Alevi Vakıfları Federasyonu (AVF) tarafından geleneksel hale getirilen Uluslararası Alevi Sinema Günleri'nin ikincisi, sinemaseverleri tarihi ve kültürel bir yolculuğa davet ediyor. 19-20-21 Aralık 2025 tarihlerinde Atlas Sineması’nda düzenlenecek etkinlik, Alevi-Bektaşi kültürünü ve inancını, yedinci sanatın dönüştürücü gücüyle beyaz perdeye taşıyor.
Federasyon Genel Başkanı Dr. Haydar Baki Doğan'ın öncülüğünde yürütülen bu organizasyon öncesinde, Federasyon tarafından yayımlanan davet çağrısında duygusal ve güçlü ifadelere yer verildi:
"Değerli Canlar, Bu yıl 2. Uluslararası Alevi Sinema Günleri, 19-20-21 Aralık 2025 tarihleri arasında Alevi Vakıfları Federasyonu’nun organizasyonuyla gerçekleştirilecektir. Alevilik; sözün, nefesin, cemlerin ve semahın ışığıyla yüzyıllardır gönülden gönüle aktarılan köklü bir mirastır. Bu güzel miras bugün sinema ve diğer görsel anlatım yollarında da kendini yeniden ifade ediyor, bizleri bir araya getirip ortak duygularda buluşturuyor. Bu doğrultuda sinema, Alevi inancının kültürel temsilini güçlendiren, tarihsel hafızasını görünür kılan ve toplumsal kimliğini geniş kitlelere ulaştıran önemli bir anlatı alanı hâline gelmiştir. İnancımızın, kültürümüzün ve tarihimizin beyazperdedeki yansımalarını birlikte izlemek, düşünmek ve paylaşmak üzere tüm canlarımızı bu anlamlı buluşmaya davet ediyoruz."
ETKİNLİĞİN FİLM SEÇKİSİ ZENGİN
Uluslararası Alevi Sinema Günleri programında yer alan filmler, Alevi-Bektaşi felsefesinin derinliğini ve toplumsal meselelerini farklı açılardan ele alıyor:
KIZILIRMAK-KARAKOYUN: (Yön: Ömer Lütfi Akad): 1967 yapımı bu klasik, bir Yörük obasında yaşayan çoban Ali Haydar ile ağanın kızı Hatçe'nin aşk hikayesine odaklanır. Töreler gereği imkânsız hale gelen bu aşk, Ali Haydar’dan, koyunları üç gün tuzla besleyip su içirmeden nehirden geçirme gibi zorlu bir görevi başarmasını ister. Film, efsanelerdeki zamansızlığı ve toplumsal çatışmayı işler.
AKDENİZ’DEN EGE’YE TAHTACILAR: (Yön: Uğurcan Taylan Adıyaman, Yapımcı: Birol Soylu): Belgesel, Türkiye’nin Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşayan Tahtacı Türkmen Alevi toplumunun kendine has yaşam tarzlarını, gelenek ve göreneklerini, ibadet şekillerini, semahlarını ve felsefelerini Kaz Dağları’ndan Toroslar’a uzanan bir coğrafyada, alanında uzman isimlerle yapılan röportajlarla muhabbet tadında aktarıyor.
BAŞKA SEMTİN ÇOCUKLARI: (Yön: Aydın Bulut): İstanbul’un Gazi Mahallesi’nde işlenen bir cinayet ve çöplükte bulunan ceset üzerine kurulu filmde, askerden dönen Semih’in (Mehmet Ali Nuroğlu) kardeşinin katilini bulma çabası anlatılır. Film, kenar mahallelerde heba olan hayatları, hayattan yırtma hayallerini ve bölgedeki derin toplumsal, etnik ve mezhepsel meseleleri gerçekçi bir dille irdeler.
ALİ’NİN TABİATI: (Yön: Levent Çetin): Dram türündeki film, gelenek ile modernin, maddi ile manevinin iç içe geçtiği bir Anadolu köyünde geçer. Balıkların kutsal sayıldığı ve öldükten sonra dualarla gömüldüğü bir geleneğin son temsilcileri olan Ali ile eşi Meryem'in hikayesini, çocuksuzluk sorunları ve define avcılarının bu kutsal geleneği tehdit etmesi üzerinden anlatır.
BARS: (Yön: Orçun Köksal): Nesli tükendiği düşünülen Anadolu parsının peşine düşen iki zoolog, Veysel ve Emre’nin yol hikayesini konu alır. Veysel için pars, Anadolu halkının kaybettiği bir yanı simgelerken; Emre, parsın fotoğrafını çekmenin peşindedir. Yolculukları onları Hacıbektaş’a getirir ve burada açığa çıkan sırlar, arayışlarını kökten değiştirir. Film, arayış, bürokratik engeller ve Alevi-Bektaşi kültüründen izleri birleştirir.
Uluslararası Alevi Sinema Günleri, 19 Aralık Perşembe akşamı açılış töreniyle başlayacak ve 20-21 Aralık tarihlerindeki gösterimlerle tüm sinemaseverlere kapılarını açacak.

