Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine tepkiler artıyor

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine tepkiler artıyor

Türkiye'nin bir gece yarısı yayımlanan kararname ile tartışmaların odağında olan olan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi kararına çok sayıda siyasetçi ve kurumdan tepki geldi. Bir videoyla kadınlara seslenen CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Hakkınızı her yerde savunacağım, söz veriyorum" dedi. İYİ Parti lideri Akşener ise "Bu ucube sistem değişecek" sözlerini kaydetti.

Türkiye, ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden çekildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Bakanlar Kurulu Kararı ile 2011'de onaylanan "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" feshedildi.

Avrupa Konseyinin "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" İstanbul'da imzalandığı için uluslararası camiada "İstanbul Sözleşmesi" olarak biliniyor.

TEPKİLER ARTIYOR

Tartışmaların odağında bulunan İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi kararı ise çok sayıda siyasetçi ve kurumun tepkisine neden oldu. İşte o tepkiler...

'KADINLAR DERSİNİ VERECEK'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: İktidardaki zorbaya kadınlar dersini verecek. #İstanbulSözleşmesi geri gelecek!

"Bir devlet gece yarısı kararnameleri ile yönetilemez. Bir gece yarısı kararnamesi ile 42 milyon kadının hakkı, hukuku onların ellerinden alınamaz. Bu videomu izleyen bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum. Haklarınıza sahip çıkınız, hukukunuza sahip çıkınız, sizin hayatınızı cehenneme döndürenlerin kimler olduğunu iyi öğreniniz. Çocuklarınızın, kız çocuklarınızın hakkına, hukukuna sahip çıkınız. Ben söz veriyorum; her zaman, her yerde, her ortamda, bütün kadınların hakkına, hukukuna sahip çıkacağım. Adalet neredeyse orayı arayacağım, adaletten yana olacağım, sizden yana olacağım, sizin hakkınızı, hukukunuzu her yerde, her platformda savunacağım, söz veriyorum."

 

 

'BU UCUBE SİSTEM DEĞİŞECEK'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener: Hedefinde kadın olan bu kirli zihniyeti besleyip, #İstanbulSözleşmesi'ni de bahane gösteren acizler bilsin ki; Kadının hakkını, hukukunu çiğnetmeyeceğiz! Bu ucube sistem değişecek, #İstanbulSözleşmesi yeniden yaşatacak!

 

 

'PATRON ÇILDIRDI'

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal: Patron çıldırdı... Aynı gün hem Merkez Bankası Başkanı görevden alındı, hem İstanbul Sözleşmesi’nden çekilindi! ‘Sınırsız Yetki-Sıfır Denetim’ mantığıyla kurulan ‘Mutlak İktidar/Keyfi Rejim’ in tabii sonucu ‘İÇE KAPANAN BİR TÜRKİYE!’

 

 

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu: Cumhurbaşkanı'nın İstanbul Sözleşmesi'ni iptal etme yetkisi yok! Tek taraflı fesih işlemi Anayasayı ve TBMM'yi yok saymaktır

"İstanbul Sözleşmesi’nin yasama yetkisi gasp edilerek, Cumhurbaşkanlığı kararı ile feshedilmesi uluslararası hukuka ve Anayasa’ya aykırıdır. Cumhurbaşkanı’nın tek başına İstanbul Sözleşmesi’ni feshetme yetkisi yoktur.

22 Mayıs 1969 tarihli Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin 42/2. maddesine göre: “Bir andlaşmanın sona erdirilmesi veya feshedilmesi veya taraflardan birinin andlaşmadan çekilmesi ancak andlaşmanın veya bu sözleşmenin hükümlerinin uygulanması sonucu meydana gelebilir. Aynı kural bir andlaşmanın yürürlüğünün askıya alınması hususunda da geçerlidir.”

Bu hükme göre; bir devletin daha önce imza atmış olduğu bir uluslararası andlaşmadan çekilebilmesi ancak sözleşmede sona erme veya fesih için öngörülen usule uyularak gerçekleştirilebilir.

İstanbul Sözleşmesi’nin Fesih başlıklı 80. maddesine göre; “Her taraf istediği zaman Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapacağı bir bildirimle bu sözleşmeyi feshedebilir. Bu tür fesihler bildirimin Genel Sekreter tarafından alınmasından sonraki üç aylık sürenin sonunu izleyen ayın ilk gününde yürürlüğe girer.”

Öte yandan usulde paralellik ilkesi gereğince iç hukukta bir uluslararası anlaşma nasıl yürürlüğe girdiyse, aynı usul ile geri alınabilir. Anayasa’nın 90. maddesinde bir anlaşmanın yürütme organı tarafından imzalanmasından sonra TBMM tarafından çıkarılacak bir kanunla onaylanacağı veya reddedileceği öngörülmüştür. 

Bu nedenle, İstanbul Sözleşmesi’nin Anayasa’nın 90. maddesi gereğince öncelikle TBMM tarafından bir kanunla geri alınması, ardından ise onaylamayı yapan Cumhurbaşkanı’nın onaylama işlemini bir karşı işlemle geri alması gerekmektedir. Her iki işlem iç hukuk gereğince usulen tamamlandıktan sonra uluslararası yükümlülük gereğince sözleşmenin 80. maddesi kapsamında öngörülen geri çekilme usulleri tamamlanabilir.  

Mevcut hukuk sistemi içinde Cumhurbaşkanı’nın 9 No’lu kararnamesine dayanarak fesih yetkisinin kullanıldığı iddiası da hukuken kabul edilemez. Cumhurbaşkanı’nın, meclisin işlemi olmaksızın tek yanlı bir idari işlemle sözleşmeyi feshetmesi mümkün değildir. 

Diğer taraftan usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasa’ya aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz. İptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava dahi açılamayacak bir konuda Cumhurbaşkanı’nın kendi kendine TBMM’nin kabul ettiği uluslararası sözleşmeyi feshetme yetkisi olamaz."

AKPM'nin CHP ve İYİ Partili Üyeleri: Türkiye’yi evrensel değerlerden koparma girişimi

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) CHP ve İYİ Partili üyeleri, AKPM Türk Delegasyonu Başkanı AK Partili Ahmet Yıldız’ı istifaya davet etti. 

"Dün gece bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle ülkemizin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini öğrendik. Kadına karşı şiddetin önlenmesinde çok önemli bir adım olan bu sözleşmenin bir gece yarısı Anayasaya ve yerleşik uygulamalara aykırı şekilde yürürlükten kaldırılması kabul edilemez. Ayrıca Anayasa, kişi hakları ve temel haklara ilişkin düzenlemelerin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle yapılamayacağını kayıt altına almaktadır. Ama hepsinin ötesinde sözleşmenin öngördüğü hakları ve tedbirleri yurttaşlarımız Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin vatandaşlarından daha az hak etmiyorlar. 

Sayın Yıldız, Avrupa Konseyi kapsamında katıldığınız toplantılarda Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasının yanlış olacağını ve Türkiye’nin Sözleşmede kalacağını birçok defa belirttiniz. Bizler de sizi bu görüşleriniz nedeniyle takdir ettik. Bugün gelinen aşamada Delegasyon Başkanlığı görevinden ayrılmanızın uygun olacağını düşünüyoruz. Aksi halde hem Delegasyon üyelerini hem de yabancı muhataplarımızı yanıltmış bir politikacı konumunda bulunacaksınız. 

Türkiye’nin insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarında yaşadığı büyük gerileme karşısında Milletvekilleri olarak suskun kalamayız. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı bu demokratik gerilemeden bağımsız değildir. Türkiye’yi evrensel değerlerden koparma girişiminin bir ileri adımıdır. Bu girişimlere karşı bütün gücümüzle mücadele edeceğimizi belirtir, saygılar sunarız."

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu: Her gün kadına yönelik şiddet haberlerinin olduğu bir ülkede bir gece yarısı  #İstanbulSözleşmesi’nden çıkıldığının duyurulması çok acıdır. Bu, her görüşten kadının yıllardır verdiği mücadeleyi hiçe saymaktır. Her şeye rağmen kazanan “eril akıl” değil kadınlar olacaktır.

HDP Kadın Meclisi: Kazanımlardan ve haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz

Her gün en az 3 kadının katledildiği, yaşamın her alanında şiddetin her türlüsüne maruz kaldığı bir süreçte, Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile darbe yaparak kadına yönelik şiddeti önlemede devlete sorumluluk yükleyen İstanbul Sözleşmesi'nden imzasını çekti.

AKP-MHP erkek ittifakı, bu kararla bir kez daha kadın düşmanlığını tescillemiş oldu. Meclis’te tüm partilerin ortak kararı ile 2011 yılında imzalanan İstanbul Sözleşmesi’ni ortadan kaldırmak eril tahakkümcülüğün bir darbesidir.

Tek adam rejiminin ilk adımlarından biri olarak kadın kazanımlarını gasp eden iktidar, bu kararname ile;

Kadına yönelik şiddetin önünü açmaktadır,

Kadın katliamlarını meşrulaştırmaktadır,

Mülteci ve göçmen kadınların yaşam hakkını gasp etmektedir,

Kadın erkek eşitliğini reddetmektedir,

Kadınları yaşamın her alanından dışlayarak ev içine hapsetmektedir,

Kadına yönelik her türlü şiddeti, mobingi, eşitsizliği onaylamakta ve kadına yönelik şiddet uygulayan erkeği korumaktadır,

Kadın özgürlük mücadelesine ve kazanımlarına darbe yapmaktadır!

Kadın mücadelesi ve kadın dayanışmasından aldığımız güçle buradan tek adam hep adam rejimine sesleniyoruz;

Kadın kazanımlarımızdan ve haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz."

Türk Tabipleri Birliği (TTB): Son sözü kadınlar söyleyecek

"Tek adam rejiminin aldığı bu karar kadınlara yönelik saldırının yanı sıra, sözleşmenin feshedilme şekliyle de demokrasi için kara bir leke olarak tarih sayfalarına yazılacaktır. Biz yaşamayı ve yaşatmayı görev edinmiş kadın hekimler olarak başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere kazanımlarımızdan geri adım attırmayacağımızı, hukuksuz kararların geri alınması için ve sözleşmenin uygulanması için mücadelemize devam edeceğimizi bir kere daha bildiriyoruz. İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!" 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN