Gaziantep havasını o şehirde hissediyor yaptığı ürünlerle herkesi mest ediyor. 35 senedir bıkmadan yaptığı bu mesleğe oğlu bile burun kıvırıyor. 15 senedir kimse bu mesleğin yüzüne bakmıyor. Kimse yapmazsa herkes aç kalacak.
Eskişehir’de 35 yıldır pidecilikle uğraşan Muhittin Çubuk, baba mesleği olan pideciliği geleneksel yöntemlerle sürdürüyor. Babasından öğrendiği bu sanatı severek ve özveriyle yapan Çubuk, aynı zamanda usta-çırak ilişkisini de güçlü tutarak işini sürdürüyor. Ancak, her geçen yıl artan sorunlar ve mesleğin geleceği hakkındaki kaygılar, Çubuk'u endişelendiriyor. 2010 yılından bu yana hiçbir çırak yetiştirememesi, sektördeki en büyük sıkıntılardan biri haline geldi.
NE VARSA BABA MESLEĞİNDE
Muhittin Çubuk, Gaziantep’te fırıncı olarak yetişen babasının izinden giderek Eskişehir’de 35 yıl boyunca pidecilik yaptı. Ancak son yıllarda, mesleğe olan ilgisizlik ve usta-çırak ilişkisinin zayıflaması Çubuk’u tedirgin ediyor. Çubuk, bu durumun yalnızca pidecilikle değil, tüm esnaf camiasında yaşanan ortak bir problem haline geldiğini vurguluyor. Hatta, kendi oğlunu bile mesleğe yönlendirememesi, geleneksel mesleklerin geleceği hakkında ciddi bir soru işareti bırakıyor. Çubuk, "2010'dan bu yana hiç kimseyi yetiştiremedim. Kendi oğlumu bile yetiştiremiyorum," diyerek bu sorunun ciddiyetine dikkat çekiyor.
LOKANTALAR KALİTEYİ DÜŞÜRÜYOR
Eskişehir’de hızla artan lokanta sayısı, gıda kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkiliyor. Çubuk, özellikle Bağlar gibi semtlerde her iki dükkandan birinin lokanta olmasının, gıda sahteciliği ve kalite kaybına yol açtığını belirtiyor. Çubuk, bu kadar çok lokantanın şehri kaldırmadığını ve bunun da gıda kalitesinin düşmesine sebep olduğunu vurguluyor. "Bu kadar lokanta, şehirdeki kaliteyi kesinlikle düşürüyor. Kaliteli çalışmak zorlaşıyor, yalnızca geçim sağlıyoruz," diyen Çubuk, esnafın dürüst çalışarak sadece geçinmeye çalıştığını belirtiyor.
LEZZET FARKI DOĞUYOR
Çubuk, özellikle pide ve lahmacun pişirirken kullanılan doğalgazlı fırınlar ile odun ateşi arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koyuyor. Doğalgazla pişirilen ürünlerin lezzetinin odun ateşinde pişenlere göre çok daha farklı olduğunu söyleyen Çubuk, "Doğalgazlı fırınla odun ateşinin arasında kesinlikle bir lezzet farkı vardır. Bu fark, sıcakken anlaşılmasa da, soğuyunca net bir şekilde ortaya çıkar," diyerek geleneksel yöntemlerin lezzet açısından önemini vurguluyor.
GIDA SAHTEKÂRLIĞI, SEKTÖRÜ ZORA SOKUYOR
Son zamanlarda Türkiye'deki bazı büyük sucuk firmalarında ortaya çıkan domuz eti skandalları ve gıda sahteciliği mesleği zor durumda bırakıyor. Çubuk, "Duyduğumuz şeyler gerçekten mide bulandırıcı. Türkiye’nin en büyük iki sucuk firmasının ürünlerinde domuz eti tespit edildi," diyerek gıda sektörü üzerindeki olumsuz etkileri dile getiriyor. Çubuk, ekonomik sıkıntıların ve gıda sahteciliği olaylarının, pidecilik gibi geleneksel meslekleri zora soktuğunu ve sektördeki işleri olumsuz etkilediğini belirtiyor.
YENİ İŞ GÜCÜ YETİŞTİRMEK ZORLAŞTI
Son olarak, pideciliğin ve benzeri geleneksel mesleklerin geleceği için çırak yetiştirememe sorunu en büyük endişe kaynağı. Çubuk, 2010 yılından bu yana hiç çırak yetiştirememesi, gençlerin bu mesleklere olan ilgisinin giderek azaldığını gösteriyor. “Meslek yetiştirmek her geçen yıl daha da zorlaşıyor. Şu anda bir çırak bulmak neredeyse imkânsız,” diyen Çubuk, mesleki eğitim ve usta-çırak ilişkisi gibi geleneksel yöntemlerin giderek kaybolduğuna dikkat çekiyor.
ESKİ MESLEKLER UNUTULDU
Muhittin Çubuk’un yaşadığı sorunlar, sadece pidecilik mesleği için değil, genel olarak esnaf ve geleneksel iş gücü için büyük bir tehlike oluşturuyor. Usta-çırak ilişkisini sürdürebilmek, genç iş gücü yetiştirmek ve gıda kalitesini korumak için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği, Çubuk’un mesleki yaşamı ve geleceği hakkında söylediği en önemli derslerden biri olarak öne çıkıyor.