Sanatçı Metin Arolat’ın sahnede fenalaşıp 52 yaşında hayatını kaybetmesi, kilo verme amacıyla uygulanan şok diyetlerin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini yeniden tartışmaya açtı. Medipol Bahçelievler Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ömer Alyan, aşırı kalori kısıtlamasına dayalı bu diyetlerin hızlı kilo vermede etkili olsa da kalp sağlığı üzerinde ciddi riskler oluşturduğunu belirtti.
KALP KRİZLERİ VE ARİTMİ RİSKİ
Prof. Dr. Alyan, şok diyetlerin, özellikle kalp damar sistemini olumsuz etkilediğini vurgulayarak, "Bu tür diyetler, Total plazma volümünü azaltarak kanın damardaki akışkanlığını bozar. Anjiyotensin 2 ve fenilefrin gibi damarlarda spazm yapan maddelerin artışına neden olur. Bununla birlikte vücut için çok önemli olan sodyum, potasyum ve magnezyum gibi önemli tuzların azalmasına neden olabilir. Bu olumsuz etkilerinin klinik yansıması kalp krizleri ve ciddi aritmiler şeklinde karşımıza çıkar" dedi.
Ani kalp krizi ve ölüm riskinin bu diyetlerle arttığını belirten Alyan, aşırı kilo kaybı hayaliyle bu riskleri görmezden gelmenin büyük bir hata olduğunu ifade etti.
ARALIKLI ORUÇ VE ŞOK DİYET FARKI
Aralıklı oruç ile şok diyetlerin karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Alyan, "Kalp fonksiyonları, kalori kısıtlamasının derecesine ve zamanlamasına bağlı olarak farklı şekillerde etkilenmektedir. Aslında aralıklı oruç, koroner arter hastalığı ve kalp yetmezliği gibi bilinen kalp hastalığı olan bireylerde kardiyovasküler olayların önlenmesi için bir tedavi seçeneği olarak önerilmiştir. Bunun tersine şok diyet programları kalp sağlığı için zararlıdır. Bu nedenle kalp damar hastalığı, kalp yetmezliği ve aritmi öyküsü olan bireylerin bu tür aşırı kalori kısıtlamasına dayalı şok diyet programlarında uzak durmaları önerilmektedir" dedi.
