Piyasaya ters köşe

Piyasaya ters köşe

Döviz kurunda bir türlü durdurulamayan artışın frenlenmesi için Merkez’den faiz artırımı bekleyen piyasalar sürprizle karşılaştı ve tabela faizi değişmedi. Fiili faizde 150 baz puan artışa rağmen doların bu hamleye reaksiyonu 7.98’lik tarihi rekor oldu.

Kuru frenleme hamleleriyle piyasaya 19 ayda 120 milyar dolar süren Merkez, Eylül’de ‘iki yıllık tabu’yu yıkarak faiz artırımına gitmişti. MB’nin hamlesi piyasaları tatmin etmeyince doların ateşi söndürülememişti. Bu nedenle dün faizin 300 baz puan daha artırılacağı haberleri piyasada ciddi bir beklenti oluşturdu. Ancak Merkez’den sürpriz karar çıktı, politika faizini sabit tuttu. Geç likidite penceresi faizini ise örtülü şekilde 150 puan artırıma giderek 13,25’ten 14,75’e çıkardı. Bu adıma olumlu tepki vermeyen dolar tarihi zirveyi gördü.

‘BU MANİPÜLASYONU KİMLER YAPTI?’

Ekonomist Mahfi Eğilmez “Faizi sabit tutuyor gibi yaparak artırdığını görebiliriz. Dolaylı artırmalar risklerin azalmasını sağlamıyor” dedi. CHP Sözcüsü Öztrak ise “300 baz puan artacak dedikodusunu çıkaran, doları 1 haftada 15 kuruş düşürenler kim? Manipülasyonun sorumluları bulunmalı” ifadelerini kullandı. Gelecek Partisi Hazine ve Maliye Politikaları Başkanı Özcan da “Asıl sürpriz geçen ay yapılmak zorunda kalınan makul politikalara dönüş sinyaliydi” değerlendirmesinde bulundu.

karar-manset-23-ekim-haber-icine.jpg

PİYASAYA TERS KÖŞE 

Merkez Bankası, Ekim ayında da sürpriz yaptı. Tüm tahminleri ters köşeye yatıran Merkez, en az 200 baz puanlık faiz artışı beklentisini sabit bırakarak karşıladı. Son bir haftadır politika faizinde artış bekleyen piyasalarla birlikte kur da 7.80 liranın altına çekildi. Fakat, 10,25 seviyesinde sabit kalan faize örtülü artış desteği yetmedi. Sıkılaştırma adımlarının üst sınırını belirleyen geç likidite penceresi faizi ise 13,25’ten yüzde 14,75’e çıktı. Örtülü hamleye rağmen dolar/TL’de yeni zirve yazıldı.

Merkez Bankası uzun bir süredir ara verdiği faiz indirimi sarmalını geçtiğimiz ay 200 baz puan ile bozmuştu. Artan enflasyon ve kur baskısıyla birlikte Eylül 2020’de politika faizinde artış kararı alan Merkez 8,25 olan oranı 10,25 ile çift haneye taşımıştı.

Toplantı ardından paylaşılan PPK özetinde yeni bir artış olmayacağı mesajı verilse de piyasalarda büyük bir beklenti oluştu. Yerli ve yabancı tüm ekonomistler Merkez’in ekim ayı toplantısında artış kararı alacağını belirtirken, tahminler 200-300 baz puan arasında değişiyordu.

Piyasaları şaşırtmayı yine başaran Merkez Bankası, ekim ayında da ‘ters köşe’ yaptı. Güçlü faiz artışının devam edeceği düşünülürken, Merkez Bankası, politika faizini değiştirmeyerek yüzde 10,25’te sabit bıraktı. 

Bir önceki faiz arttırımı piyasaları tatmin etmedi. Bu yüzden dövizin yükselişi durdurulamadı. Böylece Merkez’den daha yüksek artış beklentisi hakim oldu. Son bir haftadır kurda da beklenti artış yönünde olunca dolar/TL 7.80’in altına kadar çekildi.

Geç Likidite Penceresi (GLP) işlemlerinde uygulanacak Merkez Bankası borçlanma faiz oranının yüzde 0 olarak uygulanmasına, borç verme faiz oranının ise gecelik borç verme faiz oranına 150 baz puan eklendi.

Para politikası operasyonel çerçevesinde değişikliğe giderek Geç Likidite Penceresi işlemlerinde uygulanacak Merkez Bankası borç verme faiz oranı ile gecelik borç verme faiz oranı arasındaki farkın 300 baz puan olarak belirlenmesine karar verildi.

TCMB, sıkılaştırma adımlarının üst sınırını belirleyen geç likidite penceresi (GLP) faizini yüzde 13,25’ten yüzde 14,75’e yükseltti.

Merkez Bankası, para politikası operasyonel çerçevesinde değişikliğe giderek Geç Likidite Penceresi işlemlerinde uygulanacak borç verme faiz oranı ile gecelik borç verme faiz oranı arasındaki farkın 300 baz puan olarak belirlenmesine karar verildiğini bildirdi. İlgili fark daha önce 150 baz puan idi. Yani GLP 14,75’e çıktı. Örtülü şekilde 150 baz puan artırıma gidildi. Yapılan bu girişime olumlu tepki vermeyen kur yeni rekorunu faiz kararıyla birlikte kırdı.

TCMB’nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti önceki gün itibarıyla yüzde 12,52 seviyesinde. PPK kararı öncesi fonlamanın gidebileceği üst nokta yüzde 13,25 idi. PPK sonrası ise bu rakam da yüzde 14.75 olacak. GLP repo/depo piyasalarda ana fonlama aracı olarak kullanılmasa da likidite adımlarının son seviyesini belirlemede belirleyici konumda.

DOLARDA TARİHİ ZİRVE 7.98

Enflasyonda yükseliş bekleyen ve bu nedenle eylül ayında faiz artıran TCMB, bu ayki para politikası kurulunda piyasa beklentilerinin aksine faizleri sabit tuttu.

Piyasalar hem kurdaki artış hem de bunun maliyetleri yükseltmesi nedeniyle merkezin bu ay da faiz artışına devam etmesini beklerken aralık ise 150-200 bp seviyelerindeydi.

Merkezin piyasa beklentileri dışındaki sürpriz kararı sonrası dolar/TL kuru 7.9788’e, euro/TL 9.4360’a çıkarak çıkarak rekor tazeledi.

Dolar kuru PPK öncesi 7.78’e gerileyerek rekor sonrası en düşük seviyeyi görmüştü, faiz artışının olmamasıyla kur 7.98’e yaklaşarak tarihi zirve yaptı. Beklentiler bankanın 100 ila 300 baz puan arasında artış yönündeydi.

Reuters anketine katılan 17 kurumun tamamı politika faizinde artış beklediklerini, yüzde 10.25’ten yüzde 12’ye yükseltileceğini öngörmüştü.

dolar.jpg

MB, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar tedbirlerin süreceğini duyurdu.

‘2018’DEN BERİ HİÇBİR ŞEY ÖĞRENMEMİŞLER’

Uluslararası yatırım kuruluşu Bluebay’in yöneticisi Timothy Ash “Merkez Bankası’ndan kötü bir hamle. Sanki 2018’den hiçbir şey öğrenmemişler. Tam da piyasa biraz umut olduğunu düşünmeye başladığında” diye konuştu.

İktisatçı Yalçın Karatepe ise “Merkez Bankası faizleri artırmadı diye borsanın düşmesi, Türkiye’de “ekonomik ilişkilerin” ne kadar olağan dışı olduğunun bir başka göstergesi olsa gerek” diye konuştu.

ARKA KAPI SIKILAŞTIRMASI SÜRECEK

Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan “Merkez Bankası, beklenmedik bir hamleyle politika faizi olarak bildiğimiz değiştirmeyerek yüzde 10,25 seviyesinde bıraktı. Bununla beraber, Merkez Bankası faiz koridoru ile en yüksek borç verme oranı olan GLP arasındaki marjı artırarak 300 baz puana çıkardı ve GLP oranını yüzde 14,75 seviyesine getirdi.

Merkez Bankası’nın bu hamlesiyle politika faizini arka planda bırakarak efektif fonlama oranı ile ayrışmasını derinleştirdiğini; GLP’nin aktif kullanılması ile beraber sade para politikası zemininden uzaklaşarak arka kapı sıkılaştırmasını sürdüreceği sonucuna varıyoruz. 

Enflasyon beklentilerinin hızlı bir bozulma içerisinde olduğu dönemde, Merkez Bankası fonlama oranı ile politika faizi arasındaki ilişkiyi zayıflatarak TRY’nin daha fazla değer kaybetmesini ve enflasyon görünümünde ilave bozulma olması riskini artırmış oldu. 

Merkez Bankası, bankaları en yüksek borç verme oranına yönlendirerek dolaylı sıkılaşma yapmaya devam edecektir. GLP’de meydana gelen artış, günlük fonlama maliyetinin yüzde 14,75’e kadar gidebileceğini gösteriyor” açıklamasını yaptı.

DOLAYLI FONLAMA RİSKLERİ AZALTMIYOR

Analist Ali İhsan Göker “Yani aslında bu 150 baz puan daha faiz artışına imkan tanıyor. Öte yandan kamuoyuna faiz artırmadık diyecekler. Şark kurnazlığı. Hep arka yollardan dolanma” dedi.

Ekonomist Mahfi Eğilmez ise “TCMB’nin bankaları fonlamada ağırlığı Geç Likidite Penceresi fonlamasına vereceğini düşünürsek aslında faizi yine sabit tutuyor gibi yaparak artırdığını görebiliriz. Ne var ki bu dolaylı artırmalar ne yazık ki risklerin azalmasını sağlamıyor. TCMB, arttırmıyormuş gibi yaparak faizi yükseltme yöntemini para politikasının temel yöntemi olarak belirlemiş görünüyor. Böylece sadeleştirme söylemiyle çıkılan yolda para politikası tam anlamıyla arap saçına dönmüş bulunuyor” dedi.

MANİPÜLASYONU YAPAN KİM?

CHP Sözcüsü Faik Öztrak “TCMB faizi 300 baz puan artıracak dedikodusunu çıkaranlar doları 1 haftada 15 krş düşürenler kim? Sabah 7.78 TL’den 10 bin dolar alıp, TCMB faizi değiştirmeyince Bir kaç saat içinde bozduran oturduğu yerden 2 bin TL’yi cebine atanlar kim? Bu manipülasyonun sorumluları derhal bulunmalı” ifadelerini kullandı.

ASIL SÜRPRİZ GEÇEN AY YAPILAN ARTIŞ

Gelecek Partisi Hazine ve Maliye Politikaları Başkanı Serkan Özcan “Samimi bir enflasyonla mücadele yapmayacaklarını, akıldışı yöntemlerden vazgeçmeyeceklerini “defalarca” gösterdiler. Asıl sürpriz geçtiğimiz ay mecburen yapılmak zorunda kalınan faiz artırımı dahil makul politikalara dönüş sinyaliydi” dedi.

ENFLASYON VURGUSU DİKKAT ÇEKTİ

Merkez Bankası’nın faiz kararı sonrasında yapılan açıklamalar da dikkat çekti.

Kredilerde normalleşme trendinin belirginleştiğini paylaşan Merkez “Pandemiye bağlı destekleyici politikaların aşamalı olarak kaldırılmasıyla ithalatta beklenen yumuşama başladı.

Mal ihracatındaki güçlü toparlanma, görece düşük emtia fiyatları ve reel döviz kurunun seviyesi cari işlemler dengesini destekleyecektir.

Enflasyon öngörülenden daha yüksek bir yol izledi.

Enflasyon beklentilerini ve enflasyon görünümüne yönelik riskleri kontrol altına almak için atılan para politikası ve likidite yönetimi adımlarının ardından finansal koşullarda önemli ölçüde sıkılaşma sağlanmıştır.

PPK, likidite yönetiminde esnekliği artırırken politika faizini değiştirmeyerek enflasyon görünümünde önemli bir iyileşme gösterene kadar likidite önlemlerine devam etme kararı aldı.

Enflasyondaki düşüş sürecinin hedeflenen patika ile takip edilmesi, temkinli bir parasal duruşun sürdürülmesini gerektirmektedir” ifadelerine yer verdi.

ÖRTÜLÜ ARTIŞA DEVAM MESAJI 

PPK sonrası yapılan değerlendirme ise şöyle oldu: Güçlü kredi ivmesiyle ekonomide sağlanan hızlı toparlanma ve finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler neticesinde enflasyon öngörülenden daha yüksek bir seyir izlemiştir.

Enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve enflasyon görünümüne yönelik risklerin sınırlanması amacıyla para politikası ve likidite yönetimi kapsamında atılan adımlarla finansal koşullarda belirgin bir sıkılaşma sağlanmıştır.

Bu doğrultuda Kurul, politika faizinin sabit tutulmasıyla birlikte, likidite yönetimindeki esnekliğin arttırılmasına ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar likidite tedbirlerinin sürdürülmesine karar vermiştir.

Kurul, dezenflasyon sürecinin yeniden tesis edilmesinin, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir.

Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir.

Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir.

Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.

Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.”

‘OLMAYAN REZERVLER TÜKETİLECEK’

Aberdeen Standard Investments yatırım yöneticisi Viktor Szabó “Koridoru genişlettiler ama bu yeterli olmayacak. Bu, rezervleri tüketmeye devam edileceği anlamına geliyor ama rezervleri de yok” yorumunu yaptı. Rabobank Stratejisti Piotr Matys ise “Bu (karar) hayal kırıklığı yarattı. Merkez Bankası politika faizini sabit tutmayı tercih etti. Fakat geç likidite penceresi ve politika faizi arasındaki farkı artırarak sıkılaştırma da yapmış oldu. Bankanın deneysel para politikası parametreleri belirlemek için yeterli kredibilitesi yok. Merkez Bankası’nın attığı her adım, aldığı her karar TL için kesinlikle çok önemli. Hata yapma payı yok. Bugünkü karar, neden politika faiz oranıyla deney yapılmaması gerektiğini gösteren çok iyi bir örnek. Bu karar oldukça kafa karıştırıcı, gereksiz ve zarar verici” açıklamasında bulundu.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN