Ali Koç; Morutan, Bakambu ve Zaniolo transferlerinin aslını açıkladı: Bilirkişi raporu elimize geldi

Ali Koç; Morutan, Bakambu ve Zaniolo transferlerinin aslını açıkladı: Bilirkişi raporu elimize geldi

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç; Dursun Özbek, Erden Timur ve Galatasaray'ın yaptığı transferler hakkında gündemi sarsan açıklamalarda bulundu. İşte Koç'un her iki camiada bomba etkisi yaratan o sözleri...

Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gündeme damga vuran açıklamalarda bulunan ve Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek hakkında çok sert ifadeler kullanan Ali Koç, 'Bunlar tenhada ayrı kalabalıkta ayrı konuşurlar' dedi. Geçtiğimiz günlerde Dursun Özbek ile randevulaştığını belirten Koç'un 'sosyal medyadan yaptıkları paylaşımın ardından randevuyu iptal ettim ve görüşmeyi ayarlayan ortak dostuma 'ben sana demedim mi bunlara güven olmaz' sözleri bir hayli tartışma konusu oldu.

İşte Ali Koç'un o açıklamaları...

HEM KENDİ HEM BİZİM CAMİAMIZI KIŞKIRTIYORLAR

"Son dönemde gündem dinamik. İddialar, iftiralar yoğun. Biz de uzun süredir basın toplantısı yapıp cevap veremedik. İstediğiniz soruları sorabilirsiniz. Bazı hatırlatmalar yapacağız. Böyle bir basın toplantısı yaptığım için üzgünüm. Rakibimizin başkanından yöneticilerine kadar seviyeyi düşürdükleri yer mezbaanın da dibinde. Hem camialarını kışkırtıyorlar hem bizim camiamızı tahrik ederek milyonları kin ve nefretle kışkırtıyorlar. Tüm bu sürece dur diyebilecek bir TFF yok. Galatasaray'ın Türk futbolu için nasıl bir beka sorunu olduğunu anlatacağım. Toplantımızın sonunda bu kulübün sadece futbolda değil kötülükte ve riyakarlıkta da Şampiyonlar Ligi'nde olduğunu daha iyi anlayacağını düşünüyorum."

depophotos-18258794.jpg

HAK HUKUK VİCDAN TANIMAZLAR

"Son yıllarda bu kulübü yönetenlerin en büyük özellikleri samimiyetsizlik ve riyakar olmalarıdır. Tenhada ayrı kalabalıkta ayrı konuşurlar. Kendilerine yapılmasını istemedikleri her şeyi karşıdakilere yaparlar. Sportif rekabette, transferlerde, algı oluşturmakta hak, hukuk ve vicdan tanımazlar. Sportif anlayışları korunup kollanmaya dayalıdır. Hakemleri ve TFF kurullarını baskı altında tutarlar. Bunu yapmak için de hayali senaryolar üretirler. Beşiktaş-Galatasaray derbisinde de olduğu gibi rakiplerini aşağılamaktan geri durmazlar. Bir puan kaybı sonrası işler iyi gitmeyince ya da kendi maçlarında lehlerine olan hakem hataları için ortalığı birbirine katarlar. Elimizde bilgi, belge ve VAR kayıtları var derler. Sezon bitince her şeyi açıklayacağız derler ama hiçbir şeyi açıklamazlar."

TFF'Yİ KENDİLERİNİN SEÇTİKLERİNİ SÖYLERLER SONRA İSTİFAYA DAVET EDERLER

"Futbolun marka değeri için mücadele ettiklerini söylerler işler iyi gittiğinde... Tüm kulüpler için adalet arayışında olduklarını söylerler. Her hafta kendi kanallarında futbol için adalet yayını yapacaklarını söylemişlerdi. Program hiçbir zaman gerçekleşemedi. Kendi çıkarları için emek çalmaktan geri durmazlar. Sadece kendilerini akıllı herkesi saf görürler. TFF Başkanı, yönetimi ve kurulları Galatasaray için neyi ifade ediyor? Aralarında bir kavga yok danışıklı bir dövüş mü var? Kulüpler Birliği'nin açıklamasına şerh koyarak TFF'ye siper oldular. TFF'yi kendilerinin seçtiğini söyledikten sonra tarihin en kötü TFF'si açıklaması yapıyorlar. İki gün önce de hesap verin diye açıklama yapıyorlar. Hangisi sizsiniz?"

PFDK BAŞKANININ OĞLUNU ÜYE YAPTILAR

"Bir maçta kulübümüz hakkını aramak için Alanya maçının devre arasında bir paylaşım yapınca kıyameti koparttılar. Sadece 10 gün sonra aynısını kendileri yaptılar. Paylaşımı yapmadan önce aranızdan bir akıllı çıkıp "Bunu Fenerbahçe yaptı biz yapmayalım" demiyor mu? Bunların bir taktikleri var. İnsanların üzerinde baskı kurma. Kamuoyunun önüne atıp itibar saldırısında bulunma. Koç şirketlerinde çalışıyor gibi alakası konuları gündeme getirirler. Buradaki hedef söz konusu kişiyi hedef haline getirmek. Murat Ilgaz için Fenerbahçeli dediler. Geçen sezonun PFDK başkanı için "Fenerbahçe formasıyla kararlar alıyor" diye baskı yaptılar.

depophotos-18258789.jpg

Temsilciler kurulu raportörü için Koç şirketi çalışanı" diyerek hedef haline getirdiler. MHK Başkanı Lale Orta'yı "Okan Üniversitesi eğitim görevlisi" diye hedef haline getirdiler. TFF Başkanı da çanak tuttu. Lale Orta'nın hedef gösterilmesine. Beşiktaş yöneticisine de Koç şirketler grubunda çalışıyor diye saldırdılar. TFF Başkanının Galatasaray üyesi olmasını, NEF şirketler grubu ile iş ortaklığının olduğu görmezden gelecek pişkinliği ve kurnazlığı utanmadan yapmaya devam ediyorlar. Bu konular gündeme gelince söz konusu hanımefendinin CV'sini değiştiriyorlar. Bu yüzden Türk futbolunun beka sorunu diyorum. PFDK Başkanını Fenerbahçeli olarak suçladıkları günün ertesi gününde başkanın oğlunun Galatasaray üyesi yaptılar."

YABANCI HAKEM TALEBİNDE BULUNUN

"Madem TFF başkanından memnun değilsiniz. O zaman siz de bizim gibi Süper Kupa için hatta ligin geri kalanı için yabancı hakem talebinde bulunun. Mertseniz, kendinize güveniyorsanız hiçbir soru işaretine yer vermeden yabancı hakeme destek verin. Samimiyseniz desteklersiniz ama değilsiniz. Siz hep MHK, TFF üçüncü şahıslardan memnunsunuz hakemlerden değil... Riyakar oğlu riyakarsınız. Kendinize yapılmasını istemediğiniz her şeyi yapıyorsunuz. Türkiye için beka problemisiniz."

MORUTAN VE BAKAMBU TRANSFERLERİNE BAKIN

"Okan Buruk'a sormak lazım en yakın hakem arkadaşı kim diye. Yabancı hakem istemezler çünkü Avrupa'da görüyorlar yabancı hakemlerin nasıl maç yönettiğini. Kazanmak için her şey mübahtır anlayışından bahsettik. Bir de transferde var aynı durum. Hülleli transfer yapmada, oyuncu ayırtmada, çıkarlarına göre transfer haberleri servis etmede, işini kılıfına uydurmada da Şampiyonlar Ligi'ndeler... Bu ülkede hiçbir kulüp benim dönemimde oyuncu ayarttı diyemez. Peki onlar ne yapar? Kontratlı oyuncunun kafasına girerler ikna ederler. Rakamsal konuşurlar. Sonrasında kulübünü köşeye sıkıştırarak karşı takımı maddi zarara uğratırlar. Oğulcan Çağlayan, Taylan Antalyalı gibi birçok örnek var. Oynayacakları takımın oyuncularını medya gücüyle sindirirler. Kayserispor'dan Mame Thiam ve Sivasspor'dan Samu Saiz, Galatasaray maçlarından önce birisi Pendikspor'a diğeri Eyüpspor'a transfer oldu. İşte alın size gerçek bir koalisyon. Bu yaz güya bize birçok transfer çalımı attılar. Dolayısıyla 3-4 oyunculara aynı baktığımız için kontratlarını ve sürelerini biliyoruz. Dört futbolcu var ki mukavelelerin gerçekle ilgisi yok. Bunlarda resmi ve gayriresmi mukavele yapma kültürü var. Futbolcuyla anlaştıkları bedel ile resmi kontrat arasında fark vardır. Bunları yeri gelir imaj haklarıyla gerek başka şeylerle kapatıyorlar. Sponsorları çok cömert. Asla isimlerinin açıklanmasını istemezler. Geçen gün bir gazetede bir futbolcularının imaj haklarıyla ilgili bir haber vardı. Transferlerde kamuoyunu eksik bilgilendirirler. İnsanları resmen kandırırlar. Yazın 3 milyon euroya Morutan'ı sattıklarında 'Helal olsun' demiştim. Büyük bir başarı olarak kamuoyuna sunulmuştu. İşin öyle olmadığını öğrenince anladık. Morutan belirli sayıda maçta oynarsa 3 milyon euroyu ödeyecekti. Acaba bu transfer 3 milyon euroluk limit açmada kullanıldı mı? Bunu takip ediyoruz. Başka bir transfer başarısı daha var: Bakambu. Bir kurum veya kişi niye yanıltıcı bilgi verir? Neden doğruyu söylemez? Biz de 5 milyon cepte 5 milyon euro da belirli şartlar oluşursa gerçekleşeceğini düşündük. Betis başkanı "Ödediğimiz maaşa bonservis dahil' açıklamasını yaptı. İnsanların gözlerine baka baka yalan söylüyorlar."

GALATASARAY'IN ZANİOLO TEKLİFİNİN DAHA YÜKSEK OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

"Bunlar geçen sene çıktı bir yöneticisi katıldığı bir TV programında kulübümüzün bahsi geçen oyuncuya teklifini ifşa ettiler. Bu aslında suç. Fenerbahçe daha çok verdi oyuncu bizi tercih etti diyor. Biz de bunu mahkemeye götürdük. Haksız rekabetin tespiti kapsamında. Bilirkişi raporu geldi. Dava dosyasından alınan bilirkişi raporunda "Galatasaray'ın teklifinin bonuslar da düşünüldüğünde Fenerbahçe'den yüksek olduğu ve Erden Timur'un kamuoyunu yanlış bilgilendirdiği tespit edilmiştir" diyor. Bunlar yargıda da çok güçlü."

BİZDEN GİDENLERİN PERFORMANSLARI ORTADA

"Bu kulübün kültüründeki bir başka özellik ise bir dönem kendilerinde oynayan oyuncuların başka takımlarda oynarken kendilerine karşı gösterdikleri performans... Belhanda rakibi olan tribünle üçlü çektirdi. Ümit Karan'ın Eskişehirspor'da oynarken söyledikleri ortada. Ümit Karan "Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istemem." dedi. Biz kimlerle rekabet ediyoruz. Onlardan giden isimlerin yaptıkları ortadayken bizden gidenlerin bize karşı gösterdikleri performanslar ortada."

MEDYA PATRONLARINA KADAR ARARLAR

"Basın toplantılarında istedikleri konsepte göre istedikleri soruyu sorduruyorlar. Buna karşı gelen olursa medya patronlarına kadar ararlar. Yusuf Kenan Çalık ve Beril Böke başlarına gelen olayları anlattılar. Resmi hesapları ve troll ordularıyla yeri geldiğinde iftira atma, kamuoyunu baskı altına alma en sık kullandıkları yöntemdir. Resmi hesaplar ile troll ordularının paylaşımlarına bakın ne demek istediğimiz anlarsınız. Bunların bir diğer özelliği ise kayrılmaya alışık olmaları... Bu kadar TFF'yi şikayet etmelerine rağmen yabancı hakemleri istememeleri bunun göstergesidir. Antalyaspor maçının ardından yapılan iletişimler bu kulübün yaptıklarının kanıtıdır. Bu kulübün başkanı Antalyaspor maçının ardından suçluluk psikolojisiyle gerçeği hedefinden saptırarak ayıplarını örtmeye çalışmıştır. Malum takımın başkanı sanki hiç Antalyaspor maçında olanlar yaşanmamış gibi tüm odağı değiştirdi. Adeta yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali. Bunlar geçmişte de korunuyordu. Beşiktaş-Galatasaray şampiyonluğa oynuyordu. Beşiktaş'ın kazanması lazım. Galatasaray'a beraberlik yetiyordu. Galatasaraylı hakem Ahmet Çakar, Beşiktaş 1-0 öndeyken penaltı veriyor. 97-98 sezonunda... Bugün Ahmet Çakar bunu itiraf ediyor. Yıllar sonra itiraf ediyor. Bu anlattıklarım uzun zamandır devam eden bir konu."

depophotos-18258792.jpg

İCARDİ TEDBİRSİZ OLARAK SEVK EDİLDİ

"Hakemler bir takımın en küçük hatasını ararken diğer takımı kör göze parmak hatalarını görmezden geliyor. Bu çifte standartı kimseye anlatamazsınız. Kurullar, PFDK ve Tahkim... Bu sezon bize 9 milyon TL ceza kesilmiş. Galatasaray'a ise 6 milyon 290 bin TL... Icardi'nin sevk ediliş şekli size anlatmaya çalıştığım kayrılma duygusunun bir örneğidir. Tedbirsiz olarak sevk edildi. Kamuoyu baskısı oluşmasa ceza bile vermeyeceklerdi. Yumruk olayından sonra sadece Süper Lig maçları 1 maç diğer liglerde 2 hafta ertelendi. Bazıları bu durumdan avantaj elde etti. Tesadüf de olabilir veya bilinçli de olabilir. Süper Lig'de alınan bu karar onlara avantaj sağladı."

ABDÜLKADİR BİTİGEN İTİRAF EDİYOR

"Dallas, Abdülkadir Bitigen'e verdiği penaltı kararını soruyor. Abdülkadir Bitigen penaltı kararını yanlış olarak verdiğini kabul ediyor. Anlık bir yanılgı olsa anlarım ama ekran başına gittin. Ekranda gördüğünden penaltıya hükmediyor. Sonra bu kararın yanlış olduğunu herkesin önünde itiraf ediyor. Ahmet Çakar'ın biraz önce bahsettiğim itirafı gibi olursa ne olacak? Malum kulüp her sezon bu şekilde 3-4 maç kazanıyor."

NE ŞİKESİ MEMLEKET ELDEN GİDİYOR DEDİK

"Başkanımız 'Ne şikesi memleket elden gidiyor' dedi ama sulandırdınız. Maddi-manevi çok kötü günler yaşadık. Üstüne takım otobüsümüz kurşunlandı. Hala faili meçhul. Bu terör örgütüne kurban verilen ilk ve tek spor kulübü Fenerbahçe... Hem maddi olarak hem manevi olarak en iyi dönemimizde oldu bu. TFF ile mahkemelik olduk bu konuda süreç hala devam ediyor. Ancak bugünlerde geçmişte yaşananları aktaracak arsız ve organize bir kötülükle karşı karşıyayız. Arkalarında nasıl bir güç varsa ve neye güveniyorlarsa bunu her hafta yapıyorlar. Böyle bir DNA'dan bahsediyoruz. Er meydanına çıkma teklifimiz hala geçerlidir. Siz bizim önümüzde söyleyemeyeceğiniz şeyleri ulu orta söylüyorsunuz."

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN