Giresun’un önemli turizm noktalarından Kulakkaya Yaylası güzergahında çay ocağı işleten 47 yaşındaki Naciye Ateş, kadın eli değen hizmet anlayışıyla hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin beğenisini kazanıyor. Yıllar sonra memleketine dönerek açtığı çay ocağı, yöresel kıyafetleri ve sıcak atmosferiyle yayla yolunda mola verenlerin uğrak noktası haline geldi.
HİKAYESİ GURBETTEN MEMLEKETE UZANIYOR
Uzun yıllar gurbette yaşadıktan sonra tatil için Giresun’a gelen Naciye Ateş, memleketine duyduğu özlemin ağır bastığını belirterek burada kalmaya karar verdi. Kulakkaya Yaylası yolunda bir çay ocağı açma fikrinin zamanla gerçeğe dönüştüğünü anlatan Ateş, yayla yolunda geçen ziyaretçilere samimi bir durak olmayı hedeflediğini söyledi.
“Burayı canlandırmak adına bir çay ocağı açmayı düşündük. İnsanlarımız memnun, ben de mutluyum. Sosyal bir insanım ve hizmet sunmaktan hoşlanıyorum. Uzun yıllar gurbette yaşadıktan sonra memleketime dönüp böyle bir iş yapmak bana huzur ve mutluluk veriyor,” ifadelerini kullandı.

SEVGİ VE DOĞALLIK ÇAYIN LEZZETİNİ BELİRLİYOR
Çay yapmanın püf noktalarına da değinen Ateş, lezzetin temelinde sevgi ve doğallığın yattığını vurguladı. Yayla suyunun çaya ayrı bir aroma kattığını belirten Ateş, demlenme sürecinin önemine dikkat çekti.
“Çayın miktarı, dengesi, demlenme süresi ve sıcak tutulması çok önemli. Ama en önemlisi çayı sevgiyle yapmak. Misafirlere ilgi ve alaka göstermediğinizde, en güzel çayın bile tadı unutulur. İnsanların mutlu ayrıldığını görmek emeklerimin karşılığını aldığımı hissettiriyor,” dedi.
KADIN ELİ DEĞEN HİZMET DİKKAT ÇEKİYOR
Bir kadın işletmeci olarak hizmet anlayışında ve işyeri düzeninde özenli davrandığını belirten Naciye Ateş, dekorasyonun da ziyaretçiler üzerinde olumlu bir etki bıraktığını ifade etti.
“İşyeri sade ama sıcak bir görünüme sahip. Bir kadın elinin değdiği yerin daha güzel olmasını isterim. Yöresel işlemeli dekorlar ve çiçeklerle hem göze hem gönle hitap etmeye çalışıyorum. Gelen misafirlerin çay içerken keyif almasını istiyorum,” diye konuştu.

YAYLA YOLUNDA SICAK BİR MOLA NOKTASI
Kulakkaya Yaylası’nın bulunduğu Yavuzkemal Beldesi’nin doğasıyla adeta bir cennet olduğunu vurgulayan Ateş, bu ortamda çalışmanın kendisine zorluk değil huzur verdiğini dile getirdi. Çay ocağı, sadece bir içecek molası değil, aynı zamanda ziyaretçilerle kurulan sıcak sohbetlerin ve samimi anıların buluşma noktası oluyor.
ZİYARETÇİLERİN HAFIZASINDA HOŞ BİR İZ BIRAKIYOR
Naciye Ateş, hedefinin sadece çay satmak değil, memleketini en iyi şekilde temsil etmek olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Buraya gelenlerin hafızalarında güzel bir iz bırakmak istiyoruz. İnsanlarla güçlü bağlar kurmak, memleketimizi sevdirerek uğurlamak benim için çok değerli.”
