İşçi sınıfının trajik yalnızlığı

İşçi sınıfının trajik yalnızlığı

Netflix’in iddialı yapımı ‘Night Always Comes’ (Gece Elbet Çöker) yayınlandı. Film, Amerikalı bir genç kızın işsizlik, artan konut fiyatları ve yükselen enflasyonun ortasında evsiz kalmamak için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Türkiye’de son zamanlarda benzer mücaledeyi veren herkesin direncini kıracak cinsten bir neo-noir olan film, sistemin yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum ettiği, bir kez tökezlediğinde kimsenin tutup kaldırmadığı bütün işçi sınıfının ortak yalnızlığını gözler önüne seriyor.

SALİHA SULTAN

Ne zaman biraz haberlere bakayım desem, ‘dolar tırmandı, altın rekor seviyede’, ‘kredi kartı borcu rekor kırdı’, ‘konut fiyatları uçtu’, ‘kiralar rekor kırdı’ gibi manşetleri görünce sinirlerim daha fazla bozulmasın diye hızla kapatıyorum. Instagram’da mutlu mesut insanların reelslerine bakmak daha iyi geliyor. Bazen de güzel bir film izliyorum. Bu niyetle en son izlemeye karar verdiğim film Netflix’te 15 Ağustos’ta yayınlanan ‘Night Always Comes’ (Gece Elbet Çöker) oldu. Yönetmen Benjamin Caron, Willy Vlautin’in modern bir yoksulluk dramını anlattığı romanından perdeye uyarladığı filmin başında izleyicisine ana karakterin ruh halini kavratmak için Amerikan ekonomisi hakkında yapılan haberleri kullanıyor: ‘Konut piyasasında Amerikan ekonomisinin temelleri çöktü’, ‘enflasyon orta geliri eritti’, ‘kiracılar gelirlerinin üçte birinden fazlasını kiraya harcıyor’, ‘maaşlar dışında her şey yükselişte’ gibi dış sesleri duyunca anında sinirlerim bozuldu. Hemen her gün maruz kaldığımız bu haberler, biraz kafa dağıtmak için açtığım filmde karşıma çıkınca, hemen kapatmak istedim. Ama olmadı, çünkü hepimiz bu gidişatın sonunun nereye varacağını merak ediyoruz.

YOKSULLARIN TEK ZAFERİ BİR EV ALMAK MI?

Filmde Vanesse Kirby’nin hayat verdiği genç bir kız olan Lynette, down sendromlu ağabeyi Kenny (Zack Gottsagen) ve kocası terk ettikten sonra hayatı boş vermiş görünen annesi Doreen (Jennifer Jason Leigh) ile birlikte yaşıyor. Geçinmek için üç işte çalışan, bir yandan eğitimini tamamlamaya çabalayan Lynette, bizdeki Etiler misali geçmişte Amerika’nın soylu şehirlerinden biri olan, günümüzde ise sokaklarında artık evsizlerin göze çarptığı Portland’da yaşıyor. Film, yükselen konut fiyatları, işsizlik belası ve artan enflasyonun ortasında Lynette’nin ailesini garantiye almak, ağabeyini sosyal hizmetlere vermemek için oturdukları evi satın alma mücadelesini anlatıyor. Lynette, sabah ev sahibine vermek için 25 bin dolar kaporayı bulmak adına verdiği tek gecelik mücadelesinde “Tek bir zafer kazanmak istiyorum” diyor ve bu replik yaşamı boyunca kıt kanaat geçinen işçi sınıfının temel hikâyesini özetliyor.

ŞU ‘İYİ HİSSETTİREN’ FİLMLERDEN DEĞİL

‘Gece Elbet Çöker’, dünyada hala iyiliğe inananlar için izlemesi zor bir film. Çünkü gelecek kaygısının ve yoksulluğun insanları neye dönüştürdüğünü birçok farklı karakter üzerinden net olarak izleyiciye gösteriyor. Lynette’nin mücadelesi sırasında karşılaştığı ya da yüzleştiği karakterler nedeniyle film boyunca içimize bir karamsarlık çökmesi kaçınılmaz. Genellikle kahramanın bir şekilde başaracağına inançla izlediğimiz filmlerdeki umudun zerresi Lynette’nin hikayesinde yok. Film benzer mücaledeyi veren izleyicinin direncini kıracak, boşuna mücadele ediyorum hissi yaşatacak cinsten bir neo-noir. Lynette’nin bu mücadeledeki yalnızlığı, yoksulluk sınırında yaşayan, sistemin o sınırda yaşamaya mahkum ettiği, bir kez tökezlediğinde kimsenin tutup kaldırmadığı işçi sınıfının ortak yalnızlığı.

KARAMSAR TABLOSUNA RAĞMEN ÖDÜLLER İÇİN İDDİALI BİR ADAY

‘Gece Elbet Çöker’ ham gerçekliği ile çizdiği bu karamsar tabloya rağmen 2025’in en önemli filmlerinden biri olmaya aday. Chloé Zhao’nun 2008 krizi sonrası ABD’nin yaşadığı çözülmenin resmini çektiği ‘Nomaland’ 2021’de Oscar dahil bütün ödülleri toplamıştı. ‘Gece Elbet Çöker’ son baharla birlikte başlayacak ödül ve film festivali sezonu öncesinde izleyici karşısına çıkarak, iddiasını ortaya koyuyor. Film, ilk beş gününde adından söz ettirdi ve daha da tartışılacak görünüyor. Ekonomik krizle boğuşan Türkiye’deki festivallerin ise, dünyanın öbür ucundan hal-i pür melalimizi yansıtan bu filmi seçkilerine almak için şimdiden kolları sıvayacakları muhakkak.

YEŞİLÇAM’IN BÜTÜN KÖTÜ ADAMLARI ETRAFINDA

‘Gece Elbet Çöker’ filmindeki her bir karakter üzerinde düşünmeye değer. Bir film düşünün ki, hiçbir yan karakterinde iyilikten eser olmasın, başrole destek olup izleyicinin kalbini fethetmesin. Lynette’nin çaresizliğiyle örülü filmde iç ısıtan tek bir sahne yok desem, yeridir. Kadın karakterlere baktığımızda, karşımıza annelik, arkadaşlık gibi vasıfların genel geçer özelliklerini taşımayan, sadece o günü ve kendini kurtarmaya çalışan kadınlar görüyoruz. Lynette’nin etrafındaki erkeklerin durumu ise daha da vahim.

Zaman zaman para karşılığı birlikte olduğu, kapora bulmak için mücadele ettiği o gece derdini döküp binbir zorlukla borç istediğinde ise “Sana eğlenmek için para ödüyorum, bu tür şeyler duymak için değil” cevabını aldığı varlıklı ve evli iş adamı Scott, ilk başta ona yardım ediyor görünen ardından elindeki bütün parayı almaya çalışan eski mahkum arkadaşı Cody, ergenlik döneminde onu fuhuş batağına sükükleyen Tommy, çaresiz bir kadından dahi istifade etmeye çalışan zengin Blake, bizdeki ‘Yeşilçam’ın bütün kötü adam tiplemelerinin tek bir filmde bir araya toplandığı bütün bu erkek karakterlerin hiçbirinde erdemin, merhametin esamesi okunmuyor.

Lynette’yi gerçekten önemseyen tek erkek ise her zaman onu koruyacağını söyleyen ağabeyi Kenny. Kenny’in bu sözleri sarfettiği anlar filmde iç ısıtan nadir sahneler olsa da, bakıma muhtaç bir down sendromlu olması nedeniyle kalbimizde bir umut
yeşertmiyor.

BİR YOKSULLUK GERİLİMİ: GECE ELBET ÇÖKER

‘Görevimiz Tehlike’, ‘Hızlı ve Öfkeli’ gibi yapımlardan tanıdığımız Vanessa Kirby filmde ilk kez bağımsız bir başrol alıyor, gelecek kaygısıyla dolu ve geçmişten gelen travmalarıyla boğuşan gergin Lynette karakterini canlandırıyor

YORUMLAR (4)
4 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN