[Karar]
GİZEM KARATAŞ
Kadınlar için herkes, birlik sağlayamaz der. Ancak bu festivalde durum tamamen farklı. 27-29 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek olan Zeruj Fest’te yaklaşık 400 kadın emeğini, hayallerini ortaya koyarak oluşturdukları markalarını sergiliyor. Zeruj Fest’in sahibesi Zehra Özkaymaz ve kadın girişimciler KARAR’a başarı hikayelerini anlattı.
ZERUJ EMEK DEMEK
Festivalin sahibesi Zehra Özkaymaz, 3 yılda Zeruj Fest adıyla 9. kez kadın girişimcileri bir araya getirerek festivaller düzenliyor. Senede 3 ya da 4 kez düzenlenen festivalin markası olan Zeruj isminin anlamını kendisine sorduğumuzda, kadının gücü diye cevaplayarak, ‘’Kadın birlikteliği, kadın, gücü, emek, dostluk, muhabbet ve komşuluk demek. Zeruj aslında boş bir kelime ama biz içini kadın birlikteliği ve başarı hikayeleri ile dolduruyoruz’’ ifadelerini kullandı.
HEDEF ORTADOĞU
Zeruj Fest, üçüncü yılında uluslararası bir boyuta ulaştı. Ancak Zehra Hanım’ın hedefi çok daha büyük; Ortadoğu’da modanın başkentini oluşturmaya kararlı olduğunu söyleyen Özkaymaz şöyle konuştu: “Muhafazakar modası çok hızlı şekilde ivme kazanan bir piyasa. Hedefimiz öncelikli olarak Ortadoğu, sonrasında Avrupa ve Amerika gibi hedeflerimiz var. Türkiye’de kısa zamanda çok yol kat ettiğimiz için yurt dışında da zorlanacağımızı düşünmüyorum.’’
Zeruj Festivali’ne katılan girişimcilerin yüzde 90’ını kadınlar oluşturuyor. Bu kadın girişimcilerin ortak özelliği sosyal medya fenomeni olmaları.
HER BİRİ FENOMEN
Zehra Hanım, 9 festivalde yaklaşık olarak 400 kadın girişimciye ulaşmış ve başarılı işler ortaya koymuş. Tüm bu başarılı kadınları nasıl bir araya getirdiğini sorduğumuzda, “sosyal medyanın gücü’’ olarak cevaplıyor ve ekliyor: “Sosyal medya ve kadının gücü bir araya geldiğinde, büyük başarılara imza atmamak mümkün değil.’’
Festivaldeki kadın girişimcilerin birbirinden farklı hikayeleri de var. Kimi kocasının desteğini alarak işe koyulurken kimi de harçlıklarını biriktirerek markasını oluşturmuş. Zeruj Fest’in öne çıkan isimlerinden Gönül Kolat’ın markalaşma hikayesi, liseden beri aldığı moda tasarımı eğitimi ile başlamış. Tasarımcılığı kafasına koyan Kolat, Marmara Üniversitesi’nde Tekstil bölümü okumaya başlamış ve birincilikle tamamlamış.
İDARETEN ÇALIŞTIM
Mesleğe babasının tekstil fabrikasında başlayan Kolat, hedefinin bu olmadığını söyleyerek “Bu idareten girdiğim bir işti. Sonrasında kendi ayaklarımın üzerinde durma isteğiyle blog yazmaya başladım. Bloğuma kendi tasarladığım kıyafetleri koydum. Okuyuculardan, tasarımlarıma büyük bir ilgi oluştu. Satışını o an için yapmamama karşın, fiyat sormaya başladılar. Tasarımlarımın ticarete dönüşmesi bu şekilde oldu’’ açıklamasında bulundu. Reklamı müşterilerin tasarımlarını taşımasıyla yaptığını belirten Kolat, “Müşterilerim birbirinin üzerinde tasarladığım kıyafetleri gördükçe, satışa dönüş artmaya başladı. Sonrasında birkaç terziyle anlaştım’’ dedi. 8 sene önce evinde kendi başına tasarladığı kıyafetler, 4 sene önce bir butik açmasına vesile olmuş, şimdi ise Gönül Kolat markasının 3 mağazası, 6’sı yurtdışında olmak üzere 14 satış noktası bulunuyor.
ZERUJ (ZEHRA ÖZKAYMAZ)
Zehra Özkaymaz, İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu, İngilizce öğretmeni bir kadın. Üniversitedeki arkadaşlarını ve ortaokuldaki arkadaşlarını harmanlayarak, geniş çevresini ve arkadaşlık ilişkilerini fırsata çevirerek sosyal medyada ve birçok organizasyonda nam salmış.
HARÇLIKLA ÜRETİM
Meryem Merve Batu’nun markalaşma hikâyesi üniversitede biriktirdiği harçlıklarıyla başlamış. Batu, üniversite döneminde abisinin yaptığı tercih sonucu 2 yıl boyunca istemeyerek Arap Dili ve Edebiyatı okumuş. Sonrasında hayalinin bu olmadığını anlayan Batu, bir moda okuluna kaydolmuş.
Batu, yola çıkış noktasının ise, tasarladığı birkaç numuneyi sosyal medyada paylaşması olduğunu söylüyor. Sosyal medyadan siparişlerin gelmeye başladığını söyleyen Batu, 1 yıl içerisinde seri üretime geçtiğini söyledi. Markalaşacağını hayal dahi edemediğini söyleyen 24 yaşındaki genç tasarımcının gelecek hedefleri arasında ilk başta kendi atölyesini kurmak ve Ortadoğu’ya açılmak var.
EVDEKİ HESAP DÜNYAYA UYDU
Şükran Kocabaş da üretime evinde başlayanlardan. Özel tasarım eşarp ve eşarp klipsi tasarlayan Kocabaş, ilk üretimlerini eşinin desteğiyle evde yapmış. 6 ay içerisinde ise kendi atölyelerini kurmuşlar. Yurtdışında Türk markalarına ilginin büyük olduğunu söyleyen Kocabaş, Amerika, Almanya, Hollanda ve Avusturya’ya satış yaptığını ve Endonezya’da da ürünlerine büyük bir ilginin olduğunu kaydetti.
MUHAFAZAKAR KESİMİN ÖNCÜSÜ
Gönül Kolat’ın markalaşma hikayesi, liseden beri aldığı moda tasarımı eğitimi ile başlamış. Tasarımcılığı kafasına koyan Kolat, muhafazakar kesimde öncü marka naline gelmiş. 8 sene önce evinde kendi başına tasarladığı kıyafetler, 4 sene önce bir butik açmasına vesile olmuş, şimdi ise Gönül Kolat markasıyla 3 mağazası, 6’sı yurtdışında olmak üzere 14 satış noktası bulunuyor.
TASARIMLA GEÇEN 20 YIL
Filiz Güner, yaklaşık 20 yıldır bu mesleğin içinde. Olayların başından beri kendi kontrolü dışında gerçekleştiğini söyleyen Güner, 4 yıl önce kendi tasarım ofisini açtığını söyledi. Güner, ‘’Ofisin amacı yalnızca koleksiyon tasarlamaktı ancak ben yine üretim yaptım. Ama bu koleksiyonların hiçbiri yurtiçinde gerçekleşmedi. İtalya, Fransa, Rusya ve Arap ülkelerine dağıldı.
Yurtiçinde ünlü markaların koleksiyonlarını hazırlıyordum ancak kendi adımla iç piyasada yer almıyordum. Sonrasında kendi markam Qupra ile yola devam etmeye karar verdim ve kısa sürede inanılmaz derecede büyüdük’’ açıklamalarında bulundu. Güner, yakın zamanda üretimi de kendi bünyesine almayı planlıyor. Üretimin dışındaki yakın zaman hedefi ise, Qupra’yı dünya markası haline getirmek. Gerek fiyat skalası, gerekse ürün gamı olsun her kesime ve her keseye uygun tasarımlar üreten Güner, eşofman almak isteyen kadından, abiye almak isteyene kadar herkese farklı seçenekler sunuyor.
