Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada Türkiye’nin dijital geleceğini şekillendirecek yeni yapay zeka vizyonunu kamuoyuyla paylaştı. Hem teknolojik altyapı hem de insan kaynağı açısından kapsamlı bir dönüşüm sürecine girileceğini vurgulayan Erdoğan, hedefin “küresel rekabet gücüne sahip bir yapay zeka ekosistemi” olduğunu söyledi.
10 MİLYAR DOLARLIK VERİ MERKEZİ YATIRIMI GELİYOR

Erdoğan’ın açıklamalarına göre, 2030 yılına kadar toplam 1 gigavatlık kapasiteye ulaşacak şekilde, Türkiye genelinde yüksek güvenlikli özel veri merkezi bölgeleri kurulacak. Bu yatırımlar için ayrılan bütçe 10 milyar doları aşacak. Şu an 250 megavat seviyesinde olan veri merkezi altyapısı, beş yıl içinde dört kat artırılacak.
Veri merkezlerinin kesintisiz ve sürdürülebilir enerji altyapısıyla destekleneceği belirtilirken, bu tesislerin hem kamu hem özel sektörün büyüyen yapay zeka ve büyük veri taleplerini karşılayacak şekilde planlandığı açıklandı.
YAPAY ZEKA EĞİTİMLERİ YAYGINLAŞTIRILACAK
Teknolojik altyapının yanında insan kaynağının da ön planda olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye genelinde yapay zeka uzmanı yetiştirmek için kapsamlı eğitim programlarının başlatılacağını söyledi. Bu doğrultuda Yapay Zeka Fonu kurulacak ve yerli girişimlerin finansal açıdan desteklenmesi sağlanacak.

Bu adım, gençlerin ve profesyonellerin yapay zeka alanına yönlendirilmesi açısından kritik bir rol oynayacak.
ULUSAL YAPAY ZEKA KURULU DAHA AKTİF ROL ÜSTLENECEK
Kamuya ait büyük veri kaynaklarının daha verimli kullanılması için Ulusal Yapay Zeka Kurulu’nun görev alanı genişletilecek. Erdoğan, bu kurulun toplum yararına projeler geliştirmede ve veriye dayalı kamu politikalarının oluşturulmasında kilit bir rol oynayacağını belirtti.
Ayrıca kamu yönetiminde veri odaklı karar alma süreçlerinin, algoritmik sistemlerle daha etkin hale getirilmesi planlanıyor.
ETİK VE GÜVENLİK İLKELERİ ÖN PLANDA OLACAK
Yapay zekanın yalnızca fırsatlar değil, riskler de barındırdığını hatırlatan Erdoğan, bu alanın etik, güvenlik ve mahremiyet gibi konularda dikkatle ele alınacağını söyledi. Geliştirilecek sistemlerde insan haklarını gözeten şeffaflık ilkeleri esas alınacak.
