Tüneller ve çeşitli amaçlar için hazırlanmış özel odalarıyla bir labirenti andıran sığınak, 350 kişinin 6 ay boyunca dışarıyla hiç temas kurmadan hayatta kalabilecekleri şekilde hazırlanmış.
Tüneller ve çeşitli amaçlar için hazırlanmış özel odalarıyla bir labirenti andıran sığınak, 350 kişinin 6 ay boyunca dışarıyla hiç temas kurmadan hayatta kalabilecekleri şekilde hazırlanmış.
Yapım maliyeti 4.7 milyar dolar olan bu sığınak, 24 tonluk atom bombasıyla düzenlenebilecek saldırılara dahi dayanıklı olarak inşa edilmiş.
Yugoslavya'nın bu efsanevi liderinin odası ve çalışma ofisi de hala ilk günkü özellikleriyle sergileniyor.
2011 yılında düzenlenen çağdaş sanatlar bienali ile ziyaretçilere açılan sığınakta, aralarında Türkiye'den de altı sanatçının bulunduğu farklı ülkelerden çok sayıda sanatçının Soğuk Savaş, nükleer silah ve savaş konularıyla ilgili çalışmaları da sergileniyor.
Bienalin müdür yardımcısı Mirnes Baljic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sığınağın kod adının "İstanbul" olarak kullanılmasının sebebine açıklık getiren resmi bir belge olmadığını belirterek, kod ad olarak bu ismin seçilmesinin, o dönemde Yugoslavya ile Türkiye arasındaki iyi ilişkilerden kaynaklandığının tahmin edildiğini söyledi.
Yugoslav ordusunun sığınağı hep "çok gizli" tuttuğunu anlatan Baljic, o dönemde söz konusu yerin inşaatında çalışanlara başkalarına bilgi vermeyeceklerine dair belge imzalatıldığını belirtti.
2011'den bugüne kadar yaklaşık sekiz bin kişinin sığınağı ve içindeki sergiyi ziyaret ettiğini aktardı.
Baljic, sığınakta bulunan tüm sanat çalışmalarının farklı mesajlar içerdiğine işaret eden Baljic, "Sadece bir kısım insan için yapılmış bu yeri şu an herkes ziyaret edebiliyor. Çok gizli şeyleri ve dünya genelindeki sanatçıların çalışmalarını görebiliyorlar. Burası önceden nükleer savaş fikriyle bağlantılıydı, şimdi ise modern sanatla." diye konuştu.