Peki 8 yılı niye kaybettik

Peki 8 yılı niye kaybettik

Mısır’la ilişkileri Sisi karşıtlığı üzerine oturtan Ankara, diyalog kapısını kapatıp iki devlet arasındaki ilişkiyi dondurdu. Konu iç politika ‘malzemesi’ oldu. Ancak mitinglerde, meydanlarda en yüksek sesle ‘Firavun Sisi’ diye haykırılması ne Mursi’yi kurtardı ne de Türkiye’nin çıkarlarına hizmet etti. Sekiz yıl sonra Kahire’yle temasların yeniden başladığı duyuruldu. Geride ‘Fayda değil zarar gördüğümüz politikayı bunca yıl neden sürdürdük?’ sorusu kaldı.

Mısır ve Körfez ülkeleriyle uzun süredir devam eden yüksek tansiyon yerini yumuşama sinyallerine bıraktı. Kritik değişimde belirleyici unsuru, Ankara’nın sıkı ilişki içinde bulunduğu Katar’ın bölgede işbirliği yaklaşımına çark etmesi oluşturdu.

Yeni dönemin en dikkat çeken ayağı ise Mısır oldu. Kahire’nin Doğu Akdeniz’deki jestiyle ivme kazanan süreçte pozitif mesajlar verildi. Sahada bir süredir var olan durumu Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ilan etti. 

ABU DABİ VE RİYAD ADIM ATARSA KARŞILIK VERİRİZ 

Bakan Çavuşoğlu “Türkiye ile Mısır arasında istihbarat ve dışişleri bakanlıkları düzeyinde temaslar ön koşulsuz başladı” dedi. Milli Savunma Bakanı Akar ise “Gelişmeler hem iki ülkenin hem bölgenin yararına. Kültürel ve tarihsel bağlarımıza yakışan budur” mesajı verdi.

Çavuşoğlu ‘pozitif gündemi’ Körfez’e de yaydı: BAE’yle hiçbir derdimiz bulunmuyor. Riyad’da ilişkilerin düzelmemesi için hiçbir neden yok. Onlar adım atarsa biz de atarız. 

karar-manset-13-mart.jpg

2013’teki darbe sonrası Ankara Mısır’la köprüleri atıp Sisi karşıtlığı üzerine kurduğu ilişkileri iç politika melzemesi haline getirdi. Kahire ile diplomasinin işlememesi nedeniyle hamlelerin yapıldığı Doğu Akdeniz’de Türkiye çıkarları kayıba uğradı.

Gelinen aşamada uzun süreden beri yürütülen süreci açıklayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu “Kahire’yle diplomatik temaslarımız başladı” dedi. Mısır açılımıyla ilgili Savunma Bakanı Akar ise “Son gelişmeler hem bölgenin hem de iki ülkenin yararınadır” vurgusu yaptı. 

Türkiye’nin Mısır ve Körfez ülkeleriyle uzun süredir devam eden gerilimli ilişkisinde yumuşama sinyalleri gelmeye başladı. Yaşanan süreçle ilgili detaylı açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 2013’teki darbe sonrası seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin devrilmesiyle askıya alınan Mısır ile diplomatik ilişkilerin tekrar başladığını duyurdu.

Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi’nin Muhammed Mursi’yi 2013’te darbeyle devirmesine Türkiye sert tepki gösterdiği için son 8 yıldır Ankara-Kahire hattında diplomatik ilişkiler maslahatgüzar seviyesinde ilerliyordu. İkili ilişkilerin yumuşayabileceğine ilişkin ilk sinyaller ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye ile Mısır istihbarat servisleri arasında görüşmeler olduğunu geçen yıl duyurmasıyla gelmişti. Sonrasında taraflar dışişleri bakanları düzeyinde görüşmeler gerçekleştirdi. 

BAKAN DÜZEYİNDE TAMASIMIZ VAR 

Bakan Çavuşoğlu şu ifadeleri kullandı: “Herhangi bir ön koşul Mısırlılardan gelmedi. Bizden de herhangi bir ön koşul şu anda gitmedi. Ama yıllarca bağlar kopuk olunca bir günde hiçbir şey olmamış gibi hareket etmek de o kadar kolay olmuyor. Yavaş yavaş görüşerek, bir yol haritası belirleyerek ve o konularda adım atarak oluşuyor. Yıllardır ister istemez bu kadar kopukluk olunca bir güven eksikliği de oluyor.

Bu normal, iki tarafta da olabilir. O nedenle belli bir strateji, yol haritası çerçevesinde görüşmeler oluyor, devam ediyor. Mısır ile hem istihbarat düzeyinde hem de dışişleri bakanlıkları düzeyinde temaslarımız var. Diplomatik düzeyde temaslarımız başladı.” Çavuşoğlu’nun Mısır açıklaması sonrası Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye kayıplara neden olan politikanın neden 8 yıl boyunca ısrarla sürdürüldüğü sorusu gündeme getirildi. 

RİYAD VE ABU DABİ ADIM ATARSA... 

Çavuşoğlu Suudi Arabistan ve BAE, Katar’la yeni bir sürece girdiler. Bunun Türkiye’yle de olması, negatif havanın dağıtılması anlamında önümüzdeki günlerde somut gelişmeler olabilir mi, temaslar oluyor mu?” şeklindeki soruya “Son zamanlarda Abu Dabi’den daha olumlu mesajlar görüyoruz. Türkiye’ye yönelik olumsuz kampanyaların azaldığını görüyoruz. Bizim zaten onlarla hiçbir derdimiz yok ama onların bize yönelik olumsuz tutumları vardı ama daha ılımlı görüyoruz şu anda” cevabı verdi.

Türkiye’nin Suudi Arabistan’la da ‘ikili hiçbir probleminin olmadığını’ belirten Çavuşoğlu, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili olarak da “Adalet arayışıydı, biz hiçbir zaman Suudi Arabistan yönetimini de suçlamadık” dedi: “Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan’la arada yazışıyoruz. Suudi Arabistan’la da ilişkilerimizin düzelmemesi için hiçbir sebep yok bize göre. Onlar olumlu adım atarsa biz de olumlu adım atarız.” 

DOHA ASTANA ALTERNATİF DEĞİL 

Doha’da düzenlenen Suriye konulu Katar-Türkiye-Rusya toplantısının bir sonrakinin Türkiye’ye yapılacağını belirten Çavuşoğlu “Bu çalışma, Cenevre sürecine ya da İran’ın da içinde olduğu Astana sürecine ya da başka süreçlere, başka formattaki toplantılara alternatif değil, tamamlayıcı. Üç ülke olarak birlikte yapabileceğimiz şeyler var sahada, onun için bir araya geldik” dedi. 

GİRİT MODELİ’Nİ ABD İLE KONUŞMADIK 

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD’nin yeni başkanı Joe Biden arasında beklenen telefon görüşmesi için de “Onlar adına şu tarihte, bu tarihte olacak diye bir şey söylemem doğru olmaz ama uygun bir zamanda bu görüşmenin gerçekleşeceğini görüyoruz” dedi.

“S-400 krizinin aşılmasına ilişkin ‘Girit modeli’ önerisini ABD tarafının nasıl karşıladığına ilişkin bir yansıma var mı?” sorusuna Çavuşoğlu “Biz herhangi bir modeli Amerikalılarla hiç konuşmadık. Model üzerinde hiç konuşmadık. Sadece S-400, YPG/PKK meselesi, tüm meseleler. Öbür konular... Oturup hepsini konuşalım bir çözüm konusunda neler yapabileceğimizi değerlendirelim dedik. Telefonda bu tür meseleleri konuşmak doğru olmaz” yanıtını verdi. 

AB KIBRIS’TA YİNE GÖZLEMCİ OLACAK 

Çavuşoğlu, AB’nin Kıbrıs görüşmelerine katılmak istemesine ilişkin soruya şu yanıtı verdi: “Müzakerelerde AB bir taraf değil, olmamalı da. Neden? Çünkü Rum kesimi AB üyesi. Haksız bir şekilde anlaşmalara ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde üye oldu. AB de bugüne kadar tamamen Rum tarafını tuttu ve Türk tarafının haklarını, Türk tarafını yok saydı. Yani sembolik görüşmeler oldu ama, yok saydı.”

AB’nin müzakerelerin bir parçası olmasının söz konusu olmadığını belirten Çavuşoğlu, görüşmelerin zaten Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında yürütüldüğünü, AB’nin daha önceki toplantılara gözlemci olarak katıldığını hatırlattı. 

AB İLE YOL HARİTASI BELİRLİYORUZ

Çavuşoğlu “Fransa ve Almanya ile liderler düzeyindeki sıcak temasların bazı eylem planları gibi somut sonuçları olacak mı?” şeklindeki soruya, liderler düzeyindeki görüşmelerin, pozitif ortamın devam etmesinde çok faydalı olduğu şeklinde cevap verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB liderleriyle doğrudan görüşmesinin bazı konularda somut adım atılması için faydalı olduğunu söyledi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile Türkiye-AB ilişkileri konusunda bir yol haritası üzerine çalışma kararı alındığını hatırlatan Çavuşoğlu “Biz onlara yol haritası taslağımızı gönderdik. Şimdi cevap bekliyoruz” dedi.  

Mısır açılımıyla ilgili konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise “Mısır’ın Türkiye’nin deniz yetki alanlarına saygılı davranması değerlidir. Son gelişmeler hem bölgenin hem de iki ülkenin yararınadır. Kültürel ve tarihsel bağlarımıza yakışan da budur” dedi.  

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN