Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, ‘İnsanlığın Utancı: Yoksulluk’ başlıklı panelde yoksullukla mücadelenin siyasette varoluş nedeni olduğunu belirterek, “Bunun için bir arınma sürecini, yolsuzluklardan, dolambaçlı bütün yollardan, ani iş görme kültüründen bizi vareste tutacak bir milat çalışmasını inançla beraber olabileceğimiz ilkeler etrafında başlatmamız lazım.” diye konuştu.
Antalya’da Muratpaşa Belediyesi ve belediyenin ‘ortak akıl merkezi’ Abdullah Sevimçok Sivil Toplum ve İnovasyon Merkezleri (ASSİM) Tarım Platformu, ‘İnsanlığın Utancı: Yoksulluk’ başlıklı bir panel düzenlendi.
Moderatörlüğünü ASSİM Tarım Platformu Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Dr. Sevda Altunbaş’ın yaptığı panelde Derin yoksulluk Ağı kurucusu ve CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, Gıda Politikaları Danışmanı ve İstanbul Gıda Mühendisleri Odası Gıda Güvenliği Komisyon Başkanı Mete Yolaş ve Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal konuşmacı olarak yer aldı. Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele ilgi yoğundu.
YOKSULLUK VE YOLSUZLUK İÇ İÇE
Yoksulluğu bir ‘erişememe’ sorunu olarak tanımlayan Foggo, bu nedenle yoksulluğu gelir üzerinden tanımlamamak gerektiğinin altını çizdi. Yoksulluğun çok çeşitli boyutlarının olduğunu özellikle pandemi döneminde gördüklerini aktaran Foggo, yoksullukla mücadelede en önemli şeylerin başında yolsuzluğun geldiğini söyledi. Foggo, şunları söyledi:
“Türkiye, Yolsuzluk Algı Endeksi’nde 180 ülke içinde 96’ncı sırada yer alıyor. O yüzden, yolsuzluk yoksulluk iç içe şeyler. Çünkü yolsuzluk yapıldığı zaman bilin ki uluslararası araştırmalarda bunu söylüyor, sosyal harcamalara o iktidar daha az para harcıyor. Daha çok özel çıkar ve şahsi işlere para harcıyor. İkincisi tabi ki şeffaflık, açıklık ve hesap verebilirlik. Yoksulluğu, bir sihirli değnekle önleyemezsiniz ama herhangi bir kadını ziyaret ettiğiniz zaman aslında o hanedeki o kadın size neler yapılması gerektiğini söylüyor. O yüzden dinlemenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.”
GIDADAKİ BOZULMANIN ETKİLERİ
Mete Yolaş ise pandemiyle birlikte gıda sistemlerinin çok önemli olduğunun farkına varıldığını söyledi. Buradaki bozulmanın toplumu, eğitimi, başarıyı, hukuku etkilediğinin altını çizen Yolaş, “Buradaki bozulma her şeyde bir dengesizlik yaratabiliyor.” dedi.
REFAH VE DENGE DEVLETİ
Başkan Uysal ise sadece Türkiye’nin değil dünyanın artık yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti. 90’ların ‘Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler’ politikasının dünyanın her yerinde çöktüğünü belirten Başkan Uysal şunlar söyledi:
“Aslında yoksullukla mücadele en genel en geniş anlamda bizim siyasetle uğraşma nedenimiz. Ülkemize çeki düzen verip kamunun o yok sayılamaz, vazgeçilemez dengeleyici elini iktisadın, ekonominin, sosyal dengenin, planlamanın, üretime dayalı kalkınmanın içine almamız lazım. Bir arınma sürecini, yolsuzluklardan, dolambaçlı bütün bu yollardan, ani iş görme kültüründen bizi vareste tutacak bir böyle milat çalışmasını inançla beraber olabileceğimiz ilkeler etrafında başlatmamız lazım. Ülkemizin hem devlet aygıtını hem sosyal denge kültürünü hem de ekonomik davranış şeklini topyekun değiştirmemiz, arındırılmamız lazım.”
‘BAŞARACAĞIZ’
Türkiye Cumhuriyeti’ni sürdürmek ve uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak idealini taşıyan tutkulu bir cumhuriyeti sürdürülmek isteniyorsa bunun başarılmak zorunda olduğunu belirten Başkan Uysal, “Aydınlanma değişimini devam ettirmek istiyorsak, çocuklarımızı ülkemizde tutup bir refah ve denge devletine dönüşmek istiyorsak bunun miladı bu arınma ve yeniden başlama sürecini başarıp başaramayacağımıza bağlı. Ama başaracağız. Onun için mücadele etmek durumundayız.” diye konuştu.
