Eserlerinin yanı sıra kişiliği ile de Türk sinemasına damga vuran senaryo yazarı Ayşe Şasa, vefatının 10’uncu yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) düzenlediği bir dizi etkinlikle anılıyor. 12 Aralık’a kadar sürecek etkinliklerin açılışında konuşan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat: “Ayşe hanımın yaşamının bütünü toplumsal gerçekliğimiz açısından bir sentez gibi. Ruh dünyamıza ilişkin düşünmemiz gereken bir vaka olarak önümüzde duruyor.”
SALİHA SULTAN
Eserlerinin yanı sıra kişiliği ile de Türk sinemasına damga vuran senaryo yazarı Ayşe Şasa, vefatının 10’uncu yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) düzenlediği bir dizi etkinlikle anılıyor. İBB Kültür ve İBB Miras işbirliğinde İBB Beyoğlu Sineması’nda 7 Aralık Cumartesi günü başlayan etkinlikler 12 Aralık Perşembe gününe kadar devam edecek. Şasa’nın ‘Gramofon Avrat’tan ‘Ah Güzel İstanbul’a, ‘Kozanoğlu’ndan ‘Dinle Neyden’ filmine senaryosuna imza attığı birçok yapımın gösterileceği etkinliklere yolu onunla kesişmiş yazarların, sinemacıların ve dostlarının katılacağı anlamlı söyleşiler de eşlik ediyor. Mimarları arasında Selim Sener, Kamil Engin gibi isimlerin de yer aldığı etkinlik için basılan program kitapçığında ise Ertekin Akpınar’ın 2006’da merhum Şasa ile yüz yüze yaptığı ve daha önce hiçbir yerde yayınlanmayan geniş röportaja da yer veriliyor.
KARDEŞİ AZİZ ŞASA: AİLENİN EN ENTELEKTEL BİREYİYDİ
Vefat ettiği 16 Haziran 2014’ten beri Türk sinemasının ikonik isminin ardından düzenlenen en kapsamlı etkinlik diyebileceğimiz’Ayşe Şasa Günleri’nin 7 Aralık’taki açılış gününe katıldım. İsmail Güneş, Engin Ayça, Gülsen Tuncer, Mehmet Güleryüz gibi sinema dünyasından birçok ismin katıldığı ve kalabalık bir davetli grubunun yer aldığı açılış merasiminde, merhumun erkek kardeşi Aziz Şasa da vardı. Fuaye alanında sohbet etme fırsatı bulduğum Aziz bey, uzun süre yurt dışında olduğu için ablası ile ancak son döneminde yakın bir ilişki kurabildiğini söyleyerek, duygularını “Ailenin en entelektüel bireyiydi benim gözümde. İBB’nin yaptığı çok güzel bir jest. Ablamın böyle hatırlanması çok güzel bir şey, çünkü hatırlanması gereken bir insan” sözleri ile dile getirdi.
‘SİNEMADAKİ ÜRETİMLERİ ÖZEL KİŞİLİĞİNİN TEZAHÜRÜ’
Salondaki program ise Şasa’nın senaryosunu yazdığı ‘Ah Güzel İstanbul’ gibi filmlerinde söylenen şarkıların seslendirdiği mini bir konser ile başladı. Özge Eyüpoğlu’nun ustalıkla seslendirdiği şarkılara, fonda bu filmlerden sahneler eşlik etti. Konserin sürpriz ismi ise usta sanatçı Kemal Karaöz oldu. ‘Dinle Neyden’ filmindeki unutulmaz müziğin eşlik ettiği Ayşe Şasa fotoğrafları geçidinin ardından ise programın açılış konuşmasını yapmak üzere İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Mahir Polat sahnedeydi. Sözlerine az önceki müziğin yarattığı duygusal yoğunlukla başlayan Polat, öncelikle Şasa’nın sinemadaki üretimlerinin özel kişiliğinin bir tezahürü olduğunu vurgulayarak, bütün olarak ele alınması gereken bir isim olduğu görüşünü dile getirdi. Polat, Şasa’nın varoluş sancılarının ardından ulaştığı zihinsel derinliğe değinerek, onun yaşamını anlamanın Türkiye’nin yakın ve uzak tarihini anlamak açısından da bir anahtar olduğunu belirtti. Polat’ın “Ayşe hanımın yaşamının bütünü toplumsal gerçekliğimiz açısından bir sentez gibi. Ruh dünyamıza ilişkin düşünmemiz gereken bir vaka olarak önümüzde duruyor” teşhisi dikkate değerdi.
Etkinliğin ilk panelinde ise yakın dostlarından İhsan Kabil’in moderatörlüğünde yazar-çevirmen Sevin Okyay, yazar Yıldız Ramazanoğlu, yazar Sadık Yalsızuçanlar, ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil ve yönetmen Murat Pay konuşmacı oldu. Herbir konuşmacının anlattıklarından öne çıkan ise, Şasa’nın kendi varoluş sancıları içerisinde geçirdiği en zor dönemlerde dahi daima dostlarına uzattığı el, onlarla her durumda kurduğu irtibat, karşıt görüşte olsa da fikirlerine duyduğu muazzam saygıydı.
‘Ayşe Şasa Günleri’ bugün saat 16.00’da ‘Dinle Neyden’, 19.00’da ‘Kozanoğlu’ filmlerinin gösterimleri ile devam edecek. Saat 20.30’da ise Nil Gülpınar ve Gökşen Aydemir’in konuşmacı olacağı bir panel gerçekleşecek. 12 Aralık’a kadar devam edecek ve herkese açık etkinliklerin detaylarını İBB Kültür’ün sosyal medya hesabından inceleyebilirsiniz.
POLAT: ‘TOPLUMUMUZU ANLAMAK İÇİN MÜTHİŞ BİR YAŞAM ÖRNEĞİ’
Mahir Polat’ın konuşmasında Türkiye’nin gittikçe kutuplaştığı bir iklimde Ayşe Şasa gibi özel şahsiyetler üzerinden bir arada yaşama kültürünün tesis edilebileceğine işaret eden şu görüşleri ise anlamlıydı: “Etkinlikle, bu insanları belli kutuplarda, belirli mahallelerde, belirli tasvirlerle anan, o mahallelerin mahfillerin ihtiyaç duyduğu, kendisini takdir ettirme, onaylattırma noktasının ötesinde çok önemli bir noktaya geldiğimizi düşünüyorum. Düşünmek için insanları anlamak, onların yaşamları üzerine daha fazla emek vermek zorundayız. Ne güzel ki Ayşe hanım gibi insanlar da geride toplumu, tarihi, insanı anlamak üzerine müthiş bir yaşam örneği oluşturuyorlar. Bu nedenle onu tanıyan, bilen, eleştiren ya da destekleyen herkesi bir araya getirmek, beraber düşünmek istediğimiz bir etkinlik yapmak istedik. Ailemizin o bütün kollarının uzandığı her yere daha fazla sahip çıkmak, araçsallaştırmadan, keşfederek bu alanı inşa etmek zorundayız. Bu etkinlik bizim için bu çerçevede çok anlamlı.”
