. Bu nedenle ‘Kadınlar Matinesi’ sadece bir albüm değil, aynı zamanda kadın dayanışmasının göstergesi... Albümde kimler yok ki; Başak Yavuz, Jehan Barbur, Sibel Gürsoy, Elif Çağlar Mutlu, Çağıl Kaya, Ece Göksu, Şirin Soysal, Ayşe Tütüncü... Ceyda Köybaşıoğlu bas gitarıyla Monika Bulanda ise davuluyla eşlik ediyor. Albümde yer alan Değer Deniz’in parçasının adı ‘Bekle’.
Selen Gülün, albümden önce birlikte sahneye davet ettiği kadın müzisyenler için “Hepsi son beş yılda albümü yayınlanmış, kendi müziğini icra eden isimler. A.K. Müzik ‘Bu projeyi albüm olarak hazırlamak ister misiniz?’ diye sorunca ben de kendimi müziğine yakın hissettiğim, birlikte çalışmayı kolay bulduğum, müziklerini icra etmekten hoşlandığım bazı isimleri seçtim. Sevdiğim müzikler üzerinden ilerledim. Sonra hep birlikte albümü kaydettik. Parçaların düzenlemesini ben yaptım, onlar da gelip söyledi ya da birlikte çalıştık” diyor.

Türkiye’nin kadın bestecileriyle ilgili bir kitap hazırladığını söyleyen Selen Gülün, bu çalışmasının yakında İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından basılacağını söylüyor. Gülün “İtalya’dan kadın besteciler vakfı Donne in Musica ile birlikte çalışıyoruz. İçinde İTÜ Müzikoloji bölüm başkanı Şehvar Beşiroğlu, Şirin Özgün ve benim birer makalemiz yer alıyor. Bir de biyografi kısmı olacak. Kitap hem İngilizce hem de Türkçe olarak basılacak” diyor.
Gülün’e albümün ‘Kadınlar Matinesi’ isminin nereden geldiğini sorunca, şunları söylüyor: “Projeyi ilk defa İstanbul’da Beyoğlu’nda Alt adlı bir caz kulübünde sahneye koymuştuk. Orada Ediz Hafızoğlu, Alp Ersönmez, Cenk Erdoğan ve Serhan Erkol ile birlikte çalmıştık. Aynı zamanda benim doğum günümdü. Sahnemizde de Şenay Lambaoğlu, Ece Göksu, Ceylan Ertem ve Sibel Gürsoy’u ağırlamıştık. Proje kadın besteci ve şarkı yazarlarının müziklerini seslendirmek üzerine kurulu olduğu için o dönemde Alt’ın program koordinatörlüğünü yapan sevgili Murat Beşer ‘Projenin ismini ‘Kadınlar Matinesi’ koysana’ dedi. Benim de hoşuma gitti.”

Değer Deniz
Albümdeki ‘Her Yerdesin’ isimli bestesini cinayete kurban giden müzisyen Değer Deniz için yazdığını belirten Gülün “Değer’i kaybetmeyi hala hazmetmiş olduğumu iddia edemeyeceğim. Özellikle de ölüm şeklini. Kabullenmeyi de reddediyorum zaten. Ben şarkıyı cenazeden hemen sonra duydum ama özellikle arkasından yazılıp çizilenlerin çirkinliğinden rahatsız olduğum için sözle birleştirdim. Ona ‘Her yerdesin’ demek benim için önemliydi” diyor. Nakaratta olduğu gibi ‘Kimse anlamaz kimse bilmez kaç kişi sevdin sevmeyen bilmez’ diye bağırmak istediğini anlatan Gülün “Sevgisizlik insanlığın en büyük derdi. Değer gibi bir kadının arkasından böyle atıp tutanlar kendisini tanısalardı yüzüne bakamazlardı” diye konuşuyor.
ORKESTRADA VARIZ, CAZDA YER BULAMADIK
Selen Gülün, birçok ülkenin aksine Türkiye’deki senfoni orkestralarının yüzde 60-70’inin kadın müzisyenlerden oluştuğuna dikkat çekiyor ama kendi alanındaki tezatlığın altını şöyle çiziyor: “Ama caz veya doğaçlama alanında aktif bir besteci ve icracı olarak kadın olmak ayağınıza dolanır. Bir aleti ustaca kullanan ve kendini sözel değil de bu yolla özgürce ifade eden bir kadın, hala erkek egemen doğaçlama dünyasında kendine kolayca yer bulamıyor. Erkek bir müzisyen sosyalleşerek kolayca kendine yer bulabilirken, bu alanlarda bizim bir değil beş yapmamız gerekiyor dikkat çekebilmek için.”
