Karar jürisi sosyal bilimlerde 2019'un en iyilerini seçti

Karar jürisi sosyal bilimlerde 2019'un en iyilerini seçti

Sosyal bilimlerde ‘2019’un en iyi’lerini değerlendiren KARAR jürisi, bu yılın en önemli bilimsel keşfi Dede Korkut Türkmen Sahrası’nı anlatan üç kitabı öne çıkardı.

SALİHA SULTAN

Felsefeden sosyolojiye farklı disiplinleri içeren sosyal bilimler alanında yayınevleri artık birçok kitap yayımlıyor. Vasat bir okuyucu için ‘akademik’ sınıfında görülebilecek  bu kitaplar ülkemizin sosyal ve siyasal değişimlerinin haritası bağlamında özellikle geleceğe bırakılan önemli kaynaklar.

19-12/29/30kr2soylamalar-1.jpg 19-12/29/3-1577651280.jpg

Yazarların bilim anlayışlarından hareketle binbir araştırmayla ortaya koydukları fikir veya öne çıkardıkları konular ise günümüz Türkiye’sinin düşünce dünyasına yeni birçok perspektif sunduğu da muhakkak. 2019’un en iyilerini sorduğumuz değerli yazar ve akademisyenler de sosyal bilimler alanında son yıllardaki gelişmelerden memnun görünüyor. Verdikleri cevaplardan ortaya çıkan güzel bir şey var ki o da 2018’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne Türkiye’nin kültür mirası olarak kaydedilen Dede Korkut üzerine bu yıl birçok  kitap çıkmış. Görünen o ki, Ahmet Bican Ercilasun’un ‘Nehir Destan Oğuzname’, Metin Ekici’nin ‘Soylamalar ve 13. Boy’, Yusuf Azmun’un ‘Dede Korkut’un Üçüncü El Yazması’ kitapları 2019’da bize Dede Korkut’u yeni keşiflerle yeniden kazandırmış. Umarız Dede Korkut daha da çok ‘Boy boylasın, soy soylasın!’. 

19-12/29/aaa-1513947122.jpg
İbrahim Kiras

KARAR OKURLARI DEDE KORKUT KEŞFİNİ TAKİP ETTİ

Türk kültürünün en büyük kaynaklarından biri olan Dede Korkut Kitabı’nın bugüne kadar yalnızca iki nüshasının varlığı biliniyordu. Geçtiğimiz yıl yaşanan -ve KARAR okurlarının en başından itibaren bütün ayrıntılarından haberdar oldukları- heyecan verici bir keşif süreci sonunda durum değişti. İran’lı bir Türkmen aydını Veli Muhammed Hoca’nın bulduğu üçüncü nüshanın Türkiye’de yapılan iki ayrı neşri 2019’un en önemli bilimsel olaylarından biriydi. “Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut’u öbür gözüne koysanız yine Dede Korkut ağır basar” demiş modern Türkoloji disiplininin ‘kurucu babası’ Köprülü. Konunun önemini anlatmak için başka söze gerek yok. Bu bakımdan Yusuf Azmun tarafından ‘Dedekorkut’un Üçüncü Elyazması’, Metin Ekici tarafından ‘Dede Korkut Kitabı Türkistan-Türkmen Sahra Nüshası, Soylamalar 13. Boy-Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürmesi’ adlı bu iki kitap 2019’un en önemli bilimsel olaylarından biriydi. 

İnalcık Hoca’nın vefatından üç yıl sonra gün yüzüne çıkan ‘Fatih Sultan Mehemmed Han’ eseri aynı zamanda bundan 65 yıl önce ilk cildi yayımlanan ‘Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1’in de onca zamandır beklenen ikinci cildi sayılabilir. Bir farkla: Osmanlı yönetici zümreleri arasındaki iktidar çekişmelerini ‘parti’kavramlaştırmasıyla açıklayan ve bu çerçevede Fatih’in ‘siyasi mücadelesini’ daha önce hiçbir tarihçinin yapmadığı açıklıkta ele alan, hatta İstanbul’un fethini bu bağlama yerleştiren Tetkikler ve Vesikalar 1, ‘genç bir tarihçi’nin problem çözme iddiası taşıyan ‘cüretkâr’ çalışmasıydı. Elimizdeki kitap ise Hoca’nın olgunluk çağının ağırbaşlılığını yansıtan dört başı mamur bir monografi. 

19-12/29/2-1577651714.jpg

Hikmet Özdemir’in bu yıl içinde yayımladığı Atatürk biyografisi ‘Savaşta ve Barışta Kemal Atatürk’ (Doğan Kitap) Türkiye’de bütün tartışmaların odağında yer alan, birbirine zıt görüşlerin hakkında birbirine zıt imgeler kurguladıkları tarihî bir şahsiyeti olabildiğince objektif bir şekilde resmeden bir eser. Millî Mücadele’nin önderi ve Cumhuriyet inkılabının banisi olarak benimsediği Atatürk’e sevgisini ve saygısını saklamıyor müellif ama bu kitaptaki Atatürk her yaptığı doğru olan, asla hata etmeyen tanrısal bir varlık değil. İçinde yetiştiği toplumsal çevre, devrin şartları, dünyanın ahvali ve ülkenin atmosferi çerçevesinde portresi çizilen bir aydın, bir asker, bir siyasetçi. Özel hayatının veya siyasi kariyerinin şu veya bu bölümü göz ardı edilmiyor, hassas ve tartışmalı hususlar tarafgir bir suskunlukla geçiştirilmiyor.  

Kenan Göçer’in ‘Türkün İş Zihniyeti’ kitabı, Türk toplumundaki ekonomi/çalışma zihniyetini dilbilimin/dil felsefesinin yardımıyla ve sosyal psikolojinin sağladığı araçlarla çözümleme iddiası taşıyan bir eser. Bu yönüyle özgün bir bilimsel girişim. Ancak bunun henüz tamamlanmamış bir girişim olduğunu, bu cesur çalışmanın şimdilik bir girizgâh mahiyetinde olduğunu kaydetmek gerekiyor. 

19-12/29/taha-akyol45.jpg
Taha Akyol

SOSYAL BİLİMLERDE CİDDİ GELİŞMELER VAR

Türkiye’de sosyal bilimler alanında memnuniyet verici ciddi gelişmeler yaşanıyor. Yayın evleri dünyanın her yerinde anlaşılabilir bir sebeple daha çok satışı olan romanlara öncelik veriyorla, akademik yayınları daha düşük tirajla basıyorlar. Ancak topluma yön veren fikir önderleri için akademik yayınlar son derece önemli. Bu sene Vakıfbank Kültür Yayınları’nca iki büyük cilt halinde yayımlanan ‘Sürgünde Muhalefet: Namık Kemal’in Hürriyet Gazetesi’ tıpkıbasım ve Latin harfleriyle metin önemli bir eser oldu. Bu eseri sadece bu yılın değil, geçmiş on yılın en önemli eseri olarak görüyorum. Evvela çok zor bir işi başarmışlar, 150 sene önceki bir metnin tıpkıbasımını ve Latin harfleriyle metnini yayımlamışlardır. Hem de tarih ve edebiyat araştırmacıları için çok değerli bir kaynağı dilimize kazandırmışlardır. Ansiklopedi boyutundaki bu iki cildi baştan sona sıkılmadan okuduğumu söylersem sanırım değerini ifade etmiş olabilirim. Herkese de önemle tavsiye ediyorum. 

Bu yıl okuduğum ikinci önemli eser Tanel Demirel’in Liberte Yayınları’ndan çıkan ‘Türk Siyasetini Anlamak’ adlı eseridir. Bizde siyasi tarih üzerine yazılan eserler daha çok olayların anlatımıdır. Tanel Demirel olayları aşan analitik bir gözle siyasi kültürümüzün hemen partilerin tamamına yön veren unsurlarını tahlil ediyor. Böylece hangi partiden olursak olalım, tarihimizde merkez-kenar, patrimonyalizm, lider kültü, ataerkil kültür gibi kavramların bizi nasıl yönlendirdiğini görebiliyoruz. Akademik olarak daha önemlisi siyaset bilimine ilişkin çeşitli sosyolojik modellerin tarihimize nasıl uygulanabileceğini yine bu eserde görüyoruz. Bu kitabı bitirdiğimde bizim sorunumuzu şu veya bu partiden olmak sorunu değil, siyasi kültür sorunu olduğunu bir kere daha gördüm. 

19-12/29/4-1577651365.jpg
PROF. DR. HAKAN ERDEM

SHAHGOLİ'NİN MAKALELERİYLE OKUNMALI

Metin Ekici’nin ‘Soylamalar ve 13. Boy’ ile Yusuf Azmun’un ‘Dede Korkut’un Üçüncü Elyazması’ kitapları ve Nasser Khaze Shahgoli et. al.’ün Modern Türklük Araştırmaları Dergisi’ndeki makaleleriyle mütalaa edilmelidir.  Altay Tayfun Özcan’ın ‘Hazar Kağanlığı ve Etrafındaki Dünya’ ile Sergen Çirkin’in ‘Güney Sibirya Arkeolojisi ve Şamanizim’ adlı çalışmaları konularında ciddi katkılar yapıyor. Kemal Beydilli’nin, ‘İki İbrahim. Müteferrika ve Halefi’ çok sürükleyici bir eser.  Edhem Eldem’in geniş bir araştırma ile okura sunduğu  ‘V. Murad’ın Oğlu Selahaddin Efendi’nin Evrak ve Yazıları’ ise bir Osmanlı hanedan mensubu tarafından tutulan günlüğün ilk cildi. 

19-12/29/5-1577651614.jpg
PROF. DR. İSKENDER ÖKSÜZ

YILIN OLAYI DEDE KORKUT'UN NÜSHASI

2019’da Türkiye’den baba-oğul iki yazarın kitapları öne çıkıyor. Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun’un ‘Nehir Destan Oğuzname’ (Oğuz Bitiğ) eseri. Oğuznamelerle ilgili yılın büyük olayı Dede Korkut’un yeni keşfedilen Türkmen Sahra nüshası ve yeni hikâyesi. O büyük olay bu kitapta da var. ‘Türk Tarihinde Asya Hunları’ da Prof. Dr. Konuralp Ercilasun’un birinci elden Çin kaynaklarına dayandırdığı eseri. Her iki Ercilasun da ele aldıkları konuda son sözü söylerler. Genç bilim insanı Sergen Çirkin’in ‘Güney Sibirya Arkeolojisi ve Şamanizm’ini de saymalıyım. Nihayet, her eseri hadise olan sosyal bilimci Francis Fukuyama’nın, henüz dilimize çevrilmemiş ‘Kimlik’i (Identity) de 2019’un olay kitaplarından.

19-12/29/ede.jpg
PROF. DR. MUSTAFA BUDAK

'SARIKAMIŞ'TA NE OLDU? SORUSUNA BİR CEVAP

2019 yılında, özellikle ihtisas alanım olan Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi alanında birçok kitap okudum. Ancak, bu kitapların çoğu, 2019 öncesi tarihinde basılmıştı. Yine de 2019 tarihli kitapların arasında  hem konu ve hem de konunun işlenmesindeki bilimsel objektiflik ile akademik bir dil kullanılması bakımından  dikkatimi çeken iki araştırma eserinden bahsetmek istiyorum:  Bu iki eserden biri,  Dr. Serap Yolcu Yavuz’un kaleme aldığı ‘Cumhuriyet Misyonerleri -1930-1946 Arası Türkiye’de Bir Politik Özne Olarak Gençlik İnşası’ adlı eser olup Mart 2019’da Vakıfbank Kültür Yayınları tarafından basılmıştır. Aslında bu kitap İstanbul Üniversitesi’nde hazırlanmış bir doktora tezinin kitaplaşmış halidir. Yazar, sahip olduğu siyaset bilimi ile uluslararası ilişkiler birikiminden hareketle, 19. yüzyıldan itibaren Avrupa’da  olduğu gibi gençliği bir sosyal yapı  halinde modern bir kurgu olarak sorunlaştırmakta ve  Michel Foucault’un özne kavramını kullanarak  1930 sonrası Türk Gençliğinin yeni Cumhuriyet yönetimi tarafından  topluma modern değerlerin aktarılması sürecinde nasıl politik bir  özne haline getirildiğini devrin kurumları ve  süreli yayınları üzerinden anlatmaya çalışmıştır. 1930-1946 yıllarını kapsayan bu çalışma, Cumhuriyet Türkiyesi’nin inşası süreci ve bu süreçte gençliğin siyasi rolüne anlamak bakımından değerli bir araştırmadır.   

Bahsetmek istediğimi ikinci eser ise,  ilk bakışta, klasik bir ‘sorularla’ kitabı gibi görünmekle beraber  bilimsel metodoloji çerçevesinde hazırlanmış akademik bir kitap niteliği taşıyan ‘100 Soruda Sarıkamış Harekatı’ (Rumuz Yayınevi, İstanbul 2019) adlı eser olup yazarı Kafkasya uzmanı Prof. Dr.  Tuncay Öğün’dür. Her ne kadar bu eser, tipik/klasik bir ‘sorularla ilgili kitap’ izlenimi verse de hâlen tartışılmakta olan Sarıkamış harekatına ilişkin  bilimsel metodolojiye uygun bir şekilde hazırlanmış bir  kitaptır. Yazarın deyimiyle sözkonusu kitap ‘bir hezimet’ olduğu büyük bir kahramanlık destanı da olan Sarıkamış hareketının bütün aşamalarını Türk ve Rus kaynakları ışığında akademik metotlara uyğun olarak analiz etmektedir.

19-12/29/a2.png

Aslında bu kitap, harekatla ilgili merak edilen konuları 100 soru halinde ‘Sarıkamış’da ne oldu?’ temel sorusuna cevap veren bir akademik çalışmadır. Daha açık deyimle, merak edilen sorular sorulmuş, cevaplar verilmiş ve yararlanılan kaynaklar ile araştırma eserleri kitabın dipnotunda ve toplu kaynakçasında yazılmıştır. 

 

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN