Ahmet Taşgetiren ve Mehmet Ocaktan KARAR TV'de Buradan Bakınca Programında Cumhur İttifakı'nın sunduğu yeni seçim yasasından Rusya Ukrayna savaşının son durumuna kadar gündemin öne çıkan başlıklarını değerlendirdi.
KARAR Yazarları Ahmet Taşgetiren ve Mehmet Ocaktan KARAR TV'de gündemin öne çıkan başlıklarını ele aldı. Cumhur İttifakı'nın birlikte hazırladığı yeni seçim yasasını değerlendiren Ocaktan, Hedef altılı masada bir zaaf oluşturup oradaki birliği dağıtmak derken, Taşgetiren de ortada etik bir problem olduğunu, kaybettiklerini gördükleri için telaşa kapılıp yanlış yollara girildiğini dile getirdi.
HEDEF ALTILI MASADA BİR ZAAF OLUŞTURUP ORADAKİ BİRLİĞİ DAĞITMAK
AKP ve MHP'nin hazırladığı Seçim Yasası değişikliği teklifi tartışmaları devam ederken Ocaktan, ''Bunun adaletsizliği şu birinci parti AK Parti'de olsa CHP'de olsa hak etmediğiniz bir milletvekili çıkarıyorsunuz. Toplam milletvekiline üstünlük getirecek. Temsilde adalet dediğimiz şey insanlar gönül verdiği partiye gidip oy veriyor. 100 bin oy alamıyorsa 70 bin alıyorsa kurdukları bu sistemde ittifakın içinde sonuç veriyor. Burada oyunun kuralını değiştirip birinci parti olarak hesap yapıyor buradan karlı çıkan ben olacağım diyor'' dedi. Ocaktan sözlerine şöyle devam etti.
''2017 seçimlerinde seçmen AK Parti'ye bir uyarıda bulunmuştu ama o uyarılar alınmadı. Bunlar normal bildiğimiz 2011-2013'e kadar gelen AK Parti'nin davranışları değil. AK Parti şimdi başka bir şey yapıyor. Ben bu ülkede enflasyonu, zamları düşürdüm, işsizlik kalmadı, yoksulluk yok, yolsuzluk algısı da yok diyemiyorsa elinizde 2 yöntem kalıyor. Bütün geçmiş iktidarlarında kaybederken, hikayenin sonuna yaklaşırken yaptıkları gibi seçim yasalarıyla oynuyor ya da başka türlü formüller üretmeye çalışır. Seçime kadar başka ne tür formüller üretilecek göreceğiz. Önümüzde HDP'nin kapatma davasından çıkacak sonuç Türkiye'de çok daha farklı bir atmosfer oluşturabilir''
Altılı masayı oluşturan partilerin de çok ciddi bir çalışma yapması gerektiğinin altını çizen Ocaktan, ''Çok farklı formüller üretmesi lazım. Bu işin hedefi fazladan 13-14 milletvekili almak değil bu siyaset mühendisliğinin esas itibariyle altılı masada bir zaaf oluşturup oradaki birliği, gücü dağıtmak diye düşünüyorum. Nasıl olsa milletvekili çıkaramayacağız o halde ittifak içinde kalmamızın bir anlamı kalmadı mı diye bir zaaf içerisine düşerlerse tam da Cumhur İttifakı'nın istediği olur. Bu saatten sonra bu ittifakı daha da güçlendirip zenginleştirip ne yapacaklarını yol haritalarını çok net ortaya koyup bir çıkış yapmaları gerekir'' ifadelerini kullandı.
Taşgetiren de ''Bu işin bir de etik tarafı var. İstanbul seçimlerinde etik dışı, hak dışı, kural dışılık uygulandı. Ama yine olmadı. 16 bin oy farkı 800 bine çıktı. Bu harp hiledir, seçimde bir tür savaştır. Kimin gücü varsa oyunu devreye sokar. Vatandaş ne der buna İstanbul gibi bir sonuç olur mu bu beklenen bir şey'' şeklinde konuştu.
Taşgetiren sözlerine şunları ekledi:
''Bakıyorum iktidar medyası ne şahane proje, reis dediğin böyle olur, muhalefeti nasıl panikletti diye lanse ediyorlar. Halbuki ortada etik bir problem var. Kaybettiğinizi gördüğünüzü için telaşa kapıldınız ve yanlış yollara girdiniz, bugünde kimse bunun yanlış olduğunu yazmıyor. Kendine bakması düzeltmesi lazım. AK Parti Ahlaki üstünlüğünü kaybetti. Seçimlere kadar neler olur, köprülerin altından ne sular akar göreceğiz. Bu proje HDP'yi meclisin çok önemli bir partisi haline getirecek.''
''Ben Tayyip beyin Cumhurbaşkanlığını alamadığı bir döneme ilişkin bir proje geliştireceğini düşünmüyorum. Bu kadar iktidar döneminden sonra, bu kadar yetkilerle donatılmış tek adam döneminden sonra muhalefet olmayı kabul edeceğini düşünmüyorum. Meclis çoğunluğunu dikkate aldıkları kanaatinde değilim. Kesinlikle yeniden Cumhurbaşkanı alabilme hesabına yöneliktedir. Bunun için muhalefet bloğunu zaafa uğratmak istiyor. Demek ki Tayyip Beyin seçilmeyeceğine dair endişesi arttı tarzında bir algıya yol açıyor. Tayyip Bey kaybedeceği bir seçime girmez. Muhalefet blokunu dağıtmak yeniden ipi göğüslemek için bu bir son hamle''
PERİŞAN OLMUŞ BİR UKRAYNA PUTİNE NE KAZANDIRIR
Rusya Ukrayna savaşına da değinen Taşgetiren, ''Putin Ukrayna'yı yıldırım hareketi yapıp bir hamlede alamadı. Ukrayna direniyor. Rusya'nın başka bir savaş stratejisi var. Çökertme ezme mahvetme geleneği var. Hitler gaddarlığında görüyoruz. Ekranlarda görüyoruz, içinde çocukların olduğu bir tiyatro binası füzeler yiyor, binalar yıkılıyor. Geride Ukrayna kalır mı bilmiyoruz. Putin nasıl bir Ukrayna düşündü. Gürcistan, Kırım insanların hafızasına eklendi. Hafızalar yenileniyor. Diyelim ki Ukrayna'yı ezdin şehir Suriye şehirlerine benzemiş, perişan olmuş 2 buçuk milyon mülteci vermiş bir Ukrayna Putin'e ne kazandırır. Putin yönetiminde Rusya'nın getirildiği bu pozisyon dramatiktir'' dedi.
Ocaktan da ''Şunu gördük ki bir anda alıp halledecekti olmadı. Aslında Rusya'nın büyük bir süper güç olmadığını gördük. Avrupa'nın batının kısıtlamalarıyla gördük. Putin bir Hitler fotoğrafı çıkardı Avrupa'nın hitler hafızasını tazeledi. Çünkü o çok tehlikeli bir şey. Dolayısıyla bu tehlikenin büyük olduğunu anladılar ve ciddi ambargolar uyguladılar. Tek adam rejimlerinin nasıl bir felaket getireceğini görmesi açısından önemli bir örnek oldu. Rusya son dönemde büyük bir ülkeydi ama Rusya bu büyüklüğünü uluslararası ekonomik sistemin bir parçası olarak kazandı. Dünya ile irtibatınız kesildiği, dünyadan dışlandığınız zaman 5-10 yıl kendi içinizde yetersiniz ama toplumunuzun refah düzeyi düşürerek daha yoksullaşarak bunun bedelini ödersiniz'' ifadelerini kullandı.
