Türk hikayesinin yaşayan ustası Mustafa Kutlu 78 yaşında: Kendi ağzından 'uzun hikayesi’ bu kitapta

Türk hikayesinin yaşayan ustası Mustafa Kutlu 78 yaşında: Kendi ağzından 'uzun hikayesi’ bu kitapta

Usta yazar Mustafa Kutlu’nun ilk kez kendi ağzından yaşam öyküsünü içeren ‘Yaşayan Klasiğimiz Mustafa Kutlu’ monografi kitabı bugün raflarda. Kitabın yazarı Safiye Önal ve usta yazar Kutlu KARAR’a konuştu. Önal “12 saatlik ses kaydından çıkan 120 sayfalık hayat hikayesi çıktı, herkes faydalansın diye tamamını kitaba ekledim” dedi. Bugün 78’inci yaşına giren Kutlu ise “Belki hakkımda yapılan son çalışmadır diye düşündüm ve hayat hikayem kendi ağzımdan bu kitapta bulunsun istedim” diyor...

SALİHA SULTAN

Türk hikayeciliğinin usta kalemi Mustafa Kutlu bugün 78’inci yaşını kutluyor. 6 Mart 1947 tarihinde doğan Kutlu’nun ilk kez kendi ağzından yaşam öyküsünü içeren ‘Yaşayan Klasiğimiz Mustafa Kutlu’ monografi kitabı doğum gününde Timaş Yayınları tarafından okura sunuldu. Safiye Önal’ın Prof. Dr. M. Fatih Andı’nın gözetiminde yüksek lisans tezi olarak çalıştığı monografi kitabında, usta yazara dair bilinmeyenlerin yanı sıra kendi çarpıcı ifadelerine de yer veriliyor.

06kr02-man.jpg

‘12 SAATLİK SES KAYDINDAN 120 SAYFALIK METİN ÇIKTI’

Tez çalışması olarak başladığı çalışma, Kutlu’ya dair bugüne kadarki en geniş kapsamlı monografiye dönüşen yazar Safiye Önal ile kitaba dair konuştum. Daha önce Kutlu ile tanışıklığı bulunmadığını ancak sadık bir okuru olduğunu vurgulayan Önal, çalışmasının başlangıç sürecini şöyle aktardı:

“İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü için organize ettiğim bir etkinlikte Kutlu’yu öğrencilerle buluşturdum. Lisans çalışmamı yaşayan bir edebiyatçı ile yapmak istiyordum ancak Kutlu Cumhurbaşkanlığı ödülünü dahi almaya gitmeyen bir isim olduğu için, söylemeye çekindim. Sohbet ederken lisans çalışmamdan bahsettim, keşke siz kabul etseniz dedim, olur dedi. Çok şaşırdım. Kendisi çok da çalışılmış bir isim, hangi yönde çalışmam gerektiğini sorduğumda ise monografisini hazırlamamı tavsiye ederek, ‘Hayatımla ilgili kimseye anlatmadığım şeyleri sana anlatacağım’ dedi. Kitabın adını da kendisi koydu.” Önal, ardından Kutlu ile 2,5 yıl boyunca zaman zaman yüz yüze, zaman zaman telefonla görüştüklerini belirterek, “2023 Mart ayında yüz yüze hayat hikayesini anlattı, toplamda 12 saatlik bir ses kaydı oluştu. Bu ses kaydını yazıya aktardım ve 120 sayfalık bir metin ortaya çıktı. Bu metni herkesin faydalanması için derli toplu bir şekilde kitabın son bölümüne ekledim.”

‘EVDE KİTAP BİRİKTİRMİYOR, CEP TELEFONU KULLANMIYOR’

Önal, çalışması sürecinde samimi bir bağ kurduğu, zaman zaman evinde görüştüğü Kutlu’ya dair gözlemlerini sorduğumda ise şunları aktardı:

“Evinde kütüphanesi yok Kutlu’nun, bazı özel kitaplar dışında kitap biriktirmekten hoşlanmıyor, okuduğunu hediye ediyor. Bir sohbette eşine ‘Bir yazar eşi olarak Sevgi hanım bu açıdan çok şanslı’ diye takılmıştı. Çok çalışkan bir yazar, bu nedenle İstanbul dışına çıkmaya pek fırsatı olmamış. Bir kez Ankara’ya gitmiş sadece, onun pişmanlığını yaşıyor. Öte yandan İstanbul’u karış karış dolaşmış, fakat fotoğraf çekmemiş olmanın pişmanlığını da yaşıyor. Öyle velut bir yazar ki, gezi notlarını bir kenarda unutmuş, sonra o notlardan üç kitap birden çıkmış düşünün. Bilgisayar ya da cep telefonu hala kullanmıyor. Evinin duvarlarını kendi yaptığı tabloları süslüyor. Öte yandan televizyon dizilerini izliyor ve film okuma atölyesindeymiş gibi değerlendirmeler yapıyor.” Kutlu’nun çok titiz bir yazar olduğunu söyleyen Önal, “Ses kaydından aktardığım 120 sayfalık hayat hikayesini kendisine metin olarak elden verdim. Bir hafta boyunca telefonda saatlerce konuşarak düzeltme yaptık. Noktalama işaretlerine bile dikkat etti” dedi.

Önal, Kutlu ile tanışıklığı sonrası hayatını ise şöyle özetliyor: “Hiç tez yazmasam, bu kitabı yapmasam da onu tanımak her şeyin üstünde, bu süreçte babam gibi oldu, hayata bakışım değişti, Kutlu’dan önce ve sonra diye ayırabilirim artık hayatımı. Yapıca karamsar bir insandım, bana her şeye daima güzel bakmayı öğretti, bakış açımı çok etkiledi.” Sohbetlerinde Kutlu’nun sevdiği insanlardan bahsederken yüz ifadesinin değiştiğini gördüğünü de aktaran Önal, “Nurettin Topçu’dan, Orhan Okay’dan, Ezel Elverdi’den bahsettiği sırada yüzüne yansıyan sevgiyi net gördüm” tespitini aktardı.

‘YAŞAMADIĞI HİÇBİR ŞEYİ YAZMAMIŞ’

Önal, son olarak Kutlu hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor: “Kutlu’da gördüğüm en önemli şey nezaketi ve anlayışıydı. İyi ki hayatıma girdi, iyi ki yakından tanıdım. Hüseyin Cahit Yalçın, İstiklal Marşı şairimiz için der ya ‘Âkif’in hayatı daha büyük bir şiirdir’, ben de teşbihte hata olmasın, Mustafa Kutlu için aynısını düşünüyorum, hikayeleri onun hayatının yansıması, yaşamadığı hiçbir şeyi yazmamış, egosu yok, yaşayan en büyük yazar olmasına rağmen daima mütevazı bir insan.” Önal’ın ilk bölümde Kutlu’nun biyografisini yazdığı, ikinci bölümde üretimlerini listelediği, üçüncü bölümde sanat görüşlerine yer verdiği kitabın son bölümlerinde yazarın kendi ağzından hayat hikayesi ve Abdullah Uçman, Mustafa İsen, Cihan Aktaş, Turan Karataş ve Ali Ayçil gibi isimlerin yazar hakkındaki görüşlerini kaleme aldığı makaleler yer alıyor. Eser, bugünden itibaren kitapçılardan temin edilebilir.

MUSTAFA KUTLU: BİLİMSEL AÇIDAN BELKİ DE HAKKIMDA YAPILAN SON ÇALIŞMA

Kitap haberinin ardından yazar Kutlu’ya da telefonla ulaştım. Kendisi hakkında böyle kapsamlı bir çalışmanın yapılmasından mutluluk duyduğunu belirten usta yazar Kutlu, şunları söyledi:

“Kıymetli dostum Fatih Andı, Safiye hanımın hocası, onun nezaretinde yapılmış bir lisans çalışması bu kitap. Benimle ilgili yazılmış kitaplar arasında bu sanırım 15’inci kitap, ama Safiye hanım çok gayretli bir arkadaşımız. Önemli bir özelliği şu, benim hastalığımı nazara alarak çalışma boyunca hiçbir zaman şahsımla irtibatı kesmedi. Kendi ağzımdan hayat hikayemi yazdı. Kitabın en önemli özelliği bana göre budur. Safiye hanım bunu başardı.”

Kutlu, hayatı hakkında magazinel konulara girmekten hoşlanmadığının altını çizerek, “Fakat bilimsel açıdan belki bu benim hakkımda yapılan son çalışmadır diye düşündüm ve hayat hikayem kendi ağzımdan bu kitapta bulunsun istedim” görüşünü aktardı. Kutlu, şöyle devam etti:

“Çünkü şöyle bir konu var, normalde benim doğum tarihim 1947’dir. Ancak geçmişte bir kitapta bir arkadaşımız dalgınlıkla 45 yazmış ve bu nedenle birçok yerde doğum tarihim 1945 olarak yazılıyor. Halbuki dediğim gibi 47’dir ve 6 Mart benim doğum günüm, 78 oldum. Doğum günü gibi kutlamalara aldırmam ama bu bilgi yanlışlığını düzelten bir çalışma oldu Safiye hanımın çalışması. Çünkü doğum tarihi mühim meseledir.” Kitapta bugüne kadar yaptığı bütün çalışmaların ilk kez derli toplu bir şekilde listelendiğini belirten Kutlu, “Ben tabii propaganda sevmiyorum, dünya kadar arkadaşım var, öğretim üyesi tanıdıklarımın çoğu şimdi profesör oldu. Yani birçok eşim dostum da kitabın son bölümünde hakkımda yazılar yazmışlar, var olsunlar. Allah razı olsun, Safiye hanımdan, bütün bu bilgileri derlemiş oldu” diye konuştu. Usta yazar Kutlu son olarak şunları dile getirdi: “Allah herkese bu mübarek ramazanda sağlık sıhhat versin, ahiretleri mamur olsun, sevenlerime selam olsun.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN