Özlem ve Çetin Özyön çifti, dört yıl önce başladıkları serüvenle evlerinin bir bölümünü tam teşekküllü bir sirke üretim atölyesine dönüştürdü. Tamamı organik meyvelerden elde edilen ve geleneksel yöntemlerle hazırlanan 30 farklı sirke çeşidi, hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de doğal ve sağlıklı ürünler arayanların sofralarına ulaşıyor. Bu özel sirkeler, dedelerden miras kalan tariflerle, büyük bir özen ve sabırla hazırlanıyor.
HER ŞEY DOĞAL, HER ŞEY EL EMEĞİ
Özlem Özyön, sirke yapımında en önemli kriterlerinin organik ve ilaçsız meyveler kullanmak olduğunu vurguluyor. Doğal kaynak suyu, kendi ürettikleri organik sirke mayası, bal ve bir tatlı kaşığı zemzem suyu ile harmanlanan karışımlar, tam üç ay boyunca karanlık ve serin bir ortamda dinlenmeye bırakılıyor. Özyön, "Sirke canlı bir süreçtir, bu yüzden kullandığımız suyun da canlı ve doğal olması çok önemli. Sirkemizi düzenli olarak karıştırıyor ve her aşamasına emek vererek fermente olmasını bekliyoruz" diyerek üretim sürecindeki titizliklerini anlatıyor.
ATA MİRASI TARİFLER YAŞATILIYOR
Çetin Özyön, dedelerinden öğrendikleri sirke yapım geleneğini günümüze taşımanın gururunu yaşıyor. Özyön, doğal sirkelerin özellikle bağırsak, mide ve sindirim sistemi başta olmak üzere birçok sağlık sorununa iyi geldiğini belirtiyor. Özyön, "Her bitkinin vücutta farklı bir etki alanı var. Sirke ise adeta bu etkilerin yoğunlaştırılmış, konsantre hali gibi düşünülebilir" sözleriyle doğal sirkelerin faydalarına dikkat çekti.
30 FARKLI ÜRÜN, DOĞADAN GELEN ŞİFA
Özyön çifti, adeta doğanın sunduğu tüm nimetleri sirkelerine taşıyor. Isparta gülünden kızılcığa, kekikten elmaya, vişne, kiraz, ıhlamur ve ananas gibi geniş bir yelpazede sirke üretiyorlar. Sirkelerin yanı sıra, çam kozalağı şurubu ve kantaron yağı gibi doğal destek ürünleri de hazırlayan çift, doğanın şifasını sofralara ve sağlık rutinlerine taşımayı hedefliyor.
KADIN GİRİŞİMCİLERE BELEDİYE DESTEĞİ
Özlem Özyön, Kırıkkale Belediyesi'nin kadın üreticilere yönelik desteğine özellikle teşekkür etti. Büyükşehir Parkı içerisinde kadın üreticilere ücretsiz tahsis edilen satış alanları sayesinde, el emeği göz nuru ürünlerini daha geniş kitlelere ulaştırma imkanı bulduklarını ifade etti. Bu destek, yerel üretimin ve kadın emeğinin değerini bir kez daha ortaya koyuyor.
