Peri bacaları, benzersiz vadileri ve balon turlarıyla dünya genelinde milyonlarca turistin gözdesi olan Kapadokya, yaz aylarında artan hava sıcaklıklarıyla birlikte yeni bir cazibe merkezi oluyor. Bölgeyi ziyaret edenler, bunaltıcı sıcaklardan kaçarak soluğu, derinliklerdeki serin ve tarihi tünellerde alıyor. Buraya giren bir daha çıkmak istemiyor.
YAZIN SICAKTAN KAÇAN YER ALTINA SIĞINIYOR
Nevşehir'de termometreler 35 derecenin üzerini işaret ettiğinde turistler de Kapadokya'nın açık alanlarından kaçıp yer altına yöneliyor. Özellikle sıcak havaya alışkın olmayan yabancı turistler sıcaklarda zorlanırken Kapadokya yeraltı şehirleriyle yardıma koşuyor. Ziyaretçiler, dışarıdaki kavurucu sıcağın aksine, yer altında 16-18 derece gibi ideal bir sıcaklıkla karşılaşıyor. Bu doğal serinlik, onları sadece rahatlatmakla kalmıyor, aynı zamanda bu eşsiz yapıların gizemli dünyasına çekiyor.

YERLİ VE YABANCI ZİYARETÇİLER BÜYÜLENDİ
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Kaymaklı Yeraltı Şehri gibi önemli destinasyonlar, bu yaz döneminde en yoğun ilgiyi gören yerler arasında görüldü. Kapadokya'yı gezen Kazakistanlı bir turist, "Dışarısı bizim ve çocuklarımız için çok sıcaktı. Burası ise çok serin, çocuklarımız dışarı çıkmak istemiyor" diyerek yeraltı şehirlerinin konforuna dikkat çekti. Bursa'dan gelen bir diğer ziyaretçi ise, "Dışarıda yanıyorduk, buraya inince serinledik. Tam istediğimiz gibi" sözleriyle hislerini dile getirdi. Guatemala'dan gelen bir diğer turist ise Kapadokya'nın güzelliği ve tarihi karşısında şaşkınlığını gizleyemezken, yeraltı şehrinin serinliğini çok beğendiğini belirtti.

DOĞAL KLİMA ETKİSİ SUNUYOR
Kapadokya'nın yeraltı şehirleri, serinlemek isteyenlerin adresi olmaya devam ediyor. Binlerce yıllık tarihi ve mimariyi gözler önüne seren eşsiz yapılar, tüneller ve odalardan oluşuyor. ilk Hristiyanların sığınakları olarak kullanılan bölge zengin kültürel mirasını yansıtıyor. Turistler, bu tarihi koridorlarda yürürken hem serinliğin tadını çıkarıyor hem de kendilerini adeta zamanda yolculuk yapmış gibi hissediyorlar.
