Rize, sahip olduğu zengin bitki örtüsü ve yüksek rakımlı Kaçkar Dağları florası sayesinde Türkiye’nin en kaliteli ballarının üretildiği bölgelerin başında geliyor. Bu eşsiz coğrafyada, arıcılığın en özel yöntemlerinden biriyle elde edilen karakovan balı hasadı tamamlandı. Tıpkı bir aile yadigârı gibi sürdürülen bu üretim şeklinde, ilkbaharda hazırlanan kütük kovanlar ağaçların zirvesine yerleştiriliyor ve arıların tamamen doğal ortamda, insan müdahalesi olmadan bal yapması bekleniyor.
METRELERCE YÜKSEKLİKTE ÜRETİLİYOR
Rize’nin özellikle Çamlıhemşin gibi yüksek rakımlı ilçelerinde yapılan karakovan balı üretimi, alışılmışın dışındaki metotlarıyla dikkat çekiyor. Yöredeki arıcılardan Mustafa Memoğlu, karakovanın üretim sürecini detaylarıyla anlattı. Buna göre, arıcılar kovanları önceden atölyelerde özel olarak oyulmuş kütüklerden hazırlıyor. Ardından bu kovanlar, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında arı oğullarının yerleşmesi için yüksek ağaçların tepe noktalarına güvenli bir şekilde yerleştiriliyor.

Memoğlu, üretimin tamamen doğanın insafına bırakıldığını vurgulayarak, "Kesinlikle biz ona herhangi bir katkı maddesi, şeker, mum hiç bir şey koymayız. Ne varsa doğada arı onları toplar, nektarı toplar, balını yapar" dedi. Bu ‘el değmeden’ üretim şekli, karakovan balının saflığını ve yüksek besin değerini korumasını sağlıyor.
REKOLTEDEN MEMNUNİYET VE FİYAT ZİRVESİ
Bölgedeki arıcılar, bu yılki rekolte seviyesinden oldukça memnun olduklarını dile getiriyorlar. Hava koşullarının elverişli olmasıyla birlikte, doğanın cömertliği sayesinde bal verimi oldukça iyi gerçekleşti. Hasat sonrası satışa sunulan yeni sezon karakovan balları, kalitesine ve üretildiği yayla rakımına bağlı olarak kilogram fiyatı 7 bin TL’ye kadar alıcı buluyor. Piyasaların önde gelen markalarından Anzer Balı'nın bu yılki satış fiyatının 6 bin TL olarak belirlenmesi dikkate alındığında, karakovan balının ulaştığı bu rakam, ne denli özel bir ürün olduğunun altını çiziyor.

ÖNEMLİ OLAN RAKIMDIR
Arıcı Mustafa Memoğlu, sadece belirli bir yaylanın balının öne çıkarılmasının yanlış olduğu yönündeki görüşüyle, meşhur Anzer Balı tartışmasına da göndermede bulundu. Memoğlu, Rize’nin bütün yüksek rakımlı bölgelerinin florasının zenginliğine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Hacettepe Üniversitesi’nden bir profesör kalkıyor Rize’nin bir yaylasına çıkıyor, ‘Rize’nin bu yaylasının balı şifadır, 2 bin 500 tür çiçek var’ diyor. Ama bir yaylayı diyor. Bu böyle değil. Rize dediğin zaman Kaçkar Dağları’nın hepsi aynıdır. Florası, çiçeği, her şeyi aynı. Önemli olan rakımdır." Bölgedeki Deremezra, Sırt Yayla, Ceymakçur Yaylası ve Kavron Yaylası gibi tüm yüksek bölgelerin aynı kalitede bal ürettiğini belirterek, tek bir bölgeye odaklanılmaması gerektiğini vurguladı.
