[Karar]
EREN TAŞAR- İSTANBUL
Bir döneme damgasını vuran Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk davaları sanıkları kadar ailelerine de mağdur etti. Sanıklar ve yakınları genellikle kitap yazarak yaşadıklarını kamuoyuyla paylaştı. Balyoz davasının tek sivil sanığı Havelsan eski Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman’ın kızı Kibele Yarman ise babasının cezaevine girmesinden sonra ona olan özlemini ilginç bir yolla, infografik projesiyle anlatmayı tercih etti.
‘BABAMI GÖRMEK’
Yarman, Silivri Cezaevi’ne babasını görmek için gittiği süreyi 11 bin 200 dakika yolculuk, 4 dakika görüşme olarak tespit etti. ABD’nin New York kentinde grafik uzmanı olarak çalışan Yarman, projesine ‘Babamı Görmek’ adını verdi. Yarman, “Gördüm ki Silivri cezaevi sadece fikir olarak değil, matematiksel olarak da uzakmış. İki yıl boyunca gidene ve dönene kadar yaptığım her şeyin süresini hesapladım ve bunu infografiğe dönüştürdüm” dedi.
EN İYİ ZAMAN ANLATTI
İnfografikte kullandığı verileri cezaevi ziyaretlerinde yolda ve güvenlik aramalarında geçirdiği zamanı hesaplayarak oluşturduğunu anlatan Yarman şunları söyledi: Gittiğim her seferin bilgilerini sakladım. Uçak biletleri, araba yolculuklarında alınan benzinler bunların hepsini kaydettim. Sonra babamın 26 aylık haksız tutukluluğuyla ilgili söylemek istediklerimi en iyi özetleyen şeylerden birinin babamla cezaevi görüşünde geçirdiğim süreyle Silivri’ye giderken yolda geçirdiğim toplam süre arasındaki fark olduğuna karar verdim. Geri kalan verileri de bu çerçeveye uyacak biçimde toparladıktan sonra bu dikenli teli hatırlatan desenlerin eskizlerini çizmeye başladım.
Bu tür davaların yasal ve siyasal şeyler evreninden çıkarılıp insan odaklı bakıldığında nasıl göründüğünü anlatmaya çalıştığını söyleyen Kibele Yarman, şöyle konuştu:
“Bu infografik genç bir kızın 26 ayını hapiste geçirmek zorunda kalan babasını görmek için yaptıklarının görsel bir kaydı. Televizyonda göründüğü gibi ‘Silivri’ye girdi. Silivri’den çıktı’ gibi basit değil hiçbir şey. Bu giriş çıkışların etrafında dönen binlerce gezegen var. Ben bu dava yüzünden New York’taki eğitimimi erteledim. Babamın yanında olmak istedim. ”
TÜRKİYE'Yİ DİNLEMEK İSTEDİ
3 haftada grafiklerle birlikte projesini tamamladığını dile getiren Yarman, “New York’ta, Türkiye’yi haritada gösteremeyecek insanlar infografiği gördüklerinde bu hikayeyi ve Türkiye’yle ilgili pek çok başka hikayeyi dinlemek istediler. Biz kendi ülkemizde işin insan hakları boyutunu unutmaya çok alışmışız. Hemen herkesi ‘şucu’, ‘bucu’ diye yaftalayıp işin içinden çıkmak istiyoruz” dedi.
'SESSİZ' ÇÜNKÜ BİZİM GİBİ TEPKİSİZ
Projenin görsel olarak ‘sakin’ olduğunu belirten Kibele Yarman, bunun nedenini de şöyle anlattı: Bütün bunlar olurken ben de dahil kimse çığlık atmadı. Olduğu gibi yaşamaya devam ettim. O yüzden yalnızca dikkatlice bakılınca o infografiğin ortasındaki o minicik nokta görülebiliyor. Zaten yalnızca dikkatli bakarsan haksız yere hapis yatan insanları fark edebiliyorsun bu ülkede. Dikkatli bakmayınca pek bir şey görünmüyor.
