Domuz bağı, bükülmüş dizler arasına başın sokulması, el ve ayakların boyunla birlikte bağlanıp kımıldanamayacak duruma getirilmesi yoluyla yapılan işkence biçimidir. 90'lı yıllarda Hizbullah örgütünün domuz bağıyla işlediği cinayetler, kamuoyu gündemini uzun süre meşgul etmişti. İşte, domuz bağı yöntemi...
Domuz bağı bir tür işkencedir. Sırplar tarafından bulunmuştur. Kişi yüz üstü yatırılır, ayakları diz kapağından bükülerek kaldırılır, ip ayaklara bağlanır, ipin diğer ucu da kişinin boğazına bağlanır ve öylece bırakılır. Kişinin bükülen bacaklarında biriken kan, şiddetli bir güçle ilerlemek ister ve kaslar da buna engel olamaz. Bacak yavaş yavaş açılmaya başlar ve kişi bir anda kendini boğmaya başlar.
DOMUZ BAĞI NEDİR, NASIL YAPILIR?
Domuz bağı, kişinin az yer kaplamasına yarayan bir yöntem olarak biliniyor. Ortalama boydaki ve kilodaki bir kişi bu biçimde top şekline getiriliyor. İlk etapta kurbanın boynuna ip bağlandıktan sonra, şayet ölüme terk edilecekse kurban boğuluyor. Arkasından ipin ucu bedenin önünden atılarak, bacaklarının arasından geçiriliyor.
İp çekilince kişinin başı bacaklarının arasına sıkıştırılmış vaziyete geliyor. İp daha sonra arka tarafa alınan ellere bağlanıyor. Eller bağlanınca sıra ayaklara geliyor. Oldukça uzun tutulan bu iple ayaklar da bağlanıyor. Ardından dizler kırılıp yukarı doğru itiliyor. ip bu şekilde 3'e katlanan vücudunun çevresinde dolanıyor. Beden top gibi bir hale getiriliyor.
TDK'YE GÖRE DOMUZ BAĞI NE DEMEK?
Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre domuz bağının tanımı; bükülmüş dizler arasına başın sokulması, el ve ayakların boyunla birlikte bağlanıp kımıldanamayacak duruma getirilmesi yoluyla yapılan işkence biçimidir.
HİZBULLAH'IN DOMUZ BAĞI CİNAYETLERİ
1990'lı yıllarda uyguladığı şiddet yöntemleri ve faili meçhul cinayetlerle Güneydoğu'da korku saçan Hizbullah'ın domuz bağı cinayetleri de uzun süre Türkiye'nin gündeminden düşmemişti.
17 Ocak 2000'de İstanbul’da düzenlenen operasyonda Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu öldürüldü, örgütün arşivi polisin eline geçti. Operasyonlarda örgütün lider kadrosu tutuklandı, bazı üyeleri polisle girdiği çatışmalarda öldürüldü. Türkiye, domuz bağı cinayetleri ve mezar evlerle bu dönemde tanıştı.
Üsküdar’da bir gecekondunun çevresinde yapılan kazı çalışmalarında 10, Kartal’da bir villa bahçesinden de ise 8 ceset çıkarılmıştı. Kurbanların “domuz bağı” yöntemiyle bağlanıp, boğularak öldürüldükleri belirlenmişti. Sanıklar, aralarında İslamcı feminist yazar Gonca Kuriş, Zehra Vakfı Başkanı işadamı İzzettin Yıldırım’ın da bulunduğu 29 kişinin kaçırılarak öldürmesi eyleminden sorumlu tutulmuştu.