Uyku bozuklukları beyin sağlığını tehdit ediyor

Uyku bozuklukları beyin sağlığını tehdit ediyor

Türk Nöroloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Öztura, tedavi edilmeyen uyku bozukluklarının beyin fonksiyonlarını olumsuz etkilediğini söyledi. Uyku apnesinin nörolojik hastalık riskini artırdığını belirten Öztura, kronik uykusuzluğun bir hastalık olduğunu ve mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı. Uyku bozukluklarında ilk seçeneğin ilaç değil, davranışsal tedavi olması gerektiğini kaydetti.

Türk Nöroloji Derneği Başkan Yardımcısı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Öztura, uykunun insan yaşamındaki temel işlevlerine dikkat çekerek, tedavi edilmeyen uyku bozukluklarının beyin fonksiyonlarını olumsuz etkilediğini ve özellikle uyku apnesinin ilerleyen yaşlarda nörolojik hastalıklar için risk oluşturduğunu belirtti.

Antalya’da katıldığı bir sağlık kongresinde değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Öztura, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Uykunun yaşamın temel bir parçası olduğunu, insan ömrünün yaklaşık üçte birinin uykuda geçtiğini ve bu sürenin beyin ile bedensel sağlık açısından önem taşıdığını” söyledi. Bu sürede beynin ve vücudun bakım-onarım sürecine girdiğini vurgulayan Öztura, “Bu süreden tasarruf etmenin uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini” ifade etti.

UYKU HİJYENİNE BÜYÜKŞEHİR UYARISI

Prof. Dr. Öztura, büyükşehirlerdeki yaşam tarzının uyku düzenini bozduğunu belirtti: “İnsanlar yoğun iş temposunda ve yolda çok zaman harcıyor. Eve geldiklerinde kendilerine zaman ayırmak istiyorlar. Bu süre yetmeyince uykudan kısmaya başlıyorlar. Gereğinden geç yatılmasıyla birlikte, ortalama 7–7,5 saatlik uyku ihtiyacı karşılanamıyor ve düzensiz, yetersiz bir uyku ortaya çıkıyor. Bu da uyku hijyen bozukluğuna sebep oluyor.”

Uyku hijyeninin bozulmasının çocuklarda okul başarısını, yetişkinlerde ise iş verimini düşürdüğünü vurgulayan Öztura, “Geç saatlerde yatma ve yetersiz uyuma şeklinde kendini gösteren bu durumun yaşam kalitesini düşürdüğünü” kaydetti.

“KRONİK UYKUSUZLUK GERÇEK BİR HASTALIK”

Uykusuzluğun toplumda yaygın olmasına karşın yeterince ciddiye alınmadığını belirten Öztura, “Kronik uykusuzluk gerçek bir hastalık” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“İnsanlara sorduğunuzda her iki kişiden biri uykusuzluk yaşadığını söylüyor. Ancak gerçekten doktora başvuran ve ‘uyuyamıyorum’ diyen hasta oranı yüzde 5-6 civarında. Bu hastalar ya uykuyu başlatamıyor ya sürdüremiyor ya da uyandığında dinlenmiş hissetmiyor. Saatlerce yatakta uyku bekliyorlar. Sabah ise yorgun, gergin ve mutsuz uyanıyorlar. Gerçekten önemli bir sorun. Bu sorunu çözmek üzere hastaların muhakkak bir hekime başvurması gerekiyor. Uykuyla ilgili bir sorun varsa bunun saptanması ve bunun tedavi edilmesi şart.”

UYKU APNESİ SADECE HORLAMA DEĞİL

Prof. Dr. Öztura, uyku apnesi sendromunun sadece horlama ile sınırlı bir durum olmadığını vurgulayarak, “Bunun beyin sağlığı üzerinde de önemli etkileri olduğuna” işaret etti.

“Uyku apnesinin tedavi edilmemesi durumunda zihinsel kapasitede azalma riskinin arttığını” belirten Öztura, bu durumun ilerleyen yaşlarda nörolojik hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabileceğini söyledi. Uyku apnesi belirtileri gösteren bireylerin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini belirten Öztura, “Gece horlama, nefes daralması ve gündüz aşırı uyku hali olan bireylerin mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.

Uyku apnesi olan hastalarda gece boyunca oksijen seviyesinin düştüğünü hatırlatan Öztura, “Bu durum sadece bedensel sağlığı değil, bilişsel fonksiyonları da etkiliyor. Dokuz Eylül Üniversitesinde yapılan çalışmalar sonucu testlerde uyku apnesi olan hastalarda beyin fonksiyonlarında etkilenme saptandığı belirlendi. Eğer kişi sabah dinlenmiş uyanamıyor, gün içinde işlevlerini yerine getiremiyor, aşırı uykululuk ya da uyuyamama yaşıyorsa mutlaka bir hekime ve uyku hastalıkları birimine başvurmalıdır.” ifadelerini kullandı.

“İLAÇSIZ TEDAVİ İLK TERCİH OLMALI”

Uykusuzlukla başa çıkmak için ilaç kullanımında dikkatli olunması gerektiğini belirten Öztura, bilinçsiz ilaç kullanımının uzun vadede ciddi yan etkilere yol açabileceğini ifade etti.

Uyku bozukluklarında ilk hedefin ilaçsız tedavi olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Öztura, “Davranışsal tedavi dediğimiz yöntemle, hastanın yanlış öğrenilmiş uyku alışkanlıklarını düzelterek çoğu zaman başarılı sonuçlar alıyoruz.” dedi.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN