Güneydoğu'nun kavurucu sıcağıyla bilinen Şanlıurfa'da, turistlerin ve yerel halkın serinlemek için akın ettiği özel bir yer var. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Harran'ın meşhur konik kubbeli evleri son yılların popüler turistik mekanları arasında yer alıyor. Mimari harikası bu yapılar, modern teknolojiden yoksun olmasına rağmen, içerideki havayı gün boyu serin tutma becerisiyle şaşkınlık yaratıyor.
MİMARİ MUCİZESİ YAPILAR
Yaklaşık 250 yıllık bir geçmişe sahip olan bu evler, tamamen doğal malzemeler kullanılarak inşa edilmiştir. Harç kullanılmadan kireç taşlarından yapılan ve dışı balçıkla kaplanan bu yapıların iç sıvası ise adeta bir sanat eserini andırıyor. Yumurta akı, toprak, saman ve gül yağı karışımından oluşan özel sıva, evlerin içindeki serin havayı korumasına yardımcı oluyor. Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, evlerin yüksek tavanlarının serinliğin anahtarı olduğunu belirtiyor. Yüksek tavanlar sayesinde ısınan hava yukarı yükselirken ve evin alt kısımları da doğal olarak serin kalıyor.

TATİLCİLERİN SERİNLİK DURAĞI
Hava sıcaklığının 50 dereceye yaklaştığı günlerde, bu evlerin sunduğu serinlik ziyaretçileri derinden etkiliyor. Kayseri'den gelen İbrahim Çelik, dışarıdaki 48 derecelik sıcaklığa rağmen evin içindeki serinliğe hayran kaldığını ve adeta "Erciyes'e çıkmış gibi" hissettiğini dile getirdi. Kastamonu'dan gelen Mahya Sönmez gibi pek çok turist de, Harran'ın bu eşsiz mimarisinin sunduğu konforu deneyimlemek için kilometrelerce yol kat ediyor. Geleneksel yapının modern iklimlendirme sistemlerine meydan okuyan bu başarısı, kültürel mirasın ne kadar değerli olabileceğini bir kez daha gösteriyor.

127 TANE TESCİLİ VAR
Arapça'da "sıcak" anlamına gelen "har" kelimesinden türediği rivayet edilen Harran, isminin hakkını veren sıcak bir iklime sahip. Bu nedenle, bölge halkı ve ziyaretçiler için konik kubbeli evler, sıcağın bunaltıcı etkisinden kaçış sağlayan birer sığınak haline gelmiş durumda. Günümüzde 127'si tescilli olan bu tarihi yapılar, sadece birer turistik cazibe merkezi değil, aynı zamanda zorlu doğa koşullarına karşı geliştirilmiş akıllı bir mimari çözüm olarak tarihin sayfalarında yerini alıyor.
