Biz hep birlikte Türkiye'ysek

İç cephe güçlendirmesi, öyle anlaşılıyor ki başka bahara kaldı. Ertelenen milatlara bir milat daha eklenmesi, ha bir eksik ha bir fazla diye yadırganmayacaktır. Hatta şimdiden unutuldu, kanıksandı bile.

'Hani dış tehdit sebebiyle güçlendirilecekti, ne oldu şu iç cephe, herhalde güçlendirme çalışması değil bu, pek benzemiyor' sorgulamaları duyuyor musunuz? Hayır, soran eden yok.

Oysa yine 'birlik, beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuz tarihi günler'den geçiyoruz.

İktidar da muhalefet de sıkı bir sınav verdi, İmamoğlu'nun yolsuzluk ve terör soruşturmalarından tutuklanmasıyla başlayan çok zor bir haftayı geride bıraktık.

Hadi tastamam söyleyeyim, Türkiye'ye yayılan gösteri ve tepkilerden iktidar rahatsız ama aslında şu ana dek ucuz atlattık. Toplumun demokratik olgunluğu ve CHP lideri Özel'in organize gösterilerle öfkeyi, tepkiyi kontrol altına almasının payı büyük bunda.

Yönetme sorumluluğu taşıyan iktidarın kızmaktan çok, kitlesel eylemlerde öncülüğü CHP üstlendiği için memnun olması gerekir.

Tepkileri yok sayan veya çarpıtan ekranlarla gösterileri izleyen gazetecilerin dahi gösteri kanununa muhalefetten gözaltına alınıp tutuklanabilmesine bakınca... Bir kısım medya ve bazı yargı uygulamaları için aynı şeyi, yani iyi bir sınav verdiklerini iddia etmek, onlara da haksızlık olur.

Polis, aşırı güç kullanılan orantısız ve yersiz müdahale örnekleri dışında, provokasyonlara karşı kontrolü kaybetmedi. Üniversite öğrencileri, salı akşamı Şişli Belediyesi önünde büyük bir kalabalıkla toplanıp olaysız dağıldı. Demek sağduyuyla bu mümkünmüş.

Kalabalıklar provokasyona da gelmedi, demokratik gösterilerinin polisi provoke eden bir avuç militan veya lümpen korsanca çalınmasına da fırsat tanımadı.

Dolayısıyla en iyi notu, engellemelere ve zorlaştırmalara rağmen barışçıl biçimde gelip demokratik tepkisini gösterdikten sonra evine dönen vatandaş hak ediyor.

Neyse ki iç cephenin çimentosu, milletin sağduyusu.

ERDOĞAN'IN SARAÇHANE'Yİ UĞURLAYAN SON GÜN MESAJLARI

Gerçi Cumhurbaşkanı Erdoğan da hatırlatmasa kimsenin aklına gelmeyecekti. Fakat Allah'tan Cumhurbaşkanı, salı akşamı yani Saraçhane gösterilerinin sonuncusu yapılırken Üniversiteli Gençler ile İftar Programı’nda iç cephe güçlendirmesini çağrıştıran mesajlar verdi. Şöyle mesajlar:

Bir: “Nefreti, husumeti ve öfkeyi değil, ezeli ve ebedi kardeşliğimizi büyütmemiz gereken günlerden geçiyoruz.”

Peki toplumsal ve siyasi ihtilaflarımızı, görüş ayrılıklarımızı nasıl yansıtacağız? İkinci mesaj ona yönelikti.

İki: “Herkesi sınırlarını bilmeye, ölçüyü korumaya, hak arama ile hakaret ve vandallık arasındaki çizgiyi geçmemeye davet ediyorum.”

İhtilaflarımızın çözüleceği yer de sandık tabii.

Var mı bu ölçüde bir sorun? Muhalefetin, CHP'nin, Özgür Özel'in yahut bir haftadır Saraçhane'yi dolduran kitlelerin karşı çıkmayacağı bir ölçü.

Demek vandallığa, şiddete, hakarete başvurmadıkça hak aranabileceğinde, demokratik protesto ve itiraz hakkının kullanılabileceğinde herkes hemfikir. Anayasa da öyle diyor zaten.

Cumhurbaşkanı'nın da işaret ettiği bu ölçü ve kuralın dışına taşanlar, CHP sayesinde çok marjinal kaldı.

Özel'in iktidar ve yargıdan talepleri de makuldü. İmamoğlu'nun şeffaf yargılanmasını, TRT'den canlı yayınlanmasını istemek gayet makul değil mi? Kendine, iddiasına güvenen ve halkı ikna etme derdi olan taraf hemen yanaşır, niye yanaşmasın?

Ve üç: "Şunun bilinmesini isterim…

Siyasi görüşümüz, mezhebimiz, meşrebimiz, kökenimiz ne olursa olsun hepimiz kardeşiz, komşuyuz, birbirimizin kader ortağıyız.

Bizim birbirimizden başka sığınacak kapımız yok.

Bizim bir olmaktan, beraber olmaktan, diri olmaktan, hep beraber Türkiye olmaktan başka bir seçeneğimiz yok."

Ertesinde dünkü grup konuşması daha sert tondaydı. Ancak Cumhurbaşkanı, salı akşamki konuşmasında Saraçhane göstericilerini yatıştırıcı ve kucaklayıcı mesajlarla uğurluyordu.

Madem biz hep beraber Türkiye'yiz, bu kucaklayıcılığı tam da şimdi fiilayata döküp hayata geçirmemize mani ne, dış güçler tutmuyor herhalde elimizi.

YORUMLAR (36)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
36 Yorum