Almanya değil de Almancılar bizi kıskanıyormuş
Yaz aylarında tatile gelen iktidar yanlısı Almancılarımızın, Almanya'da hayatın zorluğundan yakınırken Türkiye'yi cennet yaptığı için iktidara minnet etmemizi istemesine alışığız.
Dün X'te karşımıza çıkan son örneği, bu yaza damga vuracak cümleleri şöyle kuruyordu:
"Biz orada 1 ay tatil için 11 ay çalışıyoruz. Burada herkesin, her hafta sonu tatili var."
Size her hafta sonu tatil olduğu için... "Altımızdaki arabanın görüntüsünü fazla düşünmeyin" diye uyarmayı da ihmal etmiyor.
Gören de Almanya'da haftalık çalışma saatleri Türkiye'den hem daha uzun hem daha ucuz sanır. Hakikaten hafta sonu tatilleri yok, gece gündüz demeden üç kuruşa çalıştırılıyorlar diye üzülürsünüz, öyle acındırıyor kendini. Altındaki Mercedes'e bakıp aldanmayın, ağlayın hâline istiyor. Yardım için aranızda para toplasanız yeri. Ama işlerini TL görmez, Hans'le George'un parasından olmalı.
Hatırlayın; güya dış güçlerin kur silahıyla paramıza saldırısına karşı iktidar, dolarlarla avroları bozdurup yerli ve milli paramıza dönmeye çağırmıştı.
İşte o kampanyaya en güçlü desteği, en çok Almancı çıkaran şehirlerimiz vermemişti.
Türkiye genelinde toplam mevduatın ortalama yüzde 56’sı dövizken İç Anadolu’da yüzde 66 dolaylarındaydı. Meselâ Kırşehir’de döviz hesaplarının TL hesaplarına oranı yüzde 63’ü, Yozgat’ta yüzde 65’i geçmişti. Dolarları, avroları bozdurup TL'ye dönenler en çok bu gibi gurbetçi şehirlerimizde değildi.
Onun için "bayrağımızın, ezanımızın, milletimizin kıymetini bilin; Türkiye İslam âleminin son kalesidir" diyorlar, yerli ve milliciler diye lirayı avrodan çok sevip biriktirmelerini beklemeyin.
Memleket, Almancılarımıza sudan ucuz cennetken emekçilerimize niye öyle gelmiyor, derseniz...
Türkiye Yüzyılı'na giren mutlu azınlık son asrın en parlak dönemini, altın çağını yaşarken giremeyenler ne yaşıyor, ona bakmalısınız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dostu Türk İş Başkanı Ergün Atalay, emekçilerin gözünden manzarayı dün şöyle anlatıyordu:
"2024 yılı Türkiye dolar milyarderi sayısı 8,4 artışla birinci... Bu Maliye Bakanı’ndan kim razı? Patronlar razı. Emekli razı değil, işçi razı değil, asgari ücretli razı değil, ben de razı değilim..."
Gelin de çalışarak altına Mercedes çekebilen Almancılara anlatın bunu. Karın tokluğuna çalışan emekçilere o kadar imreniyorlarsa, vatan sevgileri 'nankör' emekçilerden daha ağır basıyorsa niye dönüp kendileri de aynı şartlarda çalışmıyor? Şükretmeyi öğretirken belki söylerler sırrını.
Avroyla gelip dört lahmacuna bin lira verirsen bedava, diyerek üste şükür videosu bile çekersin tabii. Bayramda torununa harçlık veremediği için başı öne eğilene, çocuğun beslenme çantasına salçalı kuru ekmek koyana soracak değilsin sen onu.
Fakat bazıları karıştırıyor hâlâ, bu Almancı yaklaşımının yatay çizgili tişörtle bıyık tarzından kaynaklandığını sanıp yanlış sebep-sonuç ilişkisi kuruyorlar.
Bir şeyi daha yanlış yerden düzeltmeye uğraşıyorlar, o da Almanya'nın bizim neyimizi kıskanacağı.
Oysa bizim şahlanmamızı kıskanmaya devam eden, Almanya değil Almancılar. Doğru tespit edelim.
