Müzikte hep kalbimin sesini dinledim

Müzikte hep kalbimin sesini dinledim

Dünyanın en önemli saksafon virtüözlerinden David Sanborn, 19 Şubat’ta İstanbul’da bir konser verecek. Çocuk felci tedavisinin bir parçası olarak saksafon çalmaya başlayan Sanborn “Bu işte hep kalbimin sesini dinledim. Ben sahnede var oluyorum” diyor.

İstanbul, 19 Şubat pazar akşamı dünyaca ünlü saksafon virtüözü David Sanborn’u ağırlayacak. 35 yılı aşan kariyerine 24 albüm sığdıran ve 70'lerden beri çağdaş müziğe yön veren Sanborn, 19 Şubatta '4. Caz Şubatı' kapsamında saat 20.00'de Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda bir konser verecek.

Üç yaşındayken çocuk felcine yakalanan ve tedavi terapisinin bir parçası olarak saksofonla tanışan Sanborn, ilk solo albümü ‘Taking Off’u 1975'te çıkarmıştı. Sanatçı, şimdiye kadar altı Grammy, sekiz Altın ve bir Platinum plak ile ödüllendirildi. 2012’de 'Then Again: The Anthology', 2013’te Bob James ile birlikte 'Quartette Humaine', 2015’te ise 'Time and The River' albümlerini yayınlayan Sanborn, daha önce İstanbul'da konser verdi. "19 Şubat'taki konserim için "En sevilen parçalarımdan oluşan bir repertuvar hazırlamaya çalıştım" diyen Sanborn ile geçmişten bu güne müziğini ve başarısını sırlarını konuştuk.

Dünyanın en önemli caz müzisyenlerinden birisiniz. Saksafonla küçük yaşlarda tanıştınız. Ailenizin müziğinize karşı bakışı nasıldı?

Aslında ne yapmak istediğimi anladıklarında pek mutlu değillerdi. 50 ve 60’lı yıllar bir saksafoncu için kolay sayılmazdı. Endişeleri vardı. Ama saksafonu elime ilk aldığım zamanlarda 'Ben bu işi yapmak istiyorum' dediğimi hatırlıyorum. 14 yaşında, Albert King ve Little Milton gibi isimlerle çalışma fırsatım oldu, Iowa Üniversitesi'ne geçmeden önce Northwestern Üniversitesi'nde saksofoncu JR Monterose ile çalıştım ve bugüne kadar geldi.

Müzik tarihine de tanıklık eden müzisyenlerden birisiniz. Geçmişe oranla şu anki müzik endüstrisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Başladığım zamana kıyasla şu an gerçekten bambaşka bir dünya var. Artık müziğinizi nasıl sunabileceğiniz ya da sunacağınız platformla ilgili çok fazla seçeneğiniz var. Şimdi bir kayıt yapıp anında hazır hale getirebilirsiniz. Ama müzik ne zaman olursa olsun özen isteyen bir iş.

Yıllardır hala ilk günkü gibi coşkuyla çalmanızın sırrı nedir?

Müziğe başladığım ilk günden bu yana kalbimin sesini dinledim. Müzik benim için hayatımı sürdürdüğüm, para kazandığım bir iş değil sadece. Sanırım coşku da buradan geliyor.

Sahnede saksafonla bütünleşiyorsunuz. Bir şarkıyı çalarken aklınızdan neler geçiyor?

Evet enstrüman çalan insanların müzik aletleri onların ayrılmaz bir parçası. Ben sahne üzerindeyken genelde anın tadını çıkarıyorum. Aslında çalma eylemi düşünmekten çok, var olmakla ilgili.

Yıllardır dünyanın birçok yerinde performans sergiliyorsunuz. En çok nerelerde etkilendiniz?

Çaldığım her yerde farklı bir tat alıyorum. Paris'te olmak çok hoş, şehir ve izleyici harika. Tokyo başka bir harika şehir. Japon hayranlarım gerçekten bilgili ve hevesli. İstanbul’un kültürü büyüleyici. İstanbul’da tekrar çalacağım için çok mutluyum.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN