ERKUT TEZERDİ
İki ay önce ilişkilerini sonlandıran Hollywood’un en ünlü evli çifti Brad Pitt ile Angelina Jolie’nin (Brangelina) ayrılık gerekçesi olarak ortaya atılan iddialardan biri de ‘Müttefik (Allied) filmi olmuştu. Bu işin spekülatif gıybet boyutu ama tartışmalar hala güncelliğini koruyor. II. Dünya Savaşı yıllarında, aksiyon dolu bir atmosferde evlenen ajan çiftin aşkını anlatan filmde Brad Pitt ile Fransız oyuncu Marion Cotillard’ın yakınlaşma sahneleri var. Ve bunlar gerçekten duygulu sahneler. Ancak gerek kesilen senaryodan gerekse de yönetmenden kaynaklı zaman geçişleri nedeniyle seyirci bu sahnelerle içselleşemiyor. İkilinin evliliği gerçekçiyken aşkı yüzeysel kalıyor. ‘Müttefik’, dramatik yapısından, nitelikli olay dizisinden ödün vermese de bu yüzeyselliği nedeniyle tarihi bir yapım ile aşk filmi olma arasında gidip geliyor, üslup karmaşası yaşıyor.
ÇATIŞMA ORTASINDA AŞK
Renkli bir çöl sahnesiyle açılan ‘Müttefik’te Kanadalı istihbarat subayı Max Vatan, 1942 senesinde Kazablanka’ya bir görev için gidiyor. Anlaşmalar daha önce halledilmiş. Kıyafetlerden, silahlara kadar her şey ayarlanmış. Amacı Nazi elçisine suikast düzenlemek. Max’e orada Fransız ajan Marianne Beauséjour yardımcı olacak. İkili tanışıyor. Karı-koca rolünü oynuyor. Dikkat çekmemek adına Kazablanka’nın toplumsal yapısı benimseniyor. Her şey tıkırında devam ediyor. Ardından da suikast planları yapılıyor. Ölüm riski var. Fakat operasyon başarıyla tamamlanırken Max ile Marianne birbirlerine aşık oluyor. Çatışma aşamasında aşk inandırıcı. Adrenalin bu, ne yapsa yeridir. İngiltere’ye yerleşen çift evleniyor. Kız çocukları dünyaya geliyor. Marianne görevi bırakırken Max orduda devam ediyor. Fakat Max bir gün kötü bir haberle sarsılıyor. Karısı aslında Nazi ajanı olabilir!
PITT YİNE DUYGUSUZ
85 milyon dolar bütçeli yapımın yönetmen koltuğunda ‘Geleceğe Dönüş’ serisiyle ‘Forrest Gump’ın Oscar ödüllü yönetmeni Robert Zemeckis var. ‘Müttefik’in karmaşa yaşayan üslubunun nedeni aslında Zemeckis. Çünkü zaman geçişleri sonrasında yaşanan anlar, senaryodan sanki bazı sahneler atılmış da aniden ortaya hissiz bir yaşanmışlık çıkmış gibi. Bunun düşünülmesi gerekiyordu. Pitt’in de duygusuz oyunculuğu neredeyse bütün filmleriyle aynı düzeyde. Cotillard ise gerek tutkulu sahnelere gerekse de ikili diyaloglara duygu yüklemeye çalışıyor. Başarılı olduğu da söylenebilir. Ancak burada da devreye tarihi karmaşa giriyor. Tam bu anlara çatışma sahneleri veya ‘çifte ajan’ mevzusu girince filmin seyir keyfine tuz biber ekiliyor.
OYUNCULARIN ÜNLÜ OLMASI YETER Mİ?
Senaryosunu Steven Knight’ın yazdığı ‘Müttefik’, 89. Oscar Ödülleri’nde ‘en iyi orijinal senaryo’ dalında aday olabilir. Akademi genelde böyle tarihi kurgulu filmleri es geçmiyor. Ayrıca ‘Müttefik’ aslında gayet mantıklı ilerleyen bir olay dizisine sahip. Kafa karışıklığına yol açmıyor. Sade ve öz bir anlatımı var. Yalnızca, tür karmaşası en büyük sorunu. Filmin bir diğer sorunu ise gişe filmi olarak yola çıkıp ama bir zaman sonra ‘biz mevzuyu ünlü oyucularla götürürüz’ meselesi.
BURALAR ESKİDEN HEP ‘YEŞİL PERDE’YDİ
Brad Pitt’in ‘Dövüş Kulübü’ ile ‘Soysuzlar Çetesi’ dışında iyi bir rolü var mı? ‘Müttefik’te de çok aşağıda kalıyor. Yönetmeni oyuncu oynatır misali demek ki filmin en büyük sorunu aslında yönetmen Robert Zemeckis. Çünkü hem oyuncu seçimi hem de filmin ilk dakikalarındaki efekt kullanımı yanlış. Renkli sahneler ‘ben yeşil perde önünde çekildim’ diye sırıtırken tarihi kurguya da zarar veriyor. ‘Müttefik, ‘Çölde Çay’ veya ‘Kazablanka’ olmak isterken ‘Mr & Mrs Smith’in aksiyondan yoksun ama gözyaşlarıyla bezeli versiyonuna evriliyor.
ELEŞTİRMENLER ELEŞTİRDİ
Gökşen Aydemir: Dramatik yanı güçlü
Müttefik: Robert Zemeckis dramatik yanı güçlü bir gerilim filmiyle karşımızda. II. Dünya Savaşı döneminde geçen muhteşem casusluk film, görselliği ve hızlı ritmiyle çekici hale geliyor. 10/ 7,5
Pınar Karahan: Gerçek komedyenler
Görümce: Gupse Özay, Türk Sineması ve televizyonunun kadın komedyen eksiğini tamamlıyor. Ayrıca Demet Akbağ’ı kısa da olsa yeniden Feriştah Yenge rolünde görmek harika. 10/ 7
Gizem Ertürk: Kendi yolunda yürüyor
Babamın Kanatları: Gişe ve sanat filmi olarak keskin çizgilerle ayrılan sinemamızda ‘kendi yolunda’ yürüme cesaretini, başka türlü bir sinemanın yapılabileceğini gösteren ilk film. 10/8
BAŞKA NELER İZLEYECEĞİZ?
Görümce
Ahmet bir kıza aşık olur ve ona evlenme teklifi eder. Bunu duyan ablası Yeliz’in dünyası başına yıkılır. Kardeşini kimseyle paylaşmaya dayanamaz. Yeliz, arkadaş grubuyla kafa kafaya verip kardeşiyle sevdiği kızı ayırma planları yapar. Gupse Özay’ın senaryosunu kaleme alıp başrolünde oynadığı komedi yapımda Özay’la birlikte Eda Ece ve Buğra Gülsoy da yer alıyor.
Babamın Kanatları
İbrahim şantiyede çalışan bir inşaat işçisidir. Akciğer kanseri olduğunu öğrenir. Güvenliksiz koşullar sonucu bir işçi yüksekten düşerek hayatını kaybeder. Firma ailesine kan parası öder. İbrahim de bu olayı duyduğunda ailesini düşünmeye başlar. Kanser İbrahim’i sonunda ölüme götüreceği için aklında şu soru canlanır: Bir insanın hayatının değeri nedir ve bu neye mal olur?
