ŞABAN ÖZDEMİR
Şakir Paşa ailesi; Aşk-ı Memnu, Yaprak Dökümü gibi maalesef televizyon dizisi aracılığıyla mâl oldu kamuoyuna. Meraklılar elbette biliyordu aileyi. Türkiye’nin özellikle kültür-sanat alanında belki en önde gelen ailesi olan Şakir Paşa ailesini Şirin Devrim yıllar önce yazmıştı. Akim kalan bir girişim olarak bir diziye konu olmasıyla tekrar gündeme geldi bu sanatçı aile. Başka memleketlerde olsa her bir ferdi adına enstitü kurulacak kadar önemli olan bu aileye toplum olarak maalesef iyi tanıyamadık bugüne kadar.
Şimdilerde Atatürk Kültür Merkezi’nde ‘Şakir Paşa Ailesinin Beş Harikası’ adıyla enfes bir sergi açıldı. Şakir Paşa ailesinin önemli beş sanatkârı Cevat Şakir Kabaağaçlı, Fahrelnissa Zeid, Aliye Berger, Füreya Koral ve Nejad Devrim’in eserlerinden oluşan serginin küratörlüğünü Siret Uyanık ve Ömer Faruk Şerifoğlu üstlenmiş. Ayrıca içeriğiyle göz dolduran referans olacak, nefis bir kataloğu da hazırlanmış. Serginin daha girişinde yer alan şecere ve kronoloji ailenin ne kadar büyük, ehemmiyetli ve kültür-sanat hayatımızda ne kadar önemli bir yer edindiğini gösterir mahiyette. Sultan Abdülhamid’in sadrazamlarından Ahmet Cevat Paşa’nın kardeşi olan Şakir Paşa ve çocukları, Osmanlıdan Cumhuriyete uzanan 150 yıllık geçmişimizde siyasi tarihimizden çok sanat tarihimizde daha önemli bir rol oynamış olduğunu anlıyoruz gördüklerimizden, okuduklarımızdan.
Aile hikayesine ayrılan ilk salondan sonra Şakir Paşa’nın oğlu Halikarnas Balıkçısı diye bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın resimleri ile karşılaşıyoruz ilk olarak. Kendi kitaplarını resimlemesinden Resimli Ay mecmuasındaki illüstrasyonlarından ressamlığını biliyorduk Balıkçı’nın ama doğrusu şu ki bu kadar iyi bir ressam olduğunu ve farklı teknikler kullandığını bilmiyordum. Özellikle oryantalist etkiyle yaptığı ve Binbir Gece Masalları’ndan ilham aldığı resme bayıldım. Ailenin Türk resminin en önemli ressamlarından Fahrelnissa Zeid’in de birçok resmi sizleri sergide bekliyor. Özellikle otoportreleri ve nonfigüratif resimlerine hayran kalacağınıza eminim.
SADECE ALİYE BERGER’İN ‘GÜNEŞİN DOĞUŞU’ TABLOSUNU GÖRMEK İÇİN BİLE GİDİLİR
Sergide beni en çok etkileyen Aliye Berger’in uzaktan bakıldığında empresyonist görünen, yaklaşıldıkça detayları insanı çok şaşkına çeviren ‘Güneşin Doğuşu’ adlı tablo oldu. Hiçbir şey olmasa sadece bu tabloyu görmek için bile sergiye giderdim. Sergide Aliye Berger’in birçok gravürü ve resmini de görebilirsiniz.
Son olarak ailenin başka bir ressamı ve Fahrelnissa Zeid’in oğlu olan Nejad Melih Devrim’in eserleri ile karşılaşıyoruz. Daha çok soyut kompozisyonlara yönelmiş Nejad Devrim.
Sanat dünyamızda büyük bir yer dolduran Şakir Paşa ailesinin mirasını görünür kılan bu muhteşem serginin daha küçük versiyonuyla 25 yıl önce açılmıştı. Kaçırırsanız üzülürsünüz. Haftanın yedi günü, sabah saat 10’dan akşam saat 10’a kadar açık olan sergi 30 Aralık akşamına kadar görülebilir.
FÜREYA’NIN MİNYATÜR EVLERİ
Seramik denince Türkiye’de akla gelen en önemli sanatçılardan olan Füreya Koral’ın da birçok seramik işi ve resimleri sergide sizleri bekliyor. Nedendir bilmem ama Füreya’nın sanki bir piyano virtüözünün ellerini andıran kendi elinin kalıbı ve seramikten yaptığı küçük evler beni çok etkiledi. Tarihi eserlere bile çanak-çömlek muamelesinin yapıldığı asri zamanlarda sanırım hâlâ Füreya’nın değerini anlamayacağız.
