Enflasyona karşı şimdi de Cumhur Reyonu mu?
Hani hatırlarsınız; 2019 yerel seçimlerinden önceydi, enflasyonun önünü almak için “tanzim satış noktaları” kurulmuştu.
Belediyeler büyük tantanayla çadır açıyor, "halk sebze" tezgahlarına halk akın ediyor ve uzayan kuyruklar, yoksullaşmanın boyutlarını sergilemiyor, güya iktidarı ekonomide başarısız göstermeye çalışan "gıda darbecilerine" karşı halkı koruyan bir milli savunma hattına dönüşüyordu.
Ne oldu? Halkın enflasyondan sonra bir de fakirlik izdihamlarında ezildiği kuyruklarıyla kaldı hafızalarda.
Ardından Tarım Kredi Marketleri devreye sokuldu. Fahiş fiyatları yola, fırsatçıları dize, enflasyonu hizaya getirerek halka nefes aldıracaktı.
Peki sonuç? 2024'te 2 milyar lirayı aşan zararları, bu yıl 3 milyarın üstüne koşuyor.
Zararına satılsa da enflasyon düşmedi, çiftçi kalkınmadı, vatandaş ucuz gıdaya doyamadı.
Şimdi Yeni Şafak müjdeledi: Enflasyonla mücadele için bu kez marketlerde "Cumhur Reyonu" açılması gündemdeymiş. "Türkiye genelinde 55 bini bulan zincir marketlerin içinde "ucuz reyonlar" planlanacak. Fiyatları da tüm Türkiye'de sabit olacak.
Gerçi dün akşam üzeri Dezenformasyonla Mücadele Merkezi devreye girdi. Proje Yeni Şafak'ın fikriymiş, iktidarın değil. İletişim Başkanlığı, incelikten ve nezaketten kırılan bir yalanlamayla düzeltti.
Fakat madem tartışmaya açılan bir öneri olduğu söyleniyor, ben de katkıda bulunayım.
Yüzden fazla sebze ve meyve burada maliyetine yakın ucuza satılınca alım gücü düşen halk rahat edecekmiş. Ne güzel! Ama durun, bir dakika...
Üreticiye, marketçiye "sembolik kâr" bırakılacakmış. İyi, hoş da üretici traktörüne mazotu, gübresini sembolik fiyattan mı alacak? Marketçi çalışanına maaşı, dükkânın kirasını, elektriği, suyu, nakliyeyi sembolik mi ödeyecek?
Tarım Kredi Marketleri gibi zararına çalışıp batsınlar, bize ne mi?
Halka Cumhur Reyonu ikramları için depolar, dağıtım ağı filan kurulacakmış. Maliyete yansıtılmayacağına göre o sembolik farklar da devlet sübvansiyonuyla kapatılacak. Yani aslında milletin vergilerinden. İktidar "ucuzluk reyonu açtım" diye alkış beklerken fatura yine vatandaşın cebinden çıkacak.
Kaldı ki, bu reyonlara hücum olursa fakire sıra kalacak mı? Ya varlıklı olan da sıraya girerse? Tanzim satış noktalarındaki kuyrukların görüntüsü hâlâ akıllarda. Tek parti dönemi ekmek, yağ kuyruklarını çağrıştırmaz mı?
ÇAYLAR DA İKTİDARDAN OLSA BİLE
Peki, gıda enflasyonunu yıllardır körüklemekle suçlanan "soğan ve patates cuntasına" karşı neden sonuç alınamadı? Defalarca depolara baskın yapıldı, tonlarca ürün ele geçirildi. Ama gıda enflasyonu hâlâ azgın, dünyada birinci geliyoruz, 8 yıldır kontrol altına alınamayan başka bir örneği de yok.
Demek ki suç, iktidara gıda darbesi vurmak için fiyatlarla oynayan çetelerde değil sistemin kendisinde, işleyişinde. Doğru yönetilmiyor.
Bunca yıldır gıda enflasyonu dizginlenemiyorken her defasında yeni bir 'zihni sinir projesi'yle çıkmak çözüm mü, yoksa sorunu hep ötelemek mi?
Halkı fakirleştiren asıl bozukluğu bulup hukuk ve demokrasiyi düzeltmek yerine sübvansiyonla, reyonla, çadırla, marketle uğraşınca ne oluyor? Mesele kökünden çözülmüyor. Çiftçi kazanamıyor, halk geçinemiyor.
Şu da var; iktidarın ikramı diye açılacak ucuzluk reyonlarında zenginle fakire nasıl ayrı tarife uygulanacak? Marketlerde reyonlarla birlikte halkı da millet ve cumhur olarak ayrıştırmaz mı?
Hem o zaman lokantalara Cumhur Masası kurmak, giyim mağazalarına Cumhur Tezgahı açmak, otellerde Cumhur Odası rezerve etmek, kahvelere Çaylar Cumhur'dan köşesi kurmak, seyyar satışa Cumhur Simitçisi çıkarmak, barınamayanlara Cumhur Konutu ayırmak, kuyumculara Cumhur Çeyreği mecburiyeti getirmek, kırtasiyelerde Cumhur Kalem-Silgi devri başlatmak ve telefonculara Cumhur Hattı tanzim etmek gerekmez mi? Berbere de Cumhur Tıraşı...
Bu enflasyonda iğneden ipliğe her şeyin fiyatı yoksulluğa sabitlenmeden, sadece ucuzundan sebze-meyve alabilmesini sağlayarak fakirin geçimi nasıl kolaylaştırılacak? Olsa olsa TÜİK'in düşük enflasyon hesabını kolaylaştırır, o kadar.
Kısacası; tanzim satışıyla olmadı, Tarım Kredi Marketleriyle olmadı, Cumhur Reyonu’yla olur mu?
Yoksa yine aynı filmi mi izleyeceğiz: Kısa bir ucuzluk illüzyonu, uzun bir enflasyon maratonu. Sebebi düzeltmeden sonucu düzeltme denemelerine durmak yok, devam.

