Kahve ve diğer kafein içeren içeceklerin kandaki demir emiliminde azalmaya neden olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığını söyleyen Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Vedat Göral, bu konu üzerine yapılan bazı araştırmalara değindi. Prof. Dr. Göral, bir fincan kahvenin kafein seviyesinin kanda yaklaşık bir saat içinde zirveye ulaştığını belirterek, tüketilen kafeinin yarısının 6 saatte tamamının ise ancak 10 saatte vücuttan atıldığını söyledi.
Günde 2-3 fincandan fazla kahve tüketiminin zararlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Göral, “Kafein doğal bir idrar söktürücü olduğundan sıvı kaybına neden olabilir. Bu sıvı kaybını telafi edecek kadar su içmezseniz susuz kalırsınız bu da cildinizin kurumasına neden olur. Kahvenin yanında bir bardak su mutlaka tüketin. Ayrıca kahvenin yüksek asitliği cildinizin ürettiği yağ miktarını azaltarak kuruluğa yol açar” diye konuştu.
YİYECEKLE TÜKETİLMESİ DEMİR EMİLİMİNİ AZALTIYOR
Prof. Dr. Göral, kahve ve diğer kafeinli içeceklerin yemekle birlikte tüketilmesinin demir emiliminde yüzde 39 ila 90 oranında azalmayla neden olabileceğini de aktararak, kahve ile tüketilen yemeklerin demir emilimi üzerindeki etkilerini yapılan bazı araştırmaları şöyle sıraladı:
“Bir çalışmada, hamburger ile birlikte bir fincan kahve içmenin yüzde 39 oranında demir emilimini azalttığını buldu. Demir emiliminin bilinen bir inhibitörü olan çayın aynı öğünle birlikte içilmesi ise yüzde 64 oranında azaltıyor. Başka bir çalışma da ise ekmekle birlikte bir fincan hazır kahve tüketimi, demir emilimini yüzde 60 ila 90 oranında azaltıyor. Dahası, kahve veya çay ne kadar güçlüyse demir o kadar bağırsaklardan az emiliyor. Ancak, kafein tek başına demir emilimini engelleyen ana madde gibi görünmüyor. Kahvenin yemekle beraber içilmesi kalsiyumun dahil olmak üzere temel minerallerin emilmesinin azalmasına neden oluyor.”
Kahvenin yemekten bir saat önce içildiğinde demir emilimi üzerinde hiçbir etkisi olmadığının altını çizen Prof. Dr. Göral, “Yemekten hemen sonra kahve tüketiyorsanız demir emilimini yüzde 80 oranında azaltabiliyor. Bu durum cilt kuruluğu, saçlarda dökülme, çarpıntı, yorgunluk ve kırışıklıkların da artmasına yol açıyor” bilgisini verdi.
