Pazar günü Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Louvre Müzesi’nden çalınan Napolyon mücevherleri dünyanın gündeminde. Müze, 19 Ekim’de 9 tarihi eserin çalındığı soygunun ardından üç gün sonra ziyaretçilere yeniden açıldı. Müze yönetimi, soygunun hedefi olan Apollo Galerisi’nin ise bir sonraki duyuruya kadar kapalı kalacağını açıkladı. Öte yandan mücevherlerin değerinin 88 milyon euro (yaklaşık 4 milyar 284 milyon lira) olduğu tahmin ediliyor. Uzmanlar, mücevherlerin karaborsada satılmak üzere eritilmesinden endişe ediyor. Soruşturmayı yürüten Paris Savcısı Laure Beccuau ise, 88 milyon euronun mücevherlerin Fransa için taşıdığı tarihi değeri kapsamadığını vurguladı. Beccuau, yayın kuruluşu RTL’ye verdiği mülakatta, “Bu mücevherleri çalan zalimler, onları parçalarına ayırmak gibi çok kötü bir fikri hayata geçirirse 88 milyon euro alamayacaklar” dedi. Sözlerine “Belki de bunu düşüneceklerini ve bu mücevherleri sebepsiz yere yok etmeyeceklerini umabiliriz” diyen savcı, polisin şüphelileri ve mücevherleri arama çalışmalarına yaklaşık 100 araştırmacının katıldığını belirtti. Çalınan mücevherlerin parçalar halinde yurt dışına çıkarılma ihtimaline karşı Interpol devreye girdi ve mücevherler ‘Çalınan Sanat Eserleri’ veritabanına eklendi.
Pazar sabahı dört maskeli adamın Louvre Müzesi’ndeki Apollon Galerisi’nden dokuz kraliyet mücevherini çalması yedi dakikadan fazla sürmedi. Olay yerinde, saldırganlar tarafından düşürüldüğü anlaşılan, bir zamanlar Fransa İmparatoriçesi Eugenie’ye ait bir taç bulundu. Diğer sekiz eşya ise hâlâ kayıp. Ancak uzmanlar, mücevherleri bizzat satmanın, çalmaktan daha büyük bir zorluk teşkil edeceği konusunda hemfikir. Günümüzde bu tür mücevherler belgeleniyor, fotoğraflanıyor ve mikroskobik kusurları sayesinde izlenebiliyor. Bu taşların herhangi bir pazara girmeden önce muhtemelen yeniden kesilmesi veya yeniden ayarlanması gerekiyor ve bu işlem tarihi değerlerinin büyük bir kısmını yok ediyor. Pazar günkü soygunun hırsızlar açısından büyük bir başarısızlık mı yoksa sanat dünyası için kalıcı bir gizem mi olarak tarihe geçeceği henüz belli değil.
ÇALIŞANLAR AYLAR ÖNCE UYARMIŞ
Pazar günkü hırsızlık, Louvre için çalkantılı bir yılın ardından geldi. Haziran ayında, çalışanlar aşırı kalabalık ve ‘sürdürülemez’ çalışma koşulları nedeniyle iş bırakmış , hem ziyaretçiler hem de sanat eserleri için güvenlik riskleri olduğunu ileri sürmüştü. Soygun, Fransa genelindeki bir dizi hırsızlığın da yankısı niteliğinde. Bunlar arasında, hırsızların Eylül ayında 700 bin dolar değerinde altın külçelerini çalmak için kaynak makinesi kullandıkları Doğa Tarihi Müzesi soygunu ve Limoges’daki bir porselen müzesine yapılan ve 7 milyon dolarlık hasara yol açan baskın da yer alıyor.
