Altın Portakal’ın yeni hükümdarı: Tavşan İmparatorluğu

Altın Portakal’ın yeni hükümdarı: Tavşan İmparatorluğu

Seyfettin Tokmak'ın bir babanın ekonomik baskısıyla engelli rolü yapmaya zorladığı çocuğun sessiz direnişini anlatan filmi 'Tavşan İmaparatorluğu' 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festavi'ne damga vurdu. Film geceden En İyi Film dahil tam yedi Altın Portakal ile ayrıldı. Festivalin favorileri arasında gösterilen 'Kanto' ve 'Erken Kış'ın yalnızca oyunculuk ödülleriyle yetinmesi ise kulislerde seri ödül tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ‘kalpten’ mottosuyla düzenlenen 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, 2 Kasım gecesi Cam Piramit’te görkemli bir törenle sona erdi. Nefise Karatay ve Alpdoğan Esenoğlu’nun sunduğu gecede, Türk sinemasının en köklü ödülleri sahiplerini bulurken, tartışmaları da beraberinde getiren bir ‘seri ödül’ tablosu oluştu.

ULUSAL YARIŞMANIN GALİBİ: TAVŞAN İMPARATORLUĞU’

Festivalin Ulusal Uzun Metraj bölümüne Seyfettin Tokmak’ın yönettiği ‘Tavşan İmparatorluğu’ damgasını vurdu. Film; En İyi Film, En İyi Yönetmen, Film-Yön En İyi Yönetmen, En İyi Görüntü Yönetimi, En İyi Sanat Yönetimi, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Sermet Yeşil) ve Sungu Çapan Sinema Yazarları Jürisi olmak üzere geceden tam yedi Altın Portakal ile ayrıldı.

“Tavşan İmparatorluğu”, ekonomik zorlukların bir çocuğu etik ikilemlerle nasıl yüzleştirdiğini ve bu zorluklara karşı hayal gücü ve doğayla kurulan bağ yoluyla nasıl direniş gösterilebileceğini anlatan, melankolik ama umut dolu bir çocukluk ve vicdan hikayesini perdeye taşıyor.

YÖNETMEN TOKMAK ÖDÜLÜNÜ YAŞAR KEMAL’E ADADI

Filmi, Ömer Vargı başkanlığındaki Ulusal Uzun Metraj Jürisi tarafından En İyi Film ödülüne layık görülen yönetmen Tokmak, ödülü alırken sevinç ve şaşkınlığını, “Burada nasıl karşılanacağımıza dair dehşetengiz duygular yaşıyordum! Bu geceyi hiç unutmayacağım,” sözleriyle dile getirdi. En İyi Yönetmen ödülünü sinema yazarı Sevin Okyay’ın elinden alan Tokmak’ın buradaki konuşması ise filmin ruhuna dair güçlü bir mesaj taşıdı: “Yaklaşık iki üç yılım Ümraniye Cezaevi’nde geçti, çocuklara gönüllü sinema öğretmenliği yaptım... Beni bu filmi yapmaya o duygu götürdü. Karanlığa, erkek dünyasının şiddetine karşı çocuk karakterin inatla hayvanların dünyasına dalması, direniş göstermesi çok kıymetliydi. Yaşar Kemal’in ‘Çocuklar İnsandır’ kitabı benim için çok önemli; Yaşar Kemal için alıyorum bu ödülü.”

‘PARÇALI YILLAR’ ÜÇ ÖDÜL ALDI

Gecede, Gözde Yetişkin ve Emre Sert imzalı ‘Sahibinden Rahmet’ filmi En İyi Senaryo ve Behlül Dal İlk Film ödüllerini alarak, iki ödülün sahibi oldu. En İyi Erkek Oyuncu Ödülü Hüseyin Tolga Pulat imzalı ‘Parçalı Yıllar’daki muazzam performansı ile Yetkin Dikinciler’e, En İyi Kadın Oyuncu ödülü ise Özcan Alper imzalı ‘Erken Kış’taki rolü ile Leyla Tanlar’a verildi. ‘Parçalı Yıllar’ ayrıca, En İyi Müzik ve Cahide Sonku (Bilge Şen ile) ödüllerini de alarak üç ödülle gecede en çok ödül alan ikinci yapım oldu. Yönetmen Ensar Altay’ın ‘Kanto’ filmindeki rolüyle Yıldız Kültür de En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’ne değer görüldü. Ragıp Ergün’ün ‘Noir’i En İyi Kurgu ödülünü alırken, Şeyhmus Altun’un ‘Aldığımız Nefes’ filmi Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü’nü aldı.

Festivalin Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda ise ‘En İyi Film’ Simon Mesa Soto’nun ‘Bir Şair’ (A Poet) filmine gitti. Bu kategoride yarışan İranlı yönetmen Ali Asgari’nin ‘İlahi Komedya’ filmi, Sungu Çapan Sinema Yazarları Ödülü ve Jüri Özel Ödülü’ne değer bulundu.

Törende ayrıca, hayatını kaybeden festival kurucusu tutuklu Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in “Hiçbir duvar, hiçbir mesafe, bu kalbin atışını durduramaz,” sözlerini içeren mektubu okundu ve tören günü vefat eden oyuncu Engin Çağlar anıldı.

81 YAŞINDAKİ OYUNCUNUN ‘YOKSULLUK SINIRI’ İSYANI

Gecede Cahide Sonku Ödülü’nü Bilge Şen ile Ezgi Yaren Karademir ve Nanaz Bahram paylaştı. Usta sanatçı Bilge Şen’in ödül konuşması, festivalin ışıltısını bir anlığına gölgede bırakan, acı bir itirafa dönüştü. “Devlet bana o kadar az maaş veriyor ki, yoksulluk sınırının altında yaşıyorum, bu yüzden 81 yaşında özel ders veriyorum, hâlâ çalışıyorum.” Konuşmasında, Devlet Sanatçısı unvanına ve kariyerine rağmen emekli maaşının yetersizliğinden yakınan Şen’in bu açık beyanı, oyunculuk camiasının ekonomik zorluklarını gözler önüne serdi ve gecenin en çok konuşulan, acı gerçekle yüzleştiren anı oldu.

TÖREN SONRASI KULİSLERDE NELER KONUŞULDU?

Yönetmenin Yalnız Zaferi: Gecede yedi ödül alan Seyfettin Tokmak, bütün ödülleri sahnede kendisi aldı ve konuşmalarını güçlü esprileri ve net bakış açısıyla başarıyla idare etti. Ancak, böylesine önemli bir gecede yönetmenin ekibinden neredeyse kimsenin salonda olmaması, akıllara “Bu kadar ödül beklemiyorlar mıydı?” ya da “Bu filmi yönetmenden başka inanan yok muydu?” sorularını getirdi.

‘Seri Ödül Sistemi’ Eleştirisi: Festival sonrası konuşmalarda tek filmin bu kadar fazla ödül alması, her zamanki gibi sohbetlerin ana konusu oldu. Antalya’nın geçmişte de “Bozkır” filmine verdiği fazla ödülle gündeme gelmesi gibi, Adana Film Festivali’nde de bu yıl Pelin Esmer’in “O da Bir Şey mi?” filminin sekiz ödül almasıyla bu durum sıkça yaşanmıştı. Dünyadaki uluslararası festivallerde jüriler ödülleri daha dengeli dağıtırken, Türk sinemasında süregelen bu ‘seri ödül sistemi’ tartışmalarının uzun süre devam edeceği anlaşılıyor.

Kanto ve Erken Kış’ın hakkı mı yendi?: Ödüller öncesi gazetemizde filmleri izleyen sekiz sinema yazarı ile yaptığımız değerlendirmede büyük yarışın ‘Kanto’ ve ‘Erken Kış’ filmleri arasında geçmesi bekleniyordu. Ancak bu iki filmin, yalnızca oyunculuk ödülleriyle yetinmesi gecenin hayal kırıklıkları arasında yer aldı.

En Büyük Ödül Antalyalılara: Kulislerde yapılan konuşmalarda en büyük ödül Antalyalı seyirciye verildi. Bu yıl teması ‘Kalpten’ olan festivalin en değerli yanının Antalyalıların bütün kalbiyle sahip çıkması olduğu fikri öndeydi. Bütün etkinliklerde ve gösterimlerde yer bulmakta zorlanılması, Akdeniz kıyısında sinemaya olan yoğun ilgiyi ve şehrin festivaline ne kadar sahip çıktığını gösteren muazzam bir tabloydu.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN